Quantcast
Channel: Girişim Haber
Viewing all 7039 articles
Browse latest View live

‘İlk İşim Girişim’ 2018 Yarışmasının Ödülleri Sahiplerini Buldu!

$
0
0

Çalık Holding, YıldızTeknopark ve Yıldız TTO ortaklığında bu yıl dördüncüsü düzenlenen,‘Yeni Girişimler’ ve ‘Yeni Fikirler’ olmak üzere iki kategoride gerçekleştirilen ‘İlk İşim Girişim’ yarışmasının kazanan projeleri belli oldu.

Yıldız Teknik Üniversitesi, Çalık Holding, Yıldız Teknopark ve Yıldız Teknoloji TransferOfisi (TTO) ortaklığında düzenlenen; inovatif, topluma faydalı ve aynı zamanda ticarileşme potansiyeli yüksek olan iş fikirlerinin ortaya çıkmasını kolaylaştırmayı amaçlayan‘İlk İşim Girişim’ yarışmasının kazananlarına ödülleri, 6 Kasım’da Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nde düzenlenen törende takdim edildi.

Ülkemizde girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılmasını, vizyoner genç girişimcileri ortaya çıkarmayı, yenilikçi ürün ve fikirlerin ticarileşmesine fırsat tanımayı ve uluslararası pazarlarda yer almalarını teşvik etmeyi hedefleyen yarışmanın finalistleri jüri önünde gerçekleştirdikleri sunumlarla projelerini anlattılar.

Yeni Girişimler ve Yeni Fikirler Ödüllendirildi

İlk İşim Girişim Yarışması 2018’in kazananları iki ayrı kategoride farklı ödüllerin sahibi oldu.

‘Yeni Girişimler’ kategorisinde Meinox İlaç Teknolojileri projesiyle Fatih Kocabaş birinci olurken, Sanal Gerçeklik Teknolojisi ile Göz Tembelliği Tedavisi Destek Sistemi projesiyle Ufuk Çoban ikinci ve Haus Freeze Dry projesiyle Hazel Topçu üçüncü sırada yer aldı. İlk üç dereceye girenler ödüllerini Sanayi ve Teknolojisi Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Bahri Şahin, Çalık Holding Bankacılık Grup Başkanı Galip Tözge ve Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof.Dr. Mesut Güner’in elinden aldılar. Ödül kazanalar Yıldız Kuluçka’da kapalı, açık ve sanal ofis imkânlarına da sahip olacaklar.

‘Yeni Fikirler’ kategorisinde başarı göstererek dereceye giren yarışmacılar arasında FilameX – Mini 3D Filament Ekstrüzyon Makinesi projesiyle Burak Horuz birinci olurken, Blok – Z projesiyle ErhanYıldırım ikinciliği ve Md-Led Therapy projesiyle Talha Korkmaz üçüncülüğü kazandı. Bu kategoride dereceye giren tüm adaylara ayrıca Yıldız Ön Kuluçka Merkezi’nde 6 ay boyunca ücretsiz ofis imkanı sunulacak.

Dr. Çetin Ali Dönmez: “Tüm Girişimcilerin Destekçisiyiz”

Ödül töreninde bir konuşma yapan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, girişimciliğin artık Türkiye’de yerleştiğine vurgu yaparak gençlere seslendi:“Türkiye’nin geleceği sizlersiniz. Ülkemizin büyümesine olan inancınızı kaybetmeyin. Çalışmalarınız sırasında fizibiliteyi iyi yapmalısınız. Mühendis arkadaşlar, bulduğunuz fikirlerin fizibilite çalışmasını yaparken işletme, finans, bankacılık ve iktisat konularında bilgi sahibi olan arkadaşlarınızın bilgi birikiminden mutlaka faydalanın. Her yaşta her şeyi yapmak mümkün, hiçbir şey için geç değil. Gayret sizi ve ülkenizi yükseltir” ifadelerini kullandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak tüm teknoparkların arkasında olduklarını vurgulayan Dönmez, “Tüm girişimcilerin destekçisiyiz. Başta Çalık Holding ve Yıldız Teknopark’a ve böyle bir olanağın gerçekleşmesinde katkısı bulunan herkese teşekkürlerimi sunarım” dedi.

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin de üniversite-sanayi iş birliğinin önemine dikkat çekerek, toplumun tüm paydaşlarının milli hedeflerimizi maksimize etmek için çalışmaya devam etmesi gerektiğini söyledi. “Eğitim ve araştırma sadece üniversitelerin işi değil, sanayi şirketlerinin de işi olmalı ve bu doğrultuda üniversiteler ile sanayi arasında güçlü iş birliği olmalı” diye konuşan Şahin, “Esas olan bilginin üretilmesi, üretilen bu bilginin ticarileşmesi. Girişimcilerin bilgi ve bilim ile destekleyici çalışmalar yapmaları, üniversitelerin de buna öncü olmaları gerekiyor” dedi.

Çalık Holding Bankacılık Grup Başkanı GalipTözge, “Biz Grup olarak Türkiye'nin üreten ve değer yaratan, rekabet edebilen bir ülke olma yolundaki dönüşümünü hızlandırmak için girişimciliğin çok önemli bir rol oynadığına inanıyoruz. Bu ekosistemi oluşturmak, büyütmek için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek konusunda kararlıyız.” dedi. Gençlerin girişimcilik heveslerinin grup olarak kendilerini heyecanlandırdığını belirten Tözge, genç girişimcilere başarılı olmak için azimle, vazgeçmeden, pes etmeden çalışmalarını tavsiye etti.

Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner, “Girişimci maaşlı iş bulamayan kişi ya da işsiz değildir. Fikri olup onu hayata geçirmek isteyen, bunun için çalışan, çabalayan kişidir. Ancak fikir toplam işin yüzde 20’sidir, hayata geçirmekse ekip işidir. Başarı, fikir pazara sunulduğunda gelir” dedi. Güner sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyadan ve ülkemizden çıkan örnekler bilimin ne kadar değerli olduğunu sürekli kanıtlıyor. Bilim sayesinde, tonlarca ürün satıp kazanacağınızdan çok daha fazla gelir elde edebilirsiniz. Ülkemizde girişimciliğin artmasından, devlet ve STK teşviklerinin de her geçen gün artarak girişimcilik ekosistemini beslemesinden, bu ekosistemin bir parçası olarak mutluluk duyuyoruz.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


"2019" Kripto Paraların Altın Yılı Olacak mı?

$
0
0

Son dönemlerde yaşanan gelişmeler, kripto paralar için 2019’un verimli bir yıl olacağına işaret ediyor. Adından sıkça söz ettiren Blockchain teknolojisi, sağladığı kolaylıklarla ve güvenilirliğinin kanıtlanmasıyla hayatımızdaki kalıcı yerini aldı. Blockchain teknolojisinin altyapı sağladığı kripto paralar da tüm dünyada son dönemin popüler yatırım araçları arasına girdi.

2017 yılının sonundaki sert yükseliş tüm dikkatleri kripto paraların üzerine çekerken 2018 yılı daha durağan geçti. 2019’un insanların kripto paraları daha iyi anlayacağı bir yıl olacağını öngören uzmanlar bu yıldan çok ümitli.

Türkiye’nin ilk yerli kripto parası olan Intexcoin’i yatırımcılarla buluşturan Erdoğan Köse kripto para piyasasının 2018 yılını şöyle değerlendirdi:“Bugün dünyanın en güvenilir teknolojilerinden biri olan Blockchain, kripto paraları yatırım aracı olarak hayatımıza soktu. Bugün geldiğimiz noktada, artık kripto paraların balon olup olmadığından ziyade, gelecekte paranın yerini alıp almayacağını konuşuyoruz. 2017 sonunda Bitcoin’in inanılmaz yükselişi ve Elon Musk gibi popüler iş adamlarının açıklamaları 2018 için de beklentileri artırmıştı. Bitcoin ile birlikte alt coinlerde de hareketlenme yaşandı. 2018’in ilk 10 ayına baktığımızda çeşitli spekülasyonların da etkisiyle kripto paralarda inişli çıkışlı bir seyir gözlemliyoruz. Son dönemeçte büyük şirketlerin Bitcoin yatırımlarına olanak vermek için harekete geçmesi, 15 Ekim’den itibaren %10 oranında bir yükselme sağlayarak yatırımcıların yüzünü güldürdü. Bunun hemen akabinde dünyanın en büyük varlık yönetim şirketlerinden biri milyarlarca dolarlık yatırım portföyüne Bitcoin ve kripto paraları eklemek istediğini söyledi. Böyle şirketlerin bu tip faaliyetleri önümüzdeki dönemde kripto para piyasası için kırmızı halı serilmesi anlamına geliyor.”

2019’un kripto paralar için “Aydınlanma Yılı” olacağını belirten Erdoğan Köse, “Gerek devletler gerekse de insanlar kripto paralara karşı çıkmak yerine, onları anlamaya çalışarak kendilerini bu yönde eğitmeye başladılar. Bu açıdan baktığımızda 2019, beklentilerin yüksek olduğu ve giderek yaygınlaşan Blockchain teknolojisi ile kripto paralar için verimli bir yıl olacak. Yakın tarihli bir araştırmanın sonuçlarına göre kripto paralara odaklı serbest yatırım fonlarının sayısında bu yıl artış yaşandı. Yıl boyunca piyasaya hakim olan “Ayı Trendi” ne rağmen yatırım fonlarının artış göstermesi kullanıcılara umut veriyor. Kripto para yatırım fonları geçtiğimiz yıla oranla %1.69 oranında artış gösterdi. Bu oran 2016 yılındaki verilerden yaklaşık %471 daha fazla. Uzun bir süredir 6.000 dolar seviyesinin altını görmeyen Bitcoin’in yakın bir zamanda yükselişe geçmesi beklentisi var. Ayrıca piyasaya birçok kurumsal yatırımcının da dahil olacağı söylentileri bunu tetikliyor. Mevcut fiyat seviyesi tren kalkmadan önceki son istasyonu temsil ediyor olabilir” dedi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

​BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülleri Sahiplerini Buldu!

$
0
0

İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen“Genç Sosyal Girişimci Ödülleri” sahiplerini buldu. Topluma pozitif katkı sağlamış 10 sosyal proje,İstanbul Bilgi Üniversitesi santrali İstanbul Kampüsü’nde düzenlenen törende ödüllerini aldı.

Uluslararası Gençlik Vakfı (International Youth Foundation), Laureate Uluslararası Üniversiteler Ağı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi tarafından hayata geçirilen BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülleri’nin 8’incisi için Mayıs ayında başlayan süreç, 8 Kasım Perşembe akşamı ödüllerin verilmesiyle sona erdi. Hayata geçirilmiş ve sosyal fayda sağlamış toplam 78 proje arasından zorlu değerlendirme kriterlerini geçen 10 proje iki ayrı seçici kurul tarafından değerlendirildi.

İşte Genç Sosyal Girişimci Ödüllerini Kazanan 10 Proje

İçinde yaşadıkları topluma pozitif katkı sağlamayı başarmış genç sosyal girişimcilerin liderlik becerilerini geliştirmelerini amaçlayan organizasyonda bu yılın kazananları; Joon, EAGD (Elektronik Atıkların Geri Dönüşümü), 81 İle Dokun, Tolkido, Toyi, Kent ve Çocuk, SOGLab, Code forGood, Tak Takıl ve Rumii oldu.

Ödül töreninin açılış konuşmalarını BİLGİ Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı Dr. Ecmel Ayral ve Sosyal İnovasyon Merkezi Kurucusu Suat Özçağdaş gerçekleştirdi.

Ecmel Ayral: Girişimci Yenildikçe Kazanan Kişidir"

BİLGİ Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Dr. Ecmel Ayral, “Sosyal girişimcilik kavramı, BİLGİ’nin genlerinde var olan bir yaklaşım. Girişimcilik, eleştirel ve özgür düşünceyi, sonuç odaklılığı, sürekli sorgulamayı, kendi yaptığından memnun olmamayı, yenilgiyi, yenilgiden sonra ayağa kalkma yetkinliklerini içeriyor. Önemli olan girişimciliğe adım atma hevesine ve becerisine sahip olabilmek. Girişimci yenildikçe kazanan kişidir. Bizim asıl amacımızsa hep yeni girişimler yapmak ve bunu topluma katkı olarak dönüştürmek, sosyal etki ve toplumsal döngü yaratmak” dedi.

Sosyal İnovasyon Merkezi Kurucusu Suat Özçağdaş, “Dünyamızın içinde bulunduğu durum bizi karamsarlığa sürüklese de bunları aşma cesaretine sahip olan, bunları aşmak için yola çıkmış girişimcilerle karşılaşıyoruz. BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülleri aracılığıyla 8 yıldır çok sayıda sosyal girişimci, sivil toplum aktörü, iş dünyasının içinde sosyal fayda yaratan girişimciler bizimle birlikte oldu. Kendilerine bir yurttaş olarak saygılarımı sunuyorum” dedi.

Ödül töreninde BİLGİ Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı Dr. Ecmel Ayral, Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı Genel Sekreter Yardımcısı Liana Varon ve 2011 BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülleri Finalisti Avukat Gökden İpek Yosunlu’nun katılımıyla “Türkiye’de Sosyal Girişimcilik” başlıklı bir panel düzenlendi.

