Quantcast
Channel: Girişim Haber
Viewing all 7039 articles
Browse latest View live

12. TEB Akıl Fikir Yarışması Ödülleri Sahiplerini Buldu!

$
0
0

Türk Ekonomi Bankası (TEB), 12’incisini gerçekleştirdiği TEB Akıl Fikir Buluşması’na bu yıl üniversite öğrencilerini de dahil etti. ‘TEB Akıl Fikir ve Gençlik Buluşması’ başlığıyla düzenlenen etkinlikte Aklım Gelecekte: ‘Daha İyi Bir Gelecek İçin Pozitif Etki’ teması işlendi. Buluşma kapsamında 12. TEB Akıl Fikir Yarışması ödül töreni de gerçekleştirildi.

12 yıldan bu yana hem kurum içinde hem de ülke genelinde farklı platformlarda inovasyonu geliştirmeye ve yaygınlaştırmaya yönelik önemli adımlar atan Türk Ekonomi Bankası (TEB), bu yılki Akıl Fikir ve Gençlik Buluşması’nı Aklım Gelecekte: ‘Daha İyi Bir Gelecek İçin Pozitif Etki’ temasıyla gerçekleştirdi. 

Ümit Leblebici: "Şirketlerin Performans Kriterleri Değişiyor"

Geleneksel hale gelen TEB Akıl Fikir ve Gençlik Buluşması’nın açılış konuşmasını yapan TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici şunları söyledi: “Bilgi toplumundan bilgiyi insan ve teknoloji iş birliğiyle en iyi şekilde kullanabileceğimiz yeni bir değişim sürecine geçiyoruz. Dünya genelinde yaşanan bu değişimin en önemli faktörlerinden biri de teknoloji. Baş döndürücü bir hızla gelişen teknoloji, toplumsal yaşamı dönüştürüyor, üretim süreçlerini etkiliyor, tüketim alışkanlıklarını şekillendiriyor, şirketlerin iş yapış biçimlerini değiştiriyor. İş dünyasında bugüne kadar tutarlı bir büyüme, rekabette diğerlerinden daha iyi olma ve kârlılık ekonomik gelişmenin anahtarı olarak görülüyordu. Son yıllarda ise ekonomik gelişmeyi ölçümleyen kriterler değişti. Artık ekonomik gelişmenin tek ölçütü finansal performans ve karlılık değil. İnsan yararına, toplum yararına, daha iyi bir gelecek için yapılan çalışmalar iş dünyasının yani, şirketlerin performans kriteri olmaya başladı”.

"TEB Genç Zeka Merkezi ile İnovatif Fikirli Gençlerimizi Buluşturuyoruz"

“Biz de ekonomik büyümeyi hedefleyen her çalışmanın artık sadece ekonomik gelişmeye değil aynı zamanda sosyal problemlere çözüm bulmaya ve insan hayatına pozitif etki sağlamaya da odaklanması gerektiğini düşünüyoruz” diyen Leblebici şöyle devam etti: “TEB olarak yeni dönemin ihtiyaçlarına ve gerekliliklerine uygun çalışmalar yapıyoruz. Müşterilerimiz için katma değerli ürün ve hizmetlerle bankacılık faaliyetlerimizi yürütürken, içinde bulunduğumuz topluma ve paydaşlarımıza da değer katan çalışmalar yapıyoruz. Sadece finansal rakamlara odaklanan bir banka değiliz. Ekonomiye ve topluma değer katan, pozitif etki yaratan çalışmalar yapıyor; müşterilerimiz, çalışanlarımız, yatırımcılarımız ve ortaklarımız, kısaca tüm paydaşlarımızı daha iyi bir geleceğe taşımak üzere çeşitli projelerle destekliyoruz. Banka olarak, inovasyondan spora, finansal okuryazarlıktan girişimciliğe, KOBİ’lerden kadın patronlara kadar geniş bir alanda sorumluluk bilinciyle topluma pozitif etkide bulunan çalışmalar yapıyoruz. Dudullu’da faaliyet gösteren operasyon merkezimizde çok sayıda yenilikçi fikir üretiliyor, teknoloji projesi hayata geçiriliyor. Yakın zamanda burada TEB Genç Zeka Merkezi’mizi açacağız. İnovasyon ve fikir merkezi olarak konumlandıracağımız TEB Genç Zeka Merkezi’nde sadece banka içinden değil dışardan da gençlerimiz bir araya gelip inovatif fikir üretebilecek. Burada gençlerimizin yenilikçi fikirleri hayata geçireceğine ve geleceğimize pozitif etki yaratan teknolojiler geliştirilebileceğine inanıyorum” dedi.