8 Yılda 80 Proje Seçildi

Sosyal girişimcilik anlayışının yaygınlaşmasını amaçlayan yarışmada bugüne kadar toplam 80 proje ödüllendirildi. Proje ile Türkiye’deki genç sosyal girişimcilere ulaşmak, ihtiyaç duydukları konularda onlara eğitim fırsatı sunmak, onları ödüllendirmek, gençlerin kendilerini ve fikirlerini tanıtmalarına yardımcı olmak amaçlanıyor. Yarışma sonunda seçilen genç sosyal girişimciler, bilgi ve tecrübelerini birbirleriyle paylaşırken, aynı zamanda liderlik vasıflarının geliştirilmesi ve topluma sağladıkları faydanın sürdürülebilmesi için mentorluk desteği alıyor. Kazanan projeler ayrıca 2500 Amerikan Doları tutarında maddi destek ve Youthactionnet® tarafından düzenlenen "Küresel Genç Sosyal Girişimciler" programına başvuru yapma hakkı kazanıyor.

BİLGİ Genç Sosyal Girişimci Ödülleri hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.bilgiggo.org web adresini ziyaret edebilirsiniz. 

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Milli Yazılımla Bilişimde Dünyada Bir Numara Olabiliriz

$
0
0

Bilişim Teknolojisi Profesyonelleri ile bu alanda öğrenim gören üniversite öğrencilerini buluşturan ICTConf’18,’ İstanbul’da Bağlarbaşı Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapıldı. Blackbox Siber Mücadele Takımı ve CyberThink Siber Düşünce Topluluğu’nun destekleriyle Beyaz Net’in sponsorluğunda yapılan etkinlik kapsamında; panel konuşmacıları, siber güvenlikte yetişmiş insan kaynağının önemine dikkat çekti.

Bilişim Teknolojisi Profesyonelleri ile bu alanda öğrenim gören üniversite öğrencilerini buluşturan ICTConf’18, kapsamında; ‘Savunma Sanayi ve Ar-Ge’ Paneli düzenlendi. STM Kıdemli Siber Güvenlik Uzmanı Mahir Yüksel moderatörlüğünü üstlendiği panele; Beyaz Net Genel Müdürü Mehmet Fatih Zeyveli, THY Bilgi Teknolojileri Yönetişim Başkan Yardımcısı Kadir Yıldız, TUBİTAK UZAY Araştırmacı Şaban Ötenkaya, STM Siber Güvenlik Uzmanı Kürşat Oğuzhan Akıncı, Adeo Yönetici Ortağı Gökmen Güreşçi ve ülke genelinde bilişim alanında öğrenim gören üniversite öğrencileri katıldı.

“Biz de Yapabiliriz Duygusunu Çocuk Yaşlardan İtibaren Gençlerimize Aşılamalıyız”

Panelde ilk söz verilen Beyaz Net Genel Müdürü Mehmet Fatih Zeyveli, dünya genelinde yapılan bir araştırmaya göre startup’ların yüzde 98’inin açık kaynak kodlu ürünlerle başladıklarına dikkat çekti ve “Açık kaynak kodlu yazılımlar millidir. Dünyaya mal olmuş bir şeyin memleketi yoktur. Bu nedenle var olan açık kaynak kodlu ürünlerin muadillerini üretmekle vakit kaybetmek yerine, daha niş alanlar bulmamız lazım. 2025 yılında hangi teknolojiler önde olacak bunlar belli. Bilişimde bir fırsat var. Stratejimizi AR-GE’de daha niş alanlar seçme yönünde belirleyerek bilişimde dünyada bir numara olabiliriz” dedi. ‘Biz de yapabiliriz’ duygusunun çocuklarımıza, gençlerimize ortaokul yıllarından itibaren aşılanması gerektiğinin altını çizen Zeyveli, Millî Eğitim Bakanlığı’nın müfredata yazılım konusunda eklemeler yaptığını, bu alanda daha iyiye gideceğimize inandığını sözlerine ekledi.

“Siber Güvenlikte Şu Aşamada Her Şey İnsanda Bitiyor…”

THY Bilgi Teknolojileri Yönetişim Başkan Yardımcısı Kadir Yıldız ise siber güvenlikte insan kaynağının önemine dikkat çekti. THY’nin globalde çalıştığını, yurtdışında 500’e yakın ofisi bulunduğunu ve gelirinin de yüzde 70’ine yakınını yurtdışından elde ettiğini belirten Yıldız, “THY’nin sadece Türkiye değil, siber güvenlik jargonu ile söyleyecek olursak bütün dünya ölçeğinde bir siber saldırı yüzeyi var. İnsan en önemli faktör. İnsan kaynağı güvenlikte olmadığı zaman hiçbir şey yapamazsınız. Bir sürü otomatize edilen süreçlerden bahsedildi ama siber güvenlikte şu aşamada her şey insanda bitiyor.” dedi.

“Siber Saldırının Nasıl Olduğunu Bilip, Nerede İzler Bulacağını Bilen İnsanlar Lazım”

‘Türkiye’de biz genelde saldırı almıyoruz gibi cümleler duyuyoruz. Aslında saldırı almıyoruz demek biz saldırıları görmüyoruz demek. Bunu görmediğinizde de ne olup bittiğini bilmiyorsunuz demektir’ diyen Adeo Yöneticisi Gökmen Güreşçi, siber saldırıların uluslararası bağlantılarına dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Günün sonunda saldıranlar insanlar ve karşımızda sadece kafası bozulmuş birkaç gencin saldırmasından çok belki de çok daha büyük askeri ya da istihbari bir operasyonla sizin sistemleriniz üzerinden yapılıyor olabilir. Eğer kamu kuruluşuysanız ya da daha önemli bir konumda iseniz bunu gerçekleştiriliyor olabilirler. Bize bir siber saldırının nasıl olduğunu bilip, nerede izler bulacağını bilen insanlar lazım. Bu noktada insan kaynağımızı siber saldırıları açığa çıkartabilecek şekilde yetiştirmemiz lazım. Evet teknoloji önemli bir alan ama teknoloji bizim için sadece bir enstrüman. Bunları iyi çalacak insan kaynağına ihtiyacımız var”.

‘Siber Güvenlik’ ana temasıyla bu yıl üçüncüsü düzenlenen ICTConf’18’in öğleden önceki oturumlarına Beyaz Net Teknik Koordinatörü Akgün Yardımcı ‘Başarılı Bir Linux Göç Hikayesi’, Software Architect Selçuk Usta ‘Yüksek Erişilebilirlik Sistemler Tasarlama’, Mehmet İnce ‘Bir Siber Güvenlik Araştırmacısının Serüveni’, Ebay Türkiye/GittiGidiyor Lead of Test Automation Team Volkan Tüfekçi ‘GittiGidiyor’da Kubernetes Kullanımı’, Kloia Software Consultant Burak Bozan ’Microservislerve Dağıtım Sistemleri’ konulu sunumlar yaptı.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türkiye'de Her Yıl 214 Milyar TL’lik Gıda Çöpe Gidiyor

$
0
0

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın seçtiği 9 girişimden biri olan teknoloji girişimi Fazla Gıda, sürdürülebilir iş uygulamalarına destek veren Accelerate2030’a davet edildi. Türkiye’den davet edilen tek “etki odaklı girişim” olan Fazla Gıda, Türkiye’nin gıda atığının toplamda yıllık 214 milyar TL olduğunu ve 1.5 yılda 2.600 tonluk gıda kurtardıklarının altını çizdi.

Fazla Gıda, dünyanın dört bir yanındaki girişimlere sürdürülebilir iş uygulamalarında verdiği destekle, girişimlerin kendi toplumlarına yönelik sosyal etki yaratmasını amaçlayan Accelerate2030’a “örnek teşkil eden, etki odaklı girişim” olarak davet edildi.

“Sürdürülebilirlik” çerçevesinde stratejik planını çizen kurumların çalışmalarını destekleyen Accelerate2030’da geleceğe yönelik hedeflerini açıklayan Fazla Gıda Kurucu Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı, amaçlarının gıda atıklarının nasıl önleneceği konusunda şirketler içinde farkındalık yaratmak olduğunun altını çizdi.

Küçük Gıda İşletmelerine Yardım Edilmeli

Soğuk Zincir altyapısının sağlanması ve daha da önemlisi bu konuda bir veri tabanı oluşturulup soğuk zincir hakkında makro seviyede veri bazlı çalışmaların yapılmasının önemine dikkat çeken Olcay Silahlı:“Küçük gıda işletmeleri ve tarımsal alanda faaliyet gösteren işletmelere bu süreçte yardım edilmesi gerektiğini düşünüyoruz, zaten bu yaklaşım son yıllarda global olarak da adeta bir ortak görüş haline geldi” dedi. Bu konuda hükümetlere de en az özel sektör kadar rol düştüğünü vurgulayan Silahlı, “Danimarka örneğinden yola çıkarak gerçek başarının ticari ve finansal faydaya dayalı modeller ile mümkün olacağını düşünüyoruz” şeklinde sözlerine devam etti.

Fazla Gıda olarak sundukları çözümler ve gelecek stratejilerinin global görüş ile uyumlu hatta global görüşün daha da önünde olduğunu göstermesi açısından Accelerate2030’a davet edilmenin kendileri açısından taşıdığı öneme vurgu yapan Olcay Silahlı, hem bölgesel hem de küresel düşündüklerini ifade etti.

Dünya’da Yılda 1,3 Milyar Tonluk Gıda Atığı Oluşuyor

Dünya’da oluşan karbon salınımının yüzde 8’i gıda atığından kaynaklanıyor. Oluşan gıda atığının yüzde 60’ı engellenebilir durumda. Fazla Gıda, şu ana kadar çalıştığı iş ortaklarında yüzde 70 seviyesinde bir kurtarma başarısına ulaştı. Türkiye’nin gıda atığı toplamda yıllık 214 milyar TL. Döngüsel ekonomiyle bu rakamın minimum yüzde 10’u yani ortalama 20 milyar TL’lik kısmı tasarruf olarak sağlanabilir.

Bugün itibariyle Türkiye’de 17 şehirde faaliyet gösteren Fazla Gıda, yaklaşık 100 dernek ve gıda bankası ile iletişimde. 1,5 yılda 2.600 tonluk gıda kurtaran Fazla Gıda, 2.500 üzerinde ürün çeşidi ile 4.500 işlem sonucunda bu miktara ulaştı. 4 kurumdan aldığı bu ürünleri 200.000’in üzerindeki kişiye dağıtan Fazla Gıda’nın 1,5 yılda yaptığı ortalama yardım bedeli ise 10 milyon TL’nin üzerinde.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Küresel Kadın Liderler Araştırması: Dijital Çağ Kadınların Dönemi Olacak!

$
0
0

KPMG ‘Küresel Kadın Liderler Araştırması’nı açıkladı. Araştırma, kadın liderlerin teknolojik devrime daha hazırlıklı olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmaya katılan kadın liderlerin yanıtları erkek liderlere göre yeni teknolojilere daha hakim olduklarını, yeni gelişmelere hızla uyum sağladıklarını, analitik düşünüp verilere dayalı karar aldıklarını gösteriyor. Araştırmaya göre, dijital çağa kadınlar damgasını vuracak.

KPMG Türkiye’nin de katılımıyla dünyada ilk kez gerçekleştirilen KPMG Küresel Kadın Liderler Araştırması, teknolojiyle dönüşen iş dünyasında kadın liderler çağının başlayacağını haber veriyor. Küreselde ve Türkiye’de kadın iş liderlerinin araştırmadaki sorulara verdikleri yanıtlar büyük ölçüde paralellik içeriyor. Dijital çağa damgasını vurmaya hazırlanan kadın liderlerin üç özelliği öne çıkıyor; sağduyulu, analitik, temkinli…

Dünyanın en büyük şirketlerini yöneten kadın liderlerin büyüme, dijitalleşme ve kariyer konusundaki yaklaşımlarına ışık tutan araştırmaya 30’u Türkiye’den olmak üzere, dünya genelinde yaklaşık 700 kadın lider katıldı. Araştırma kadın liderlerin, erkeklere oranla, dijital çağa ayak uydurmakta son derece başarılı olduklarını gösteriyor. Araştırmaya göre kadın liderler dijital fırsatları kabul etmeye hazır ve istekli.

İş Dünyasında Kadın, Ekonomik Zorunluluk

Araştırma sonuçlarını değerlendiren KPMG Türkiye Denetim Bölümü Başkanı, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Çeşitlilik Lideri Nesrin Tuncer şunları söyledi: “Bu araştırmayı yaparken amacımız, iş dünyasına yön veren kadın liderlerin sesini duyurabileceğimiz iş odaklı bir rapor yaratmaktı. Araştırma bize, sayıca azınlıkta olan kadın liderlerin büyük işleri teknolojiyi ve veriyi kullanarak yönetme yeteneğini gösteriyor. Çünkü genel kanının aksine kadınlar ‘duygusal’ değil veriye dayalı kararlar alarak, teknolojik yıkımı kontrol etmeye odaklı çalışıyor. Kadın liderler, ortaya koydukları uzmanlık, iş zekâsı ve güvenle özel sektördeki rollerini kanıtlayarak kadınların yaşamın diğer alanlarındaki konumlarını da güçlendiriyor. Araştırmaya verilen yanıtlardan anlıyoruz ki, kadın liderler teknolojik devrime erkek yöneticilerden daha açık ve hazırlıklı. Araştırma sonuçları, dijital çağın kadınların dönemi olabileceğini gösteriyor.”

Kadınları iş dünyasının her alanına dahil etmenin kaçınılmaz bir ekonomik zorunluluk olduğunun altını çizen Nesrin Tuncer, “TÜİK verilerine göre 2018’de 15 yaş ve üzeri erkeklerin yüzde 67,1’ine karşılık toplam nüfusun yarısını oluşturan kadınların yalnızca yüzde 29,7’si istihdam ediliyor. Şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonunda çalışan kadınların oranı ise ancak yüzde 17’ye ulaşmış durumda. Oysa artık şirketler ve şirketlerin faaliyet gösterdiği ekonomiler kadın çalışanların gücünü göz ardı etmenin sonuçlarını kaldıramaz” dedi.

Kadın Liderler Teknolojik Yıkımı Tehdit Olarak Değil, Fırsat Olarak Görüyor

Araştırmaya Türkiye’den katılan kadın liderlerin yüzde 83’ü teknolojik yıkımı tehditten çok fırsat olarak görüyor, küresel kadın liderlerde ise bu oran yüzde 77. Küresel kadın liderlerin yüzde 72’si sektöründe dönüşüm sürecinde önemli ilerlemeler kaydettiğini söylüyor, Türkiye’de ise bu oran yüzde 60.

Küresel liderlerin yarısına karşılık Türkiye’deki kadın liderlerin yüzde 63’ü rakipler tarafından yıkılmayı beklemek yerine sektörünü aktif olarak yıkıma uğratmak için aksiyon aldığını söylüyor.

Küresel kadın liderlerin yüzde 48’i, Türkiye’deki kadın liderlerin yüzde 67’si yapay zekâ, blok zinciri, 3D baskı ve karma gerçeklik gibi yeni teknolojiler konusunda rahat. Sadece yüzde 13’ü bu gelişimlere karşı rahat değil. Yani kadın liderler yıkıcı teknolojiyle başa çıkmaya hazır.

Araştırmaya Türkiye’den katılan kadın liderlerin yüzde 47’si yapay zekâyı test ettiklerini söylüyor. Belirli bazı süreçler için sınırlı bir yapay zekâ uygulamasına başladığını ifade eden liderler ise katılımcıların yüzde 10’unu oluşturuyor.

Yapay zekâ konusunda Türkiye’deki ile küresel kadın liderlerin arasında dikkat çeken bir fark var. Küresel sonuçlara göre büyük şirketlerin yüzde 39’u ve küçük şirketlerin yüzde 21’i yapay zekâ uygulamasına başlamışken Türkiye’de bu oran büyük şirketlerde yüzde 9, küçük şirketlerdeyse yüzde 11 seviyelerinde.

Kadın Liderler İçin Tehdit Algısı Farklı

Yüzde 80’ini erkek CEO’ların oluşturduğu 2018 Türkiye CEO Araştırması’nda liderler iş dünyasına yönelik ilk üç tehditi ‘ülkeselliğe dönüş’, ‘yeni gelişen/yıkıcı teknolojiler’ ve ‘çevre/iklim değişiklikleri’ olarak sıralarken, kadın liderlerde tehdit algısının tamamen farklı olduğu görülüyor.

Türkiye’deki kadın liderler için ilk üç tehdit, ‘regülasyon riski’, ‘yeni gelişen/yıkıcı teknolojiler’ ve ‘yetenek riski’. Çevre ve iklim değişikliği kadın liderlere göre en önemsiz risk. ‘Ülkeselliğe dönüş’ ise riskler arasında ilk 5’te bile değil. Küresel kadın liderlere göre ilk üç tehdit Türkiye’deki kadın liderler ile aynı olsa da ilk sırayı ‘yeni gelişen/yıkıcı teknolojiler’ alıyor.

Büyümeye Temkinli Güven

Kadın liderler hem kendi sektörlerinin hem de kendi işletmelerinin büyümesine olumlu bakıyor. Fakat bu güven, ulusal ve küresel büyüme beklentilerine aynı şekilde yansımıyor. Türkiye’de kadın liderlerin yüzde 80’i kendi şirketinin, yüzde 63’ü de sektörünün büyüyeceğine inanıyor.

Küresel kadın liderler ve Türkiye’deki kadın liderlerin en önemli ilk 3 büyüme stratejisi, organik büyüme, üçüncü taraflarla stratejik anlaşmalar ve birleşme/satın almalar olarak sıralanıyor.

Veri Analitiği İçgüdüden Önemli

Araştırmaya göre kadın liderler veri analitiğine açık ve sonuçlarına güven duyuyor. Kararlarını gerçeklere dayanarak alan veri odaklı katılımcılar, dijital müşteri kitlesinin ihtiyaçları konusunda da iyi bir anlayışa sahip, bu nedenle siber güvenliğe çok önem veriyorlar. Kadın liderlerin yüzde 86’sı, güçlü bir siber güvenlik stratejisinin, paydaşlar arasında güven oluşturmak için kritik öneme sahip olduğunu söylüyor.

2018 Küresel CEO Araştırması katılımcılarının yüzde 84’ü ise kararlarını kendi tecrübe ve sezgilerine göre verdiklerini belirtiyor. Buna karşın Türkiye’deki her 5 kadın liderden üçü, son 3 yılda karar alırken veri analitiğinin sağladığı içgörülere güvendiğini, yüzde 86’sı da karar alırken kestirimsel veri modelleri ve analitiğini daha çok kullanmayı beklediğini ifade ediyor.

Araştırmadan öne çıkan satırbaşları şöyle:

  • Türkiye’deki her 5 kadın liderden üçü, gelecek 3 yıllık dönemde şirketlerinin yüzde 10 veya üzerinde büyümesini bekliyor.
  • Türkiye’deki kadın liderlerin yüzde 61’i yapay zekânın yaratacağından daha fazla iş alanını ortadan kaldıracağını düşünüyor.
  • Önümüzdeki 3 yıl boyunca kadın liderlerin en önemli büyüme stratejisi inovasyon, Ar-Ge, sermaye yatırımları ve işe alım dahil olmak üzere ‘organik büyüme’ (yüzde 42).
  • Türkiye katılımcılarının yüzde 55’i, online bir platform sağlayıcısı üzerinden ürün ve hizmet sağlamanın, büyüme hedeflerine ulaşmak için gelecek 3 yılda odak noktası olacağını düşünüyor.
  • Türkiye’deki kadın liderlerin yüzde 55’i, büyüme hedeflerine ulaşmada inovatif start-uplarla işbirliği yapmaya istekli.
  • Türkiye’deki kadın liderler, dijitalleşmenin başarıya ulaşmasında veri bilimcilerin (yüzde 100), siber güvenlik uzmanlarının (yüzde 85) ve dijital dönüşüm yöneticilerinin (yüzde 85) en önemli rolü üstleneceğini öngörüyor.
  • Küresel kadın liderlerin yüzde 62’si, Türkiye’deki kadın liderlerin ise yüzde 57’si, stratejik kararlar söz konusu olduğunda en fazla ikincil bilgi kaynaklarına (ör. Reuters) güveniyor. Küresel CEO Araştırması’nın Türkiye sonuçlarına göre en güvenilir veri kaynağı sosyal medya (yüzde 88) iken, Türkiye’deki kadın liderlere göre sosyal medya ikinci sırada (yüzde 34).
  • Türkiye’deki kadın liderler, kariyerlerinde başarıya ulaşmaları için en önemli ilk üç faktörü ‘güçlü iletişim becerileri’, ‘yeni teknolojiler hakkında kapsamlı bilgi donanımı’ ve ‘aktif kişisel network’ olarak sıralıyor.
  • Küresel kadın liderlerin yüzde 59’u, kendilerinden sonra gelecek liderin kadın olmasını bekliyor. Türkiye’deki kadın liderlerin de yüzde 53’ü bu beklentiye sahip.
  • Türkiye’deki kadın liderler, erkek liderlere göre müşteri merkezli olmaya daha yatkın. Katılımcıların yüzde 93’ü, müşteri verilerinin korumasını, müşteri tabanını büyütmek için en önemli sorumluluklarından biri olarak görüyor. Erkek liderlerin yüzde 80’ini oluşturduğu Türkiye CEO Araştırması’nda bu görüşe katılanların oranı yüzde 60’ta kalmıştı.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Girişim Haber Yolculuğunun Başında, Ekosisteme Merhaba!

$
0
0

Öncelikli olarak Girişim Haber’de yazı yazmak ve sizlerle bir yolculuğa başlamama fırsat verdiği için ülkemiz girişimcilik ekosisteminin önemli değerlerinden sevgili İdris CİN'e ve Girişim Haber ekibine teşekkür ediyorum.

Yazı yazmak için, makinamın başına geçtiğimde nereden başlayacağımı uzun uzun düşündüm. “Girişim Haber Yolculuğunun Başında” yazısı ile başladığım serüvende, özellikle yazmak istediğim konular girişimcilik merkez olmasının yanında, bilgi çağında inovasyon, teknoloji ve ar-ge olacağını planlıyorum.

Bildiğiniz üzere, buhar gücüne dayalı üretimin kullanılması Birinci Sanayi Devrimi’ ni (1784), elektrik enerjisi kullanımı ve seri üretime geçilmesi İkinci Sanayi Devrimi’ni (1870), elektronik ve bilişim teknolojilerinin (1969) kullanılması ve otomasyona geçilmesi üçüncü devrimin öncüsü oldu.
Şimdilerde başladığı varsayılan dördüncü devrimin, gelecek yılların sanayisini ve insan hayatını şekillendireceği görülmektedir.

Kısaca “Sanayi 4.0” diye adlandırılan, yeni dönemde, her biri farklı bilgisayar tarafından yönlendirilen makineler, bir bütün olarak ana bilgisayarların kontrolüne giriyor. Sanayide oyunun kurallarının yeniden yazıldığı bir paradigma değişimi yaşanmaktadır.

Sanayi 4.0’ ın kuralları 4 temel unsur etrafında şekillenmekte: Müşteri Talepleri ve Kitlesel Özelleştirme; Verinin Değeri ve Yeni İş Modelleri; Kaynak Kısıtları ve Sürdürülebilirlik ve Yatırıma ve Nitelikli İşgücüne Geçiş. Bu yazımda,  öncelikli olarak iş hayatımda insanlara sürekli olarak değerini anlattığım veri ve bilgiden başlayarak,” Verinin Değeri ve Yeni İş Modelleri” nin önemini vurgulamaya çalışacağım.

“Bilgi, 21. Yüzyılın petrolü olacaktır. - Peter Sondergaard,2011,Gartner” demesinin üzerinden kısa bir süre geçti. Petrolün bulunmasının dünya üzerindeki sanayi, ekonomik ve sosyal değişimlerini düşünürseniz, Sanayi 4.0’ da verinin ve veriden üretilen bilginin dünyaya etkileri, ekonomiye etkileri, teknolojiye ve insanlığa etkilerini düşünmek, buna göre strateji oluşturmak, stratejiyi eyleme dönüştürecek çalışmalar yapmak önem arz etmektedir.

Bilgi çağında inovasyon, teknoloji ve ar-ge ile ilişkili yapay zeka, genetik bilimler ve bilişim uygulamaları, büyük veri, nesnelerin interneti (IoT), nanoteknoloji, biyoteknoloji, robotik sistemler ile ilgili girişimciler için yeni teknolojilerdeki gelişmeler, fırsatlar ve tehditler barındırmaktadır.

Bu yeni teknolojiler, hem bizler hem de tüm dünya için yeni iş modelleri, yeni meslekler (Robotlar geliyor işimizden olacağız diyenlere ! ), yeni sektörler, yeni yöntemler, yeni yetkinlikler, yeni çözümler meydana getiriyor ve getirmeye devam edecek. Düşünün, 20 yıl öncesine göre dünya daha fazla dijital ve daha fazla fırsat ortamına sahip. Bugün dünyanın en büyük firmalarına baktığınızda, daha önce petrol ve türevlerini çıkaran, üreten, işleyen ve dağıtanların yerini, bilgi çağında teknoloji kökenli ve aynı zamanda veri üreten, toplayan, paylaşan ve değerli kılan (katma değerli servis olarak) firmalardan oluşmuş ve oluşmaktadır.

Örneğin; facebook gönüllü yazarları ve içerik üreticileri ile dünyanın en büyük içerik yöneten bir sitesidir, ve bu verilerden katma değerli servisler sayesinde gelir elde etmektedir.

Herhangi bir taşıt veya ulaşım aracı yatırımı olmayan, dünyadaki herhangi bir isteklinin üye olabileceği ve ulaşım hizmeti verebileceği Uber.

Herhangi bir otel yatırımı olmayan, fakat konaklama hizmeti almak ve konaklama hizmeti vermek isteyenleri buluşturan airbnb.

Girişimciler için, “Sanayi 4.0” bilgi çağında, veri ve bilginin bizlere çok fazla fırsatlar oluşturması mümkün, yeter ki hayal edelim, ve keşfetmeyi hedefleyelim.

Çünkü, bilgi çağında bilgiye dayalı ekonomi de, yeni iş modellerini kim keşfederse, o kazançlı çıkacaktır.