Nilsen Altıntaş: "Akıl Fikir Yarışması’na Bu Yıl 15.944 Başvuru Yapıldı"

TEB İnsan Kaynakları ve İnovasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Nilsen Altıntaş ise konuşmasında şunları söyledi: “Bugüne kadar Akıl Fikir Buluşması olarak gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizi bu yıl Akıl Fikir ve Gençlik Buluşması olarak gerçekleştiriyoruz. Bu yıl buluşmamızı gençliğe açtık. Kendilerini ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğumuz, Türkiye’nin dört bir yanından gelen yaklaşık 400 üniversite öğrencisi de bizlerle birlikteydi. Aklım Gelecekte: ‘Daha İyi Bir Gelecek İçin Pozitif Etki’ temasını işlediğimiz bu buluşmada, teknolojinin topluma ve bireylere olan etkisini, teknolojiyi kullanarak nasıl daha iyi bir gelecek yaratabileceğimizi katılımcılarımızla ve gençlerimizle birlikte konuştuk. Bilgi toplumundan, bu bilgiyi insan ve teknoloji işbirliği ile en iyi şekilde kullanabilecek Süper Akıllı Topluma geçtiğimiz bu dönemde artık Toplum 5.0 kavramından bahsediyoruz. Teknoloji akıl almaz bir hızla ilerliyor ve bu hızla ilerlerken bir yandan da nereye doğru ilerliyoruz diye sormak ve nasıl bir dünyada yaşamak istediğimizi düşünmek gerekiyor. Teknoloji alanında yapılan çalışmalar sadece ekonomik gelişmeye değil aynı zamanda toplumların sosyal problemlerine çözüm bulmaya ve insan hayatına pozitif etki sağlamaya odaklanmalı. Teknolojinin ve inovasyonun insanların refah seviyesini artırmak için kullanılması Toplum 5.0 kavramının temel felsefesini oluşturuyor. TEB olarak 12 yıldır aralıksız gerçekleştirdiğimiz TEB Akıl Fikir Yarışması ile sadece bir yarışma düzenlemekle kalmadık, bu yarışma ile inovasyon kültürünü toplumumuza ve paydaşlarımıza olumlu etki edecek şekilde yaymayı da hedefledik. İcat Çıkar’ sloganıyla gerçekleştirdiğimiz Akıl Fikir Yarışması ile yenilikçi fikirlerin ‘hayal’den ‘gerçeğe’ nasıl dönüşebileceğini üniversite öğrencileri, müşterilerimiz ve teknoloji girişimcilerle birlikte deneyimliyoruz. TEB’in inovasyon yolculuğu bundan tam 12 yıl önce başladı. Bu 12 yılda üniversite öğrencilerinde inovasyon bilincini artırdık; müşterilerimizle birlikte ürün ve hizmetlerimizi yeniden tasarladık; teknolojik girişimcilerin çevik dünyasını ve yeni teknolojilerini bankamıza taşıdık. Sektörde bir çok ilke imza attık.12 yıldır inovasyonu kurumun DNA’sına işlemiş, açık inovasyona inanan ve Türkiye’nin dört bir yanında yenilikçi fikir ve projelerin üretilmesi için çalışan bir bankayız. TEB Akıl Fikir Yarışması ile bu yıl da icatcikar.com web sitemiz üzerinden gençlerimizin, müşterilerimizin ve girişimcilerimizin birbirinden parlak fikir ve projelerini değerlendirdik. 98 ülkeden 268 bin tıklanma aldık. Bu yıl itibarıyla 15 binin üzerinde başvuru aldığımız yarışmamızda, projelerin yüzde 75’i üniversite öğrencilerinden, yüzde 16’sı müşterilerimizden geldi. Üç yıl önce yarışmaya dahil ettiğimiz Teknolojik Girişimci Kategorisi’ne ise 1.435 girişim fikri ile başvuru yapıldı

12. TEB Akıl Fikir Yarışması Ödülleri
KategoriKazanan İlk ÜçÖdüller
Öğrenci ve Yeni Mezun
  1. Umut İsmetoğlu,
  2. Dilek Mutlu,
  3. Kaan Özbudak
En inovatif 3 proje sahibi Bahçeşehir Üniversitesi tarafından MBA Bursu ile ödüllendirildi
Müşteri
  1. İbrahim Özsoy, 
  2. Ayşenur Ulugün, 
  3. İrfan Altan Pirali 

Bu şampiyonlara finansal ödüller ve ayrıca birinciye Roland Garros tenis turnuvası seyahati hediye edildi.

Teknolojik Girişimci
  1. Mert Ergeneci, 
  2. Nurettin Kayhan Göncü,
  3. Cemal Atakan Parlak 

Teknolojik Girişimci kategorisi şampiyonları finansal ödüller kazanırken, ilk beşe giren bütün finalistler, TEB Girişim Evi’ne katılım hakkı kazandı.

Yarışmanın jürisi; TEB Holding Yönetim Kurulu Üyesi Varol Civil, TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, English Ninjas Kurucusu Ali Servet Eyüboğlu, sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş, alibaba.com Ülke Müdürü Cüneyt Erpolat, İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Deniz Tunçalp, Boğaziçi Üniversitesi Analitik ve İçgörü Merkezi Direktörü Dr. Hüseyin Sami Karaca, Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Yiğit Çağlayan, PayU Global Ürün Stratejisi Başkanı Yunus Emre Güzer ve Bloomberg HT Finansal Teknoloji Programı Sunucusu Sefer Yüksel’den oluştu.

TEB’in, Türkiye’de bir ilk olan ve bu yıl beşincisinin gerçekleştirdiği TEB Kurumiçi Girişimcilik Programı ödülleri de törende dağıtıldı. Programa bu yıl 214 çalışan iç girişim projeleriyle başvurdu; TEB’in Kurumiçi Girişimcilik Programı ile kurum içinde işbirliği ve ortak çalışma kültürü gelişirken, TEB’lilerin girişimci yanları da giderek güçleniyor. Program ile kurum içinde yenilikçi ve bankanın geleceğini değiştirebilecek projeler üreten ve projelerini bir girişimci gibi hayata geçiren ‘İç Girişimciler’ yetiştirilmesi