Yeni iş modelleri, yeni sektörler, yeni yöntemler, yeni yetkinlikler, yeni çözümlerin nereye gidebileceği hakkında fikir vermesi açısından bir yazıyı sizlerle paylaşmak isterim;

PİZZA SİPARİŞİ:
•    Gordon Pizza mı?
•    Hayır efendim Google Pizza!
•    Yanlış numaraymış, kusura bakmayın.
•    Hayır efendim numara doğru, Google Pizza! Google olarak Gordon Pizza’yı satın aldık.
•    O zaman bir sipariş verebilir miyim?
•    Her zamankinden mi efendim?
•    Ne yani, ne sipariş edeceğimi biliyor musunuz?
•    Elbette efendim. Son 5 keredir mantarlı, sosisli, sucuklu, kalın hamur istemişsiniz.
•    Tamam o zaman, aynen öyle olsun!
•    Size onun yerine kuru domatesli, biberli sebzeli pizza göndersek?
•    Neden ki?
•    Bakıyorum da kolestrolünüz 300’ün üzerinde, üreniz de yüksek.
•    Nereden biliyorsunuz ki?
•    Son check-up’ınız 15 gün önce imiş efendim, ona baktım.
•    Tamam, anladık. Ama ben yine kendi siparişimi istiyorum. İlaçlarımı alıyorum zaten.
•    Özür dilerim efendim, ilaçlarınızı da pek almıyorsunuz. 30 tabletlik kolestrol ilacınızı alalı 90 günü geçmiş.
•    Sonra tekrar aldım, hem size ne?
•    Sonra tekrar almamışsınız efendim, kredi kartı harcamalarınıza baktım.
•    Yahu nakit aldım. Onun kaydı yoktur.
•    Nakit te almış olamazsınız 45 gündür bankadan nakit çekmemişsiniz.
•    Belki bir başka nakit kaynağım var, onu nereden bileceksiniz?
•    Olamaz efendim. O zaman vergi kaçırıyorsunuz demektir. Gelir vergisi beyanınızda başka bir nakit gelir görünmüyor.
•    Yuh be!
•    Sadece size yardım etmek istiyoruz efendim, bir kötü niyet yok.
•    Biliyor musun? Artık gına geldi. Çekecem gidicem dünyanın ücra bir köşesine, ne internet, ne Google kafamı dinleyeceğim. Yeter be!
•    Biraz zor efendim.
•    O niye ki?
•    Pasaportunuzun süresi dolmuş.

Bir sonraki Girişim Haber makalemde görüşmek üzere, tüm Girişim Haber okurlarına saygılar, selamlar sunuyorum.

Pazarlık Yapmanın İnceliklerini Halil Erdoğmuş'dan Dinleyin!

$
0
0

Embriyo Akademi yenilikçi başlıklarla sektörel buluşmalara ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Embriyo'nun bu ayki konuğu, Türkiye’de 2000’li yıllardan günümüze ulaşabilen 2 e-ticaret girişiminden biri olan ebebek.com'un Kurucusu Halil Erdoğmuş olacak.

18 Kasım Pazar Günü 09.30-12.30 arasında Dedeman Bostancı Otel’de gerçekleşecek etkinlikte ebebek.com Kurucusu Halil Erdoğmuş, “Pazarlık Yapmanın İncelikleri” isimli sıradışı eğitimi ile yöneticilerle buluşacak. 

Sizler de mal veya hizmet satın alırken, fayda maliyet oranını nasıl maksimize edebileceğinizi ve bunu kimseyi üzmeden bir anlaşma zemininde nasıl gerçekleştirebileceğinizi öğrenebileceğiniz bu kapsamlı eğitimle girişimcilik veya kariyer serüveninizde gözle görülür farklar yaratabilirsiniz. 

Eğitim sonunda; hangi ölçekte nasıl pazarlık yapılabileceğini, pazarlığın sadece tutarda bir indirim olmadığını, karşılıklı faydayı ortaya koyabildiğiniz sürece tüm kalemlerde pazarlığın mümkün olduğunu göreceksiniz. İyi bir pazarlık yapabilmek için gerekli olan müzakere ve ikna kabiliyetlerinin farkına varacak ve bunları deneyimlerinize yansıtabildiğiniz sürece başarılı, sizleri tatmin eden satınalma süreçleri ortaya koyabileceksiniz.

Atölyede çalışacak başlıklar:

  • Pazarlık görüşmeleri nasıl açılır?
  • Rakamı ilk kim telaffuz etmeli, neden?
  • Bir mal veya hizmetin değerini ne belirler?
  • Pazarlık çeşitleri nelerdir? Nerelerde kullanılır?
  • Pazarlık yaparken dikkat edilmesi gereken noktalar
  • Edison’un pazarlık hikayesi
  • Pazarlığın aşamaları
  • Ani gelişen durumlar
  • Pazarlık diploması gibidir
  • Pazarlık çeşitleri
  • Mutabakat ve sonrası
  • Kayserilinin pazarlığı

Pazarlık konusunda kendisini geliştirmek isteyenler, mal ve hizmet alımı için müzakere becerileri kazanmak isteyenler ve pazarlık süreçleri hakkında farkındalığını artırmak isteyen okurlarımızın 0545 436 37 84 numaralı telefondan Uygar Yabar’a ulaşarak katılım isteklerini (LCV) iletmeleri gerekiyor.

Unutmayın, Halil Erdoğmuş ile “Pazarlık Yapmanın İncelikleri” eğitimi, 18 Kasım Pazar günü saat  09.30-12.30 arasında Dedeman Bostancı Otel’de gerçekleştirilecek. 

“Pazarlık Yapmanın İncelikleri” eğitimi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.embriyoakademi.com web adresini ziyaret edebilirsiniz Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Smart Future Expo 14-15 Kasım'da Sizleri Bekliyor!

$
0
0

Teknolojik ve dijital dönüşüm ekseninde bakanlıklar, yerel yönetimler, sanayi, bilişim gibi önde gelen özel sektör firmaları ve sektörel kuruluşları bir araya getirerek Türkiye'nin en kapsamlı teknoloji etkinliği olma amacıyla düzenlenen Smart Future Expo, 14 Kasım Çarşamba günü İstanbul Kongre Merkezi'nde başlıyor.

Türkiye’nin ilk ve en kapsamlı‘Geleceğin Akıllı Teknolojileri’ etkinliği olan ‘’Smart Future Expo Zirve ve Sergisi’’; Türkiye’nin gelişen ekonomisi, sanayisi ve iş dünyası ile global ekonomide söz sahibi olma vizyonuyla, Akıllı Teknolojiler çatısı altında, Sanayinin DönüşümüEnerjinin GeleceğiAkıllı Şehirler ve Dijital AltyapılarTeknolojik Yenilikler ve Dijital Girişimcilik temalarının eş zamanlı olarak işlendiği; Bilişim, Yazılım, Elektronik, Şehircilik sektörleri başta olmak üzere gelişen IoT, Yapay Zeka, Bulut Bilişim, Büyük Veri gibi geleceğin dünyasını şekillendirecek konulara odaklanan etkinlik; hem sergi alanında hem de eş zamanlı düzenlenen konferanslarla ekonominin yarınına ışık tutacak bir platform oluşturuyor.

Smart Future Expo, ana konuşmacıları SamuelLinares, SuatSağıroğlu, Prof. Dr. Şahin Albayrak ve Tansu Yeğen olacak. Accenture Avrupa ve Latin Amerika, Enerji, Kamu Hizmetleri, Kimyasal ve Doğal Kaynaklar Direktörü & ICS Güvenlik Lideri Samuel Linares Endüstriyel Siber Güvenlik hakkında konuşacak. UiPath Türkiye Genel Müdürü Tansu Yeğen Yapay Zeka Destekli Yazılım Robotlarıyla Değişen İş Hayatı'nı; TSI Genel Müdürü Suat Sağıroğlu ise Havacılıkta Yerli Üretim ve Sertifikasyon konusunu ele alacak. Prof. Dr. Şahin Albayrak, Dijital Altyapılar ve İnsansız Araçlar konusuyla gelişen şehirlerin gelecek vizyonuna ışık tutacak. 

Etkinliğin ilk günü 14 Kasım Çarşamba, öne çıkan oturumlardan biri Dijitalleşen Fabrikalar. Dr. Bilgehan Baykal yönetimindeki oturumda, Adem Kayar, Arda Karaçelebi, Ateş Sungur ve Tolga Yanaşık akıllı fabrikalar ve gelişen teknolojilerden bahsedecek.

ENOSAD Başkanı Dr. Hüseyin Halıcı başkanlığında gerçekleşecek ENOSAD özel oturumunda konuklar Akıllı Üretimde OSB'lerin ve Kobilerin Dönüşümü, Saanayinin Dönüşümünde Yerli Çözümlerin Önemi konusunda konuşacaklar. Aylin Özden, Haluk Özcan ve Yavuz Çopur katılımıyla gerçekleşecek bu oturumda sanayinin dönüşümü ve yerli teknolojilere değinilecek.

14 Kasım Çarşamba gerçekleşecek bir diğer sanayi temalı oturumda, MAKFED Genel Sekreteri Zühtü Bakır, konukları İsa Tecim ve Yaşar Burak Savak ile birlikte sanayide yerli ve milli üretimin önemini ve getirilerini konuşacaklar.

Etkinliğin ilk gününün kapanışında Şenol Vatansever başkanlığındaki oturumda ise konuşmacılar "Gelişen Teknolojiler" hakkında konuşacak. Gelişen teknolojilerin, Endüstri, Ar-Ge ve Ekonomiye Etkileri hakkında, İbrahim Elbaşı, Av. Arb. Murat Keçeciler, Dr. Mücahit Gündebahar, Hasan Laçin ve Tamer Çelik görüşleriyle oturuma katkıda bulunacaklar.

Smart Future Zirve 2018 ilk günün son oturumunun ardından, İstanbul Kongre Merkezi'nde Smart Future Expo alanında BİLİŞİM GRUBU Gelecek 5.0 Kasım 2018 Toplantısını gerçekleştirecek.

PEG tarafından organize edilecek olan zirve ve sergi iki gün boyunca 10.000 üzerinde ilgili profesyonel ziyaretçi, 150 konuşmacı ve 100 üzerinde fuar katılımcısı bekleniyor. İstanbul’un kalbindeki yılın teknoloji ve dijital dönüşüm etkinliğinde siz de gecikmeden yerinizi alın. 

Smart Future Expo hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.smartfutureexpo.com web adresini ziyaret edebilir, zirvenin iki günlük program akışına ise buradan ulaşabilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Dijital Paraları Güvenle Saklama Fırsatı Sunan Yerli Girişim: Coiny!

$
0
0

Dünyanın ilk 3 dijital varlık platformundan biri olma hedefiyle yola çıkan, yenilikçi dijital para şirketi Coiny, dünyada pek çok banka ve finans kuruluşuna güvenlik konusunda danışmanlık hizmeti veren Invictus’un güvenlik testlerinden başarıyla geçti.

Dijital varlıkların alım-satımı, depolanması, yönetilmesi ve ödeme aracı olarak kullanılabilmesi için en kolay, en hızlı ve en güvenilir ürünleri üreten Coiny, dünyada pek çok banka ve finans kuruluşuna güvenlik konusunda danışmanlık hizmeti veren Invictus’un güvenlik testlerinden tam not aldı.

Coiny CEO’su Ayberk Kuday, “Coiny olarak platformumuzdaki güvenlik başlığının en önemli parçasını, kullanıcılarımızın varlıklarının güvenliği oluşturuyor. Bu varlıkların çoğunu soğuk depolama tekniği ile saklıyoruz” dedi. Geçtiğimiz günlerde dünyaca ünlü danışmanlık şirketi Invictus tarafından denetlendiklerini belirten Kuday, “Bu tarz denetlemeler bizim için oldukça önemli. Güvenlik ile ilgili bu tür tedbirleri sıklıkla ve düzenli olarak yapıyor ve yaptırıyor olacağız” diye konuştu.

Google Authenticator ile Dijital Varlıklar Daha Güvenli!

Kuday, “Geçtiğimiz günlerde yayına aldığımız Coiny web uygulamamız ile birlikte Google Authenticator entegrasyonunu da aktif hale getirdik. Dünyadaki pek çok borsanın ilk tercihi arasında yer alan Google Authenticator, iki faktörlü doğrulama isteyen kullanıcıların en sık seçtiği uygulamalar arasında bulunuyor. Google Authenticator gibi daha güvenli uygulamalar yerine yalnızca SMS doğrulamasını tercih eden dijital para kullanıcıları bu anlamda risk altında kalabiliyor” şeklinde konuştu.

Kuday önümüzdeki süreçte banka hesabından para çekme, hesap şifresi değiştirme gibi çeşitli durumlarda kullanılacak ek güvenlik önlemlerini de kullanıma sunmaya hazırlandıklarını belirtti.

Dijital Paraları Güvenle Saklama Fırsatı

Coiny’nin 2018 Haziran ayında hayata geçirdiği dijital varlık cüzdanı Coiny Wallet ile kullanıcılar arkadaşlarına rahatça dijital para gönderebiliyor veya işlem yaptıkları başka uygulamalardaki dijital paralarını Coiny’e gönderip, güvenle saklayabiliyor. 2018 Ağustos ayında işleme alınan dijital varlık borsası Coiny Pro ise, dijital paralarla kolay, hızlı ve güvenli bir şekilde işlem yapılmasını sağlıyor. Coiny Pro, Türk Lirası ile işlem yapılan dijital para sayısını da artırmayı hedefliyor.

Coiny hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.coiny.io web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi  tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Unicorn Startup Olma Yolunda İlerleyen Girişim: TIRPORT!

$
0
0

E-Ticaret devi Alibaba tarafından düzenlenen ve dünyanın en büyük startup yarışması olma özelliği taşıyan Create@Alibaba’da, ilk defa bir türk girişimi 14-15 Kasım tarihleri arasında Hangzhou’da yapılacak finalde yarışacak.  

Alibaba Group, milyar dolarlık startupları (unicorn) önceden yakalamak ve onların önünü açmak için 2015 yılından bu yana grup şirketi Alibaba Cloud’un himayesinde“Create@Alibaba” yarışmasını düzenliyor. Create@Alibaba, dünyanın en geniş katılımlı startup yarışması olma özelliği taşıyor. 

Teknoloji Startup’ından, 30’u Finale Kaldı

Dünya’nın 11 farklı bölgesinden ön yeterliliği geçen 9 bini aşkın teknoloji startup’ı kendi bölgelerinde yarıştıktan sonra, dereceye girenler Çin’deki 11 farklı şehirle eşleşerek,“Şehir Savaşları (Battle of The Cities)” adı verilen organizasyonlarla finallere kalma mücadelesi verdi.

11 bölgeden finale çıkmayı başaran 30 finalist, dünyanın en iyileri arasında yer almak, global yatırımcıların dikkatini çekmek ve milyar dolarlık startup olabilme hayalini gerçekleştirmek için 14 - 15 Kasım 2018 tarihleri arasında, Alibaba’nın Çin’deki teknoloji başkenti olan Hangzhou’da büyük mücadeleye gün sayıyorlar.

İlk Defa Bir Türk Startup’ı, Finalde Yer Alıyor

Bu yılın ayrı bir önemi var ve ilk defa, bir Türk Startup’ı olan TIRPORT, bu çapta bir organizasyonda finalde yer alma başarısı gösterdi. Dünyadaki 11 bölgeden birisi olan MENA’daki (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) elemeler, Ağustos ayında, Alibaba Group Türkiye iş ortağı TradeFive organizatörlüğünde İstanbul’da yapıldı. Buradan, yarı finalin vizesini alan Türk girişimi TIRPORT, daha sonra Eylül ayında Çin’in Nanjing kentindeki yarıfinalde yarıştı ve MENA’daki 12 ülkeden finale katılma hakkı kazanan tek startup oldu. TIRPORT, 14-15 Kasım tarihleri arasında yapılacak finalde yarışacak. 

TIRPORT; Avrupa, Batı Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya Açılacak  

Böylesine global bir organizasyonda finale kalma başarısını elde ettikleri için çok heyecanlı ve gururlu olduklarını dile getiren TIRPORT’un yönetici ortağı Hakan Özçubukcu, şunları söyledi:“Bu çapta bir dünya organizasyonda yer almaktan büyük onur duyuyoruz. Dinamik ve vizyoner ekibimizle, Çin’deki finalde kendimize çok güveniyoruz. Create@Alibaba yarışmasında finallerde alınacak derece TIRPORT’a, 3 yıl içinde Türkiye’den çıkan ilk milyar dolarlık (unicorn) startup olma yolunu açacak. Türk Startup’ı TIRPORT’u, Avrupa, Batı Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da en büyük lojistik teknolojileri çözüm ortağı yapmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

TIRPORT, Lojistik Yönetimini Uçtan Uca Dijitalleştirdi

TIRPORT olarak geliştirdikleri yapay zekâ algoritmalarıyla desteklenen iş modeliyle lojistik yönetimini uçtan uca dijitalleştirdiklerini anlatan Hakan Özçubukcu, sektörün tüm aktörlerine değer yaratacak ekosistemi hedeflediklerini, iş modellerinin sektörde yoğun ilgi gördüğünü ve birçok global firma ile çalışmaya başladıklarını kaydetti.

Gelecek üç yıl içerisinde günde 20 bin taşımayı yönetmeyi planladıklarını açıklayan Hakan Özçubukcu, konuşmasına söyle devam etti: “Yapay zekâ destekli dijital platformu ve APP’leri ile lojistik firmalarına ve yük sahibi fabrikalara lojistik operasyon yönetiminde, dijital iş ortağı olan TIRPORT, günde 600 bin yüklemenin yapıldığı, 1.2 milyon SRC belgeli kamyon şoförünün olduğu ve günde yaklaşık 1.5 milyar TL’nin döndüğü lojistik pazarında, önümüzdeki 3 yıl içinde %5’lik bir pazar payına ulaşmayı ve günde 20 bin taşımayı yönetmeyi hedeflemektedir”şeklinde konuştu.

TIRPORT hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tirport.com web adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Global Noter Olmayı Hedefleyen Yerli Blockchain Girişimi: Proofstack!

$
0
0

Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve Türkiye’nin uluslararası ödüllü blockchain projesi Proofstack, girişimcilere ait iş planlarının fikri ve sınai haklarının korunması, yönetimi ve lisanslanması noktalarında, blockchain teknolojisini kullanmak üzere işbirliğine gitti.

Türkiye’de üniversitelerde geliştirilen teknolojilerin ticarileşmesini sağlayacak, üniversiteye ait özel statüde ilk Teknoloji Transfer Ofisi anonim şirketini kuran Boğaziçi Üniversitesi, TÜBİTAK’ın girişimcilere teknogirişim sermayesi desteği verdiği Bireysel Genç Girişim (1512 BiGG) programını DREAMBiGG adı altında uygulamaya koyarak, girişimcilerin iş planlarının korunabilmesi ve ticarileştirilmesi amacıyla, blockchain teknolojisini kullanmaya başlayan ilk Teknoloji Transfer Ofisi oldu.

Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve Türkiye’nin uluslararası ödüllü blockchain projesi Proofstack, girişimcilere ait iş planlarının fikri ve sınai haklarının korunması, yönetimi ve lisanslanması noktalarında, blockchain teknolojisini kullanmak üzere işbirliğine gittiler. Buna göre DREAMBiGG web sitesi üzerinden başvuruda bulunan girişimcilerin, gönderdikleri dijital formattaki projeler blockchain protokolleri Ethereum, Bitcoin veya Litecoin ile delillendirerek tüm dünyada evrensel bir korumaya alınabilecek.

Global Vizyona Sahip Girişimler, Global Korumaya da Sahip Olmalılar

Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Girişimcilik ve İnovasyon Yöneticisi Aral Barkın Arak, DreamBiGG programı çerçevesinde girişimlerin uluslararası vizyona sahip şirketler haline getirilmesi için, iş planlarının Türkiye ve Dünya’da korunabilmesi ihtiyacına vurgu yaparak, blockchain teknolojisi ve Proofstack işbirliği hakkında şu açıklamaları yaptı: ‘’Teknoloji Transfer Ofisi olarak, girişimcilerin fikri mülkiyetlerinin korunmasına yönelik girişimcilerin başvuruları öncesinde ve sonrasında destekler sağlamaktayız. Fikri Mülkiyetin ortaya çıkarılmasından geliştirilmesine, lisanslanmasından ticarileştirilmesine kadar birçok süreçte girişimleri, değer üreten ve uluslararası vizyona sahip küresel şirketler haline getirmeyi hedeflemekteyiz. Bu nedenle Proofstack işbirliğini, blockchain teknolojisinin kullanımına başlangıç, global korunma ve Türkiye ve Avrupa Birliği mevzuatları ile uyumlu delilleri tek bir platformdan elde edebilme avantajları nedeniyle önemsiyoruz.’’

Blockchain - TR - AB Otoriteleri ile Uyumlu Yasal Deliller

Techcrunch tarafından, Stellar ve Uquid ile birlikte gelecek vadeden 3 blockchain girişiminden biri seçilen, Smart Dubai Office tarafından jüri özel ödülüne layık görülen, Türkiye’nin uluslararası ödüllü blockchain girişimi Proofstack CEO’su Hasan Kurtuluş, Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ile yapılan işbirliğinin, hem blokzincir teknolojisinin Türkiye’de yaygınlaşabilmesi hem de Türk girişimlerinin fikri mülkiyet noktasında dünyada hızlı ve uygun maliyetler ile korunabilmesi için önemli olduğunu belirterek şunları söyledi:  ‘’Dünyada sadece Proofstack tarafından sağlanan Türkiye ve Avrupa Birliği güncel mevzuatlarını içeren blockchain çözümlerimiz ile fark yaratmaktayız. Android, iOS ve Web uygulamaları üzerinden, yasal yetkili otoriteler ve blockchain protokollerini tek bir platformda toplayarak, hizmet verebiliyor olmamız sebebiyle, uluslararası ödüller kazanarak San Francisco, New York, Dubai, Vietnam, Bahreyn, Singapur, Moskova, Istanbul vb birçok önemli şehir ve ülkede sunumlar gerçekleştirdik. Bugün itibari ile Türkiye’de 5070 sayılı kanuna uygun zaman damgası delili, Avrupa Birliği’nde 910/2014 sayılı eIDAS yasasına uygun 28 AB ülkesinde geçerli yasal delil ve blokzincir protokolleri Bitcoin, Ethereum ve Litecoin ile delillendirme işlemi sadece Proofstack tarafından gerçekleştirilebilmektedir. 

Proofstack olarak, blockchain teknolojisinin Türkiye'nin dijital dönüşümünde önemli bir yer tutacağını öngördüğümüzden, Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ile yapılan işbirliğini, bu teknolojinin yaygınlaşması noktasında önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Bu sayede hem Türk girişimleri dünyanın yeni güven ve şeffaflık mekanizması blokzincir protokolleri aracılığı ile korunmuş olacak, hemde bu teknolojinin ülkemizde ilerleyebilmesi adına bir farkındalık yaratılacak.’’

Proofstack hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz tr.proofstack.io web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Tolga Bizel: Gençler Yeni Disiplinler İçin Hazırlanmalı!

$
0
0

Türkiye ve dünyada teknolojinin geldiği konum ve gelecek hedeflerinin masaya yatırıldığı, Selçuk Üniversitesi Mühendislikte Gelişim Topluluğu tarafından düzenlenen 2. Geleceğin Teknolojileri Zirvesi’nde, Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, dijital fabrikalar ve robot teknolojileri konulu sunumuyla konuşmacı olarak yer aldı. 

Yapay zeka, değişim, blokchain, geleceğin meslekleri, girişimcilik, inovasyon, savunma teknolojileri, markalaşma, 5G ve dijital dönüşüm konularında uzman sektör temsilcileri ile Konya’daki üniversite öğrencileri ve sanayicileri buluşturan 2. Geleceğin Teknolojileri Zirvesi 6-8 Kasım tarihleri arasında Selçuk Üniversitesi’nde gerçekleşti. Selçuk Üniversitesi Mühendislikte Gelişim Topluluğu (MÜGET) tarafından düzenlenen etkinlikte MitsubishiElectric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, dijital fabrikalar ve robot teknolojileri konulu sunumuyla yer aldı. Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory konsepti ile geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurmanın mümkün olduğunu anlatan Bizel, yeni endüstri evresine hazırlıklı olmaları için öğrencilere tavsiyelerde de bulundu. 

Üretim Sistemleri Gibi Ürünler de Sürekli İnternete Bağlı Olacak

Dijital ve akıllı üretim çağında üretilen her bir ürünün, günümüzün modern sistemlerinden farklı olarak ayrı bir seri numaralı kimliğe sahip olması ve belleklerinde sadece bazı temel bilgileri değil kendi geçmişlerini de tutmasının planlandığını anlatan Tolga Bizel, sözlerine şöyle devam etti. “Bu ürünler tıpkı üretildikleri makineler gibi sürekli internete bağlı olacak ve dolayısıyla konumları ve durumları her an kolaylıkla belirlenebilecek. Alıcıları sayesinde bulundukları çevreyi inceleyip gerektiğinde yine kendi yetenekleri ölçüsünde fiziksel tepki verebilecekler ve bunu yaparken de internete bağlı diğer cihazlarla gerçek zamanlı olarak bilgi alışverişinde bulunabilecekler. Kişiselleştirilmiş ihtiyaçlara göre hazırlanan bir ürün fabrikada üretilirken değiştirilebilecek ve bunun kontrol altına alınacağı sistem yapısı sağlanacak.”

Nesne ve Eşyalar İnsanlarla ve Kendi Aralarında Haberleşecek

“Nesnelerin İnterneti” (Internet of Things) kavramının, nesne ve eşyaların internete bağlanarak veri alışverişi yapması ve bulut üzerinden hem insanlarla hem de birbirleriyle iletişim içerisinde olması şeklinde tanımlanabileceğini ifade eden Tolga Bizel, konuyla ilgili şu bilgileri aktardı;“Yeni sanayi evresinin merkezinde hiç şüphesiz üretim bulunuyor. Son dönemde şirketlerin ilgi odağı olan Sanayi 4.0 ve şirketlerin teknoloji yatırımları üzerinde büyük bir etki yaratan “Nesnelerin İnterneti” konusuyla birlikte teknoloji ve haberleşmenin önemi daha da artıyor. Bu noktada biz de Mitsubishi Electric olarak, iş modellerimizi yeniden tasarlıyor ve performansımızı arttırmak için teknoloji yatırımlarımızı hangi alanlara yoğunlaştırmamız gerektiğini belirliyoruz. Köklü inovasyon mirasımız ve üstün teknolojimiz ile geliştirdiğimiz yenilikçi çözümlerle fabrikaların altyapısını, sistemlerini ve proseslerini dijital çağa uygun şekilde dönüştürüyoruz.

e-F@ctory ile Geleceğin Dijital Fabrikalarını Bugünden Kurmak Mümkün

Yeni endüstri evresinin mevcut sanayinin bilgisayarlaştırma yönünde teşvik edilmesi ve yüksek teknolojiyle donatılması olarak özetlenebileceğini söyleyen Bizel, şu bilgileri aktardı; “Dijital dönüşüm çağında makineler çevrelerinde olup bitenleri anlayabilecek ve birbirleriyle internet protokolleri aracılığı ile iletişim kurabilecek duruma geliyorlar. Bu sayede fabrikalardaki üretim hatlarının kişisel bazlı ihtiyaçlara göre optimize edilmesi sonucunda pazardaki rekabet koşullarına ayak uydurmak daha kolay hale gelecek. Mitsubishi Electric olarak bu yeni endüstri evresine e-F@ctory konseptimiz ile yanıt veriyoruz. e-F@ctory ile geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurmak mümkün. Bu süreçte robotlar arası veri transferinin de giderek hızlanması ve birbirleriyle konuşabilen ileri robot teknolojileri sayesinde robotlar artık kendi kendilerini daha detaylı ve koordineli olarak kontrol edebiliyor. Bugün e-F@ctory ile robotlar üretim hattındaki diğer ürünlerle de haberleşebiliyor. Bilgileri insan kontrolünden bağımsız olarak hem kendi aralarında hem de fabrikayı kontrol eden ana sistemle paylaşıp verimliliği artırmak için hazırlar. Çünkü e-F@ctory konseptinde fabrika otomasyonunda yer alan tüm ürünler birbirleriyle entegre ve açık bir mimari ile çalışıyor.”

Gençler Yeni Disiplinler İçin Hazırlanmalı

Temel bilimler ışığı ile başlayan endüstrileşme çalışmaları sonucunda çok farklı sektörlerde pek çok yeni iş disiplininin oluştuğunu belirten Bizel, ilk olarak Japonya’da ortaya atılan “mekatronik” kavramının çok hızlı bir biçimde diğer ülkelerde de yaygınlaştığını söyledi.

Endüstri evrelerinin gelişimine bakılarak yorumlandığında bu yaygınlaşmanın tesadüf olmadığının altını çizen Bizel, öğrencilere Sanayi 4.0 evresine hazırlıklı olmaları için tavsiyelerde bulundu; “Genç neslin hızla dijitalleşen dünyadaki yeni disiplinleri iyi anlayıp yorumlamaları ve gerekli hazırlıkları yapmaları çok önemli. Bu süreçte sağladıkları hız ve kolaylıklar sayesinde robotların hayatımızdaki rolü de her geçen gün artıyor. Dolayısıyla ağırlıklı olarak sanayi, bilim ve sağlık alanlarında kullanılan endüstriyel robotları programlayabilecek, üretim hatlarına entegrasyonunu sağlayabilecek ve yeni robotlar tasarlayabilecek mühendislerin yetiştirilmesi önem kazanıyor. Bu noktada Mitsubishi Electric Türkiye olarak 6 eksenli endüstriyel robotumuzu üniversitelerin mühendislik fakültelerine hibe ederek robot eğitim merkezleri kurulmasına katkı sağlıyoruz. Gençlerin eğitimine katkıda bulunmak için hayata geçirdiğimiz çalışmaları önümüzdeki dönemde de artırarak sürdüreceğiz.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Finans Sektörünün Yeni Kalkınma Perspektifi: Kapsayıcılık

$
0
0

Bu yıl“gelecek” temasıyla düzenlenen Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi 13-14 Kasım gerçekleşti. Konferans kapsamında TSKB sponsorluğunda düzenlenen “Yeni Kalkınma Perspektifi: Kapsayıcı Finansman” başlıklı panelde, finans sektörünün kapsayıcı kalkınma konusundaki rolü tartışıldı. 

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB), Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nin üçüncüsünü bu yıl, 13-14 Kasım'da Wyndham Grand İstanbul Levent Oteli’nde düzenlendi. "Gelecek" temasıyla düzenlenen kongrede, TSKB sponsorluğunda “Yeni Kalkınma Perspektifi: Kapsayıcı Finansman” başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Escarus - TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı Genel Müdürü Hülya Kurt’un üslendiği panelin konuşmacıları; TSKB Genel Müdür Yardımcısı Çiğdemİçel, EIB Türkiye Temsilcisi Massimo d'Eufemia, KfWTürkiye Direktörü Frank Bellon, AFDTürkiye Direktörü Serge Snrech ve IFC Avrupa ve Orta Asya Bölge Başkan Vekili GökhanKont oldu.

“Sürdürülebilirlik Yaklaşımımızı Bir Üst Basamağa, Kapsayıcılığa Taşıyoruz”

Panelde konuşan TSKB Genel Müdür Yardımcısı Çiğdem İçel, “Uluslararası kalkınma finansmanı kuruluşlarıyla yaptığımız işbirlikleri, TSKB’nin pek çok alanda öncü adımlar atmasını sağladı. Bunların arasında en önemli dönüm noktalarından biri, kuşkusuz sürdürülebilirliği iş modelimize entegre etmek oldu” dedi.

TSKB’nin kredi portföyünün yaklaşık yüzde 70’ini sürdürülebilirlik yatırımlarının oluşturduğunu hatırlatan İçel, şöyle konuştu: “2000’li yılların başında, yenilenebilir enerji yatırımlarını desteklemeye başladık. Sürdürülebilirlik alanında geliştirdiğimiz finansal çözümler, eneji ve kaynak verimliliği, çevre, turizm, AR-GE ve inovasyon gibi pek çok farklı alana yayıldı. Bu kadar farklı projeleri değerlendirmek, TSKB’ye ciddi bir bilgi birikimi katkısı sağladı. Bu nedenle firmalara finansal desteğin yanı sıra, danışmanlık çözümleri de sunuyoruz. Yatırım tutarından bağımsız olarak, tüm projeleri çevresel etki değerlemesine tabi tutuyoruz. Tabii ki sürdürülebilirliği sadece finansman ve çevre ekseninden değerlendirmek eksik olur. Tüm bu çalışmaları insanla, insan için yapıyoruz. İşte burada sürdürülebilirlik yaklaşımımızı genişletiyor ve işi bir üst basamağa, kapsayıcılığa taşıyoruz.”

“Kapsayıcılık Misyonumuzun da Bir Parçası”

Kapsayıcılık son dönemde özellikle uluslararası literatürde çok rastlanan bir konu olduğuna işaret eden İçel, TSKB nezdinde de kapsayıcılığın çok önemsediğinin altını çizdi. İçel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son yıllarda, kapsayıcılık alanındaki projelere finansman ve danışmanlık desteği verme konusunda özel bir konsantrasyon geliştirdik. Ayrıca, 2017 yılında kapsayıcılığı misyonumuza da ekledik. Bu tip beyanları, kurumların duruşunu ve gidecekleri yönü belirtmesi açısından önemsiyoruz. Kapsayıcılık alanındaki en önemli odağımız kadın istihdamı. Fransız Kalkınma Ajansı ve Dünya Bankası’ndan temin ettiğimiz kredilerle ülkemizde kadın istihdamını artıran, artırma yönünde aksiyonlar alan ve kadın dostu çalışma ortamı sunan firmaları destekliyoruz. Yine Fransız Kalkınma Ajansı ile birlikte geliştirdiğimiz İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) kredisi, bu alanda bir ilk. Bu krediyle İSG yatırımı yapmak isteyen firmaları destekliyoruz. Diğer bir ilk ise, Dünya Bankası ile birlikte geliştirdiğimiz ve mültecilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelere odaklanan finansal çözümümüz.”

İçel, TSKB’nin sürdürülebilirlik boyutunda, tüm projeleri çevresel açıdan değerlendirdiği gibi, kapsayıcılık boyutunda da tüm projeleri sosyal açıdan değerlendirdiğini sözlerine ekledi.

“İnovatif Yaklaşımlar Finansal Ürün Yapılarını da Etkiliyor”

Panelin moderatörlüğünü üstlenen Escarus - TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı Genel Müdürü Hülya Kurt ise sorumlu yatırım anlayışının gün geçtikçe yaygınlaştığına işaret etti. ABD Sürdürülebilir ve Sorumlu Yatırım Forumu verilerini paylaşanKurt, “2016 yılında ABD’de profesyonel yönetimde olan ve 8,7 trilyon dolara karşılık fonların yaklaşık beşte biri sorumlu yatırım (Socially responsible investing – SRI) kriterine göre taranıyor. Bu rakam 2012’de 3,7 trilyon dolar ile fonların dokuzda birine eşdeğerdi. Yani süreç 4 yılda yüzde 135’lik artış ile gelişiyor” dedi.

Bu değişimin 2000’li yılların başından beri kalkınmanın finansmanı konularını da şekillendirdiğini belirten Kurt şöyle devam etti:“Çevre yatırımlarının finansmanı ile başlayan ve sürdürülebilir kalkınmanın finansmanı ile devam eden süreçte; iklim değişikliği, yenilenebilir enerji, verimlilik, kadın ve genç istihdamını da gözeten kapsayıcı kalkınma gibi başlıklarla çeşitlenerek devam etti, halen de ediyor. İş dünyasındaki inovatif yaklaşımlar başta kalkınma finansmanı kurumları olmak üzere finansal ürün yapılarını da etkiliyor. Örneğin, tahvil dünyasında yeşil ve sosyal tahviller 2007 yılındaki ilk ihraçtan sonra hızlı büyüme eğrisini sürdürdü. 2013 yılında tahvillerin parasal değeri 15,4 milyar dolar iken 2018 yılı sonunda bu rakamın 250-300 milyar dolar mertebesinde olması bekleniyor.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Dünya Perakendesinin En Ünlü İsimleri Perakende Günleri'18’de Buluşuyor!

$
0
0

Bu seneki teması ‘Retail Experience Exchange’ olarak belirlenen Perakende Günleri’18, 28-29 Kasım tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek 27 farklı oturumda 30 ayrı konuşmacıyı ağırlayacak.

Perakende ve ilgili tüm sektörlerin güncel durumunun tartışılacağı, çözüm yollarının üretileceği, sektörün geleceğine yön verecek yeniliklerin paylaşılacağı Perakende Günleri’18’de alanında uzman Türk ve yabancı profesyonel konuşmacılar bilgi ve deneyimlerini paylaşacak. Konuşmacıları arasında Facebook’un küresel pazarlama çözümlerinin başındaki ismi Carolyn Everson, çarpıcı fikirleriyle yeni çağı en iyi anlatan fütürist Peter Hinssen, 23 yıl boyunca ALDI’de üst düzey yönetici ve CEO olarak görev yapmış Paul Foley, Guess Saatleri’nin global başarısının arkasındaki isim Cindy Livingston gibi önemli isimler yer alacak.

Facebook reklam satışının başındaki isim Carolyn Everson Perakende Günleri’18’de

Perakende Günleri’18’in çok ses getirecek konuşmalarından biri Facebook Küresel Pazarlama Çözümleri Kıdemli Başkan Yardımcısı CarolynEverson. Facebook ve aile aplikasyonlarının dünya genelinde pazarlama ve ajans ilişkilerini yürüten Everson, Facebook, Instagram, Messenger ve WhatsApp’ı iş ortağı olarak kullanmanın yollarını anlatacak. Defalarca dünyanın güçlü ve başarılı kadınları listelerinde yer almış Everson daha önce Microsoft ve MTV’de global satış takımlarını yönetti.

Peter Hinssen Yarından Sonrasını Düşünmeye Davet Ediyor

Perakende Günleri 18’de bu sene yeni çağın çarpıcı düşünürü, fütürist Peter Hinssen de yer alacak. Hinssen, içinde olduğumuz alt üst olmuş çağda radikal değişikliklerin sandığımız kadar uzakta olmadığını hatırlatacak. Bugün tahmin edemediğimiz ama gelecekte toplum ve iş dünyasını bekleyen gerçekleri gözler önüne serecek olan Hinssen, yarından sonra hayatta kalmak isteyen şirketlerin bugünden oluşturması gereken kültür ve iş modellerini anlatacak.

İndirim Marketlerinin Verimlilik Sırlarını Paul Foley Anlatacak

Bugün büyük perakende firmalarına danışmanlık yapan, daha önce 23 yıl boyunca ALDI’de üst düzey yönetici ve CEO olarak görev yapmış Paul Foleyindirim market devi ALDI’nin verimli satış ve kârlılık modelini anlatarak tüm sektöre ilham verecek sırlarını paylaşacak. Kârlı satış kadar müşterinin değişen ihtiyaçlarını da göz önüne alarak hızla büyüyen indirim marketlerin stratejisini anlatacak olan Foley, perakendenin her alanının faydalanabileceği örnek uygulamalar sunacak.

Guess’in Çarpıcı Büyüme Öyküsü Perakende Günleri 18’de

Perakende Günleri’18’in heyecanla beklenen konuşmacılarından biri de Guess Saatleri’nin global başarısının arkasındaki CEO Cindy Livingston. Livingston, Guess Saatleri’ni bir dünya markası haline getirişini ülkelerdeki başarı ve başarısızlık hikayeleriyle anlatacak. Satış taktikleri de paylaşacak olan Livingston “saatin prensesi” olarak da anılıyor.

Vestel ve Simit Sarayı’nın ana sponsorluğunda düzenlenen Perakenede Günleri’18’in yerli konuşmacıları arasında ise

  • ünlü Yönetmen, Senarist ve Yazar Ferzan Özpetek,
  • Vestel Genel Müdürü Ergün Güler,
  • Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kavukcu,
  • Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş. Oksijen Tesisleri, Genel Müdürü Alp Gürdil,
  • Doğuş Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar,
  • Akakçe A.Ş. Genel Müdürü Koray Karataş,
  • Shell Türkiye Kurumsal İletişim Direktörü Meltem Okyar Perdeci,
  • Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdürü Soner Canko,
  • Oyuncu Mert Fırat,
  • Günaydın Et Restoranları Kurucu Ortağı Cüneyt Asan,
  • Facebook Türkiye Direktörü Derya Matraş,
  • Altunbilekler Marketler Zinciri İnsan Kaynakları ve Kurumsallaşma Direktörü Öznur Altunbilek,
  • Özhan Marketler Zinciri Genel Müdürü İbrahim Özhan,
  • Philip Morris Sabancı Türkiye Genel Müdürü Filiz Yavuz Diren,
  • ePTTavm.com Genel Müdürü Hakan Çevikoğlu,
  • Ekonomist Can Pamir,
  • Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Murat Erkan,
  • Dominos Grup CEO’su Aslan Saranga 

yer alıyor.

Heyecanla beklenen Perakende Güneşi Ödülleri ise yine Perakende Günleri’nde sahiplerini bulacak. Perakende Günleri 18’in ilk gününde ATÜ Perakendeye Katkı Özel Ödülü, Genç Liderler Ödülü, En Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü, En Başarılı Sosyal Medya Kullanımı Ödülü ve En Başarılı İnsan Kaynakları Uygulaması Ödülü sahiplerini bulurken; ikinci günde ise ile Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nün sahibi açıklanacak.

https://www.perakendegunleri.com/

Perakende Günleri’18 hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.perakendegunleri.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi perakende sektöründe faaliyet gösteren okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Anadolu Grubu Çalışanları Bi-Fikir ile 575 Milyon TL Değer Yarattı

$
0
0

Anadolu Grubu çalışanlarının yaratıcı fikirlerini özgürce sunabildikleri, fikirleriyle tüm grup şirketlerine katma değer sağladıkları bir inovasyon platformu olan Bi-Fikir kapsamında 2018 yılının en iyileri seçildi. Bu yıl dördüncü kez gerçekleştirilen Bi-Fikir ile bugüne kadar 575 milyon TL’lik değer yaratıldı.

Anadolu Grubu’nun inovasyon programı Bi-Fikir kapsamında 2018’in en iyi projeleri seçildi. Grup çalışanlarının fikirlerinin projelendirildiği ve yenilikçi birçok ürün ve hizmetin geliştirildiği programda bu yıl “Mucitler” kategorisinde Anadolu Isuzu’nun“Kızılötesi Kalorifer” projesi, “Kaşifler” kategorisinde ise Adel Kalemcilik’in “İçeriğinde Nitro Bulunmayan Boya İmalatı” projesi birinci oldu. Finale kalan Anadolu Grubu şirketleri 9 Kasım‘da Hilton Bomonti’de düzenlenen Bi-Fikir Festivali’nde projelerini tanıttı.

Yılın en iyi projelerinin tanıtıldığı Bi-Fikir Festivali’nde konuşan Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan“Anadolu Grubu olarak, katma değeri yüksek üretim için insana yatırımın, ekonomik büyüme için gerekli platform ile özgürlüklerin sunulmasının ve bu süreçte ortak çalışma kültürünün değerine inanıyoruz. Kendi işimizi sadece bugün, bu platformda değil, her gün, her saniye, daha iyi yapma azmimizi asla kaybetmeyeceğiz. Bu azimle yarışmamıza katılan herkesi tebrik ediyorum.” dedi. 

Anadolu Grubu çalışanları tarafından hayata geçirilen projelerle son 4 yılda toplam 575 milyon TL’lik değer yaratılan Bi-Fikir kapsamında, devam eden projelerle birlikte bu rakamın 750 milyon TL’ye ulaşması öngörülüyor.

Haberimizi çalışanlarının fikirlerine değer veren yöneticilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türk Şirketlerin %52’si Dijiital Dönüşüm Lideri Olduğunu Söylüyor!

$
0
0

KPMG’nin 2018 Küresel CIO Araştırması açıklandı. Dünyanın en büyük BT araştırması, teknoloji liderliğinin daha geniş bir alanı kapsamaya başladığını, şirketlerde CIO’nun görevinin değiştiğini ortaya koyuyor. ‘Dijital dönüşüm lideri’ olarak tanımlanan CDO atamalarında artış göze çarpıyor. Araştırmaya katılan Türk şirketlerin yüzde 52’si de bir ‘Dijiital Dönüşüm Lideri’ olduğunu söylüyor.

KPMG’nin Harvey Nash ile 20 yıldır gerçekleştirdiği CIO Araştırması’na bu yıl 84 ülkeden 3 bin 958 BT lideri katıldı. Yüzde 12’sini kadın BT liderlerinin oluşturduğu katılımcılar, şirketlerde bilgi teknolojilerinin yönetimindeki dönüşüme ışık tutuyor.‘Dönüştürücü CIO’ başlığıyla hazırlanan rapora göre, teknolojiyle birlikte CIO’ların görevi de değişiyor. BT liderleri yalnızca kuruluşları dönüştürmüyor aynı zamanda kendileri de dönüşüyor ve bu süreçte birçoğu için kendilerini geliştirme ve etkinliklerini artırma fırsatı doğuyor.

KPMG Türkiye Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Başkanı Sinem Cantürk, teknolojiyle birlikte odağının da değiştiğini söyledi. Cantürk, “Teknoloj bir zamanlar kurum içi operasyonlara odaklıyken bugün daha çok müşteriyle ilgileniyor. Bir zamanlar teknolojisi bütçesi bir veya iki yönetici tarafından kontrol edilirken bugün harcama sorumluluğunu üstlenen daha geniş bir paydaş grubu var. Bir zamanlar BT liderine ‘CIO’ veya ‘BT direktörü’ denirken bugün teknoloji liderliği daha geniş bir alana yayılıyor. Bu değişim ortamında CIO’nun görevi önemini koruyor. Ancak bunun nedeni, CIO’nun da değişmesi. BT liderleri yalnızca kuruluşları dönüştürmekle kalmıyor aynı zamanda kendileri de dönüşüyor ve birçoğu için kendilerine geliştirme ve etkilerini artırma fırsatı doğuyor” dedi.

Şirketlerin, teknolojiyle aralarındaki mesafeyi kapatmak için farkındalıkla çaba harcadığı bir yılın geride kaldığını belirten Cantürk, şöyle devam etti:“Teknolojinin kuruluşlar için yeri hiç olmadığı kadar önem kazanmış durumda. BT liderlerinin maaşlarındaki ve BT bütçelerindeki artış, yönetim kurullarının teknolojiye yatırım yaptığını gösteriyor. Bununla birlikte ‘Gölge BT’nin aralıksız yükselişi, ‘dijital dönüşüm lideri’ pozisyonunda görülen şiddetli büyüme ve teknolojinin değişen niteliği nedeniyle önceden CIO pozisyonunun önemini besleyen birçok kesinlik ortadan kalkmış durumda. Ancak bu bir çelişki gibi görünse de, CIO’lar için daha elverişli bir dönem daha önce görülmedi.”

KPMG-Harvey Nash 2018 CIO Araştırması’ndan Öne Çıkan Başlıklar

Bütçe ve çalışan artışında rekor

  • BT liderlerinin yüzde 49'u geçtiğimiz yıl bütçe artışı yaşadı; bu da 13 yılda görülen en yüksek oran. Yüzde 47’si ise çalışan sayısının arttığını belirtti. Bu da son 10 yılın en yüksek oranı. Buna karşılık CIO’ların etkisinin arttığını söyleyen BT liderlerinin oranı yüzde 8 azaldı.
  • Araştırmaya katılanların yüzde 49’u önümüzdeki bir yılda bütçe artışı bekliyor. Artış bekleyen sektörler arasında ilk 3 sırayı eğlence ve konaklama (yüzde 60), teknoloji (yüzde 53) ve profesyonel hizmetler (yüzde 53) alıyor.
  • Türkiye’deki bütçe artış oranı yüzde 40.

Gölge lider’ eğilimi artıyor

  • Artık teknoloji bütçesinin tamamı BT içinde kalmıyor. ‘Gölge BT’ eğilimi son dört yıldır yükselmeye devam ediyor. Kuruluşların yüzde 44’ünde teknoloji harcamalarının en az onda biri BT departmanı dışında kontrol ediliyor. Tüm katılımcıların üçte ikisi (yüzde 67) BT harcamalarının “yüzde 5’inden fazlasının” kendi departmanları dışında yönetildiğini ifade ediyor.

CIO etkisi sinyal veriyor

  • CIO görevinin daha stratejik hale geldiğine dair inanış, geçen yıl büyük bir sıçramayla ulaştığı yüzde 71’lik orana göre önemli ölçüde düştü. Neredeyse her 10 katılımcıdan biri (yüzde 9) CIO görevinin daha az stratejik hale geldiğini ve bu durumun, fonksiyonlarının işletme açısından önemli değişiklikler yaratması yerine daha çok “mevcut durumu koruması” şeklinde olduğunu düşünüyor.
  • Teknoloji ve strateji tek başına dijital bir vizyona sahip olmada yeterli değil. Dijital liderlerin yüzde 59’u ile müşteri odaklı liderlerin neredeyse yarısı, kuruluşlarında uygun bir kültür olmadığı takdirde dijital stratejilerinin başarısızlığa uğrayacağını düşünüyor.
  • Araştırmaya katılan BT liderlerinin yüzde 49’u şu anda özel ya da vekaleten bir CDO’ları bulunduğunu belirtiyor. CDO’su bulunduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 11, bu görevi CIO’nun yürüttüğünü belirtenlerin oranı yüzde 24. CDO’su bulunan kuruluşlar dijital yetkinlikler konusunda daha etkililer.
  • Türk şirketlerinin yüzde 52’sinde dijital dönüşüm lideri veya dijital dönüşüm sorumlulukları yüklenmiş bir yönetici var.

Müşteri odaklılık kar getiriyor

  • Müşteri odaklı kuruluşlar geçen yıl rakiplerinden daha yüksek bir gelir artışı kaydetti. Gelir artışı oranı küresel ortalamada yüzde 46 ancak müşteri odaklı kuruluşlarda yüzde 57. Benzer bir tabloyu kârlılık konusunda da görmek mümkün. Küresel olarak yüzde 41’lik bir rakiplerle karşılaştırmalı kâr artışına karşılık müşteri odaklı kuruluşların yüzde 52’sinin kârlılığı rakiplerinden yüksek oldu.
  • Müşteri odaklı kuruluşların operasyonel öncelikleri arasında ilk sırayı yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirme alıyor, ikinci sırada ise işletme için tutarlı ve istikrarlı bir BT performansı sağlamak var.
  • Öte yandan dijital stratejileri konusunda başarılı olan kuruluşlar, müşteriyi sağlam bir şekilde stratejilerinin merkezine alıyor ve teknoloji yatırımlarını, dönüşüm hedeflerinin genel kârlılıkla bağlantılı olmasını sağlayacak yollar buluyor. Dijital teknolojilerin kullanımında etkili olan kuruluşların yüzde 61’i gelirlerinde rakiplerine oranla daha fazla artış sağlıyor.

Yeni mücadele alanı güven

  • Tüketicilerin veri güvenliği alanında artan bilinci, risk yönetimi & mevzuata uyumun yanı sıra veri gizliliğinin de CIO’ların gündeminde ilk sıralara yerleşmesine neden oldu.
  • İşletmelerini siber saldırılardan koruma konusu da, yönetim kurullarının gündem maddeleri arasında.

Teknolojide kadın tablosu

  • CIO’ların neredeyse üçte ikisi (yüzde 65) yönetim kurulu üyesi veya üst düzey yönetim ekibinin bir parçası konumunda. Ancak bu oran geçen yıla göre yüzde 9 düşüş gösterdi. Cinsiyet bakımından, tüm erkek katılımcıların yüzde 58’i yönetim kurulu üyesi veya üst düzey yönetim ekibinin bir parçası olduklarını belirtirken bu durum kadın katılımcıların yalnızca yarısı (yüzde 50) için geçerli.
  • Kuruluşlardaki teknoloji ekiplerinin yüzde 21’i kadın. Katılımcı BT liderlerinin ise yüzde 12’si kadın. Kadın liderlerle ilgili yükseliş yavaş da olsa devam ediyor. Türkiye’de ise ekiplerde çalışan kadın oranı, yüzde 25 ile küresel ortalamanın üzerinde.

Robot avukat planı şimdilik yok

  • BT liderlerinin yüzde 69’u BT, yüzde 60’ı ise müşteri destek fonksiyonları bünyesinde akıllı otomasyon uygulaması gerçekleştirmiş veya gerçekleştirmeyi planlıyor. Yatırım planlarının sınırlı olduğu tek alan hukuk departmanları. BT liderlerinin yüzde 80’i bu alanda bir akıllı otomasyon uygulaması gerçekleştirme konusunda planları olmadığını belirtiyor. Tedarik zinciri, pazarlama, satış ve İK da robot çalışanlara mesafeli.

Memnuniyet irtifa kaybediyor

  • BT liderlerinin yüzde 46’sının maaşlarında bu yıl artış oldu. Yüzde 38’i ise cazip yan haklardan yararlanıyor. Buna rağmen, iş memnuniyetinde geçen yıla oranla yüzde 13 düşüş var. Özellikle ilaç endüstrisinde çalışan BT liderlerinin üçte biri işlerini değiştirmek istiyor.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı Başlıyor!

$
0
0

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sinyalini verdiği TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı”nın detaylar belli olmaya başladı. Türkiye, 15 Aralıkta başlayacak “TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı” ile akademik dünyada veya özel sektörde yaptıkları sıra dışı projelerle ses getiren parlak zekalara çağrıda bulunacak.


 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Teknofest’in açılışında yaptığı konuşmada, “Bilim insanlarımızın yurda dönüş seferberliğini başlatıyor ve Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı hazırlıyoruz. Buradan dünyanın her yerindeki bilim insanlarımızı, ülkemizde başlattığımız bilim ve teknoloji atılımımıza katılmaya davet ediyorum” demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sinyalini verdiği projenin detayları belli olmaya başladı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 15 Aralıkta başlayacak “TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı” ile ilgili detaylı açıklamalarda bulundu.

“TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı” kapsamında alanlarında çok üst seviye bilimsel çalışmalar yapan bilim insanlarının Türkiye’de çalışmaları teşvik edilecek. Proje ile yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesine yönelik hem akademi hem de sanayide ihtiyaç duyulan bilginin yurtdışından ülkemize getirilmesi sağlanacak. 8 farklı alanda teşvik verilecek genç araştırmacılar için aylık 20, deneyimli araştırmacılar için ise 24 bin TL burs verilecek.

Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ile ilgili detayları açıklayan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, özetle şunları kaydetti:

Araştırmacılara sağlanan imkanlar açısından dünyada yeni ve öncü olma özelliği taşıyan bu destek programını, TÜBİTAK koordinasyonunda hayata geçiriyoruz. Bu destek tasarlanırken, nitelikli insan gücünü çekmeyi başaran, uluslararası çalışmalarda ön plana çıkan gelişmiş ülkeler ve yeni gelişen ekonomilerdeki uygulamalar analiz edildi. 10 ülkeden 56 farklı destek programı incelendi.

Program kapsamında Araştırmacının aylık yaşam giderlerine yönelik burs, Araştırma başlangıç paketi ödeneği, Araştırma desteği, Eş ve çocuklara yönelik aylık aile ödeneği, araştırmacı ekibinin oluşturulması desteği, ev sahibi kuruma aylık yönetim ve idari maliyetler ödeneği, araştırmacı ve tüm aile bireyleri için sağlık sigortası desteği, araştırmacı, eşi ve çocukları için yol desteği gibi 8 farklı alanda teşvikler verilecek.

Araştırmacı başlangıç paketi ödeneği, genç araştırmacılar için 500 bin TL, deneyimli araştırmacılar için bir milyon TL olacak. Ödenek araştırmacıların kendisine değil, kendilerine ev sahipliği yapan kuruma aktarılacak. Ayrıca, başlangıç paketlerinin yanında ev sahibi kuruma 720 bin TL’ye kadar araştırma desteği verilebilecek. Bunların yanında aylık 3 bin 750 TL yönetim ve idari maliyetler ödeneği de aktarılacak. 

Araştırmacıların aylık yaşam giderlerine yönelik burs genç araştırmacılar için 20, deneyimli araştırmacılar için 24 bin TL olacak. Burslar araştırmacıların kendilerine verilecek. Araştırmacıların eş ve çocukları için de aylık 2 bin 250 TL aile ödeneği sağlanacak. Araştırmacı ve Türkiye’ye gelen tüm ailesi de sağlık sigorta desteğinden yararlanabilecek. Araştırmacı ve ailesinin Türkiye’ye geliş uçak bileti masrafı da karşılanacak.

Türkiye’ye gelen lider araştırmacılar çalışmalarını Türkiye’nin önde gelen akademi, sanayi kurum ve kuruluşları veya kamu kurumlarında yürütebilecekler. Bu anlamda yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesine yönelik hem akademi hem de sanayide ihtiyaç duyulan bilginin yurtdışından ülkemize getirilmesi mümkün olacak. Türkiye’ye gelen lider araştırmacıların kendi ekiplerini ülkemizde kurabilmelerine yönelik her türlü imkan sağlanacak. Araştırma ekibindeki doktora öğrencilerine aylık 4 bin 500 TL burs verilecek. Her ekip için burs verilecek öğrenci sayısı 5 ile sınırlı tutulacak. 

Programdan yurt dışından Türkiye’ye gelecek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yanı sıra yabancı uyruklu araştırmacılar da faydalanabilecek. Program kapsamında 24-36 ay aralığında destek sağlanacak. Resmi başvurular ise 15 Aralık’ta TÜBİTAK’a yapılabilecek.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Abonesepeti, 444dergi'yi Tüm Operasyonları İle Satın Aldı

$
0
0

Tek panelden tüm kurumları karşılaştırıp doğru aboneliği başlatmak ve ihtiyacı karşılamayan abonelikler nedeni ile mutsuz müşteri deneyiminin önüne geçmek amacıyla Deniz Okumuş tarafından kurulan AboneSepeti, Türkiye’nin en büyük dergi abonelik platformu olan ve tüm yayıncıların dergilerini müşterilerine 70% e varan avantajlı fiyatlarla düzenli olarak ulaştıran 444dergi.com’u tüm operasyonları ile satın aldı. 

Telekomünikasyon servis sağlayıcılarını tek panelde toplayarak abonelik sistemini daha kolay, avantajlı ve ekonomik olmasını sağlayan abonesepeti.comşimdi aynı tecrübeyi yazılı basında göstermek için 444dergi.com ile büyük bir adım attı.

Mobil-GSM, İnternet, Dijital TV platformları, Ev Telefonu, Elektrik, Su, Doğalgaz, Gazete ve Dergi Aboneliği gibi hizmetleri cazip fiyat avantajları ile beraber sunan Abonesepeti, internet üzerinden “tek tuşla” çok daha hızlı ve kolay bir biçimde abonelik işlemleri gerçekleştirilebiliyor.

Abonesepeti, ilk hizmet başlangıcından abonelik iptaline kadarki bütün süreçlerde, tüketicilerin kurumlarla yaşadıkları sorunları en aza indirmeyi ve abonelere cazip fiyat avantajlarıyla hızlı ve kolay çözümler sunuyor. Abonelik işlemleri sırasında kimi zaman yaşanan, bilgi güvenliği ve gizliliğin ihlali ile ilgili riskleri de ortadan kaldırıyor. Müşterilerine “Güvenli Abonelik” anlayışıyla hizmet sunan Abonesepeti, Türkiye’nin alanında ilk ve tek platformu olma özelliği ile öne çıkıyor.

Girişimci Deniz Okumuş liderliğinde; abonelik piyasasındaki süreçlere hakim ve tecrübeli bir ekip tarafından teknolojisi hazırlanan Abonesepeti, pazarın ihtiyaçları doğrultusunda sektöre yenilik getirdi. Türkiye’nin önde gelen Telekomünikasyon hizmet sağlayıcıları; Digitürk, D-Smart, Superonline, TurkTelekom, Türksat ve Vodafone gibi 20’den fazla şirketin abonelikle ilgili işlemlerini gerçekleştirmeye başladı.

Şirket Ortağım Melek Yatırımcı Ağı Güvencesiyle

Abonesepeti, benzersiz iş modeliyle “start up” yatırım dünyasının önde gelen isimlerinin de dikkatini çekti. Ocak 2017 itibariyle Şirket Ortağım Melek Yatırımcı Ağı öncülüğünde dokuz yatırımcıdan ilk etap yatırımını alan Abonesepeti A.Ş. nin Yönetim Kurulu Başkanlığını Mehmet Buldurgan yapmakta. 

CEO Deniz Okumuş; Abonesepeti’ni müşterilerin gözünde cazip kılacak en önemli etkenin, öncelikle avantajlı fiyat seçenekleri, yerinde hizmet, güvenli, hızlı ve kolay “tek tuşla” başvuru imkanlarının bir araya toplanması olduğunu vurguluyor.

Abonesepeti’nde, ihtiyaç duyulan hizmetler bayiye gitmeden karşılaştırmalı olarak listelenebilirken, Aboneye sadece kendisine uygun seçeneğe karar vermek kalıyor. Devamında ise bütün işlemler Abonesepeti ekibi tarafından tamamlanıp abonelik başlatılıyor.

Abonesepeti hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.abonesepeti.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bartınlı Girişimci, Aldığı Hibe Desteğiyle Yılda 12 Ton Mantar Üretiyor!

$
0
0

Bartın'da Genç Çiftçi Projesi sayesinde aldığı hibe desteğiyle tesis kuran 34 yaşındaki Cengiz Özdemir, yılda 12 ton mantar üretmeye başladı. Özdemir, buradan aylık 5 bin lira gelir elde ettiğini, iş arayan gençlerin bu ve buna benzer bir alana yönlenebileceğini, bu konuda devletin de çok çeşitli imkanlar sağladığını belirtti.

Bartın'ın Kozcağız beldesi Sütlüce köyünde yaşayan ve 19 Mayıs Üniversitesi İnşaat Teknikerliği Bölümü'nden mezun olmasının ardından bir süre çiftçilik yaparak geçimini sağlayan 2 çocuk babası Özdemir, istiridye mantarı üretmeye karar verdi.

Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nün açtığı istiridye mantarı üretimi kursuna katılan Özdemir, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'nun (TKDK) Genç Çiftçi Projesi'ne başvurdu. Proje kapsamında aldığı 30 bin liralık hibeyle geçen yıl 112 metrekarelik alana istiridye mantarı üretim tesisi kuran Özdemir, buradan yılda 12 ton mantar elde etmeye başladı.

Özdemir yaptığı açıklamada, televizyonda izlediği bir girişimcilik programından etkilenerek mantar üretimi yapaya karar verdiğini söyledi. Düşüncesini İl Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ilgilileri ile paylaştığını ve Genç Çiftçi Projesi sayesinde mantar serası oluşturduğunu, bir ay gibi kısa bir sürede ürün elde etmeye başladığını anlatan Özdemir, "Şu anda ayda 1 ton mantar topluyoruz ve bu mantarları Bartın ve çevre illerdeki marketlere, pazarlara veriyoruz ve kısa sürede de tükeniyor." dedi.

"İş Arayan Gençler Benzer Alanlara Yönelebilir, Devlet Çok Çeşitli İmkanlar Sağlıyor"

Mantarları kısa sürede günlük ve taze olarak sattıklarını, talep yoğunluğuna yetişemediklerini dile getiren Özdemir, şöyle konuştu: "Ürünlere talep fazla olduğu için pazar sorunu yaşamıyoruz, hatta talebi karşılamakta güçlük çekiyoruz. Devlet desteği veya buradan elde ettiğimiz gelirle aynı şekilde bir tesis daha yapmayı planlıyoruz. Aynı bu şekilde bir tesisimiz daha olsa yine ürettiğimizi rahatlıkla satabilecek durumdayız. İyi ki bu işe girmişim. Burayı sadece ekonomik bir kazanç olarak değil, aynı zamanda rahatlama aracı olarak görüyorum. Mantarların büyüdüğünü, çoğaldığını gördükçe kendimi daha mutlu hissediyorum."

Gelir getirici kendi işini kurmanın mutluluğunu yaşadığını aktaran Özdemir, buradan aylık 5 bin lira gelir elde ettiğini, iş arayan gençlerin bu ve buna benzer bir alana yönlenebileceğini, bu konuda devletin de çok çeşitli imkanlar sağladığını belirtti.

İl Tarım ve Orman Müdürü Abdulsettar Bayram da Bartın ilinin özellikle mantar üretimi için elverişli olduğunu, istiridye mantarı üretiminin de hızla gelişim gösterdiğini belirterek, "Eğer gayret eder ve iyi örgütlenirsek mantar konusunda marka il olabiliriz. Bunun için hem Genç Çiftçi projeleri hem de yüzde 50 hibe desteklemeli Tarıma Dayalı Ekonomik Yatırımlar projeleri var. Özellikle gençlerimizin bu imkanlardan istifade etmelerini istiyoruz, bizler de çiftçilerimize her türlü bilgi ve desteği veriyoruz." diye konuştu.

AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Viewing all 7039 articles
Browse latest View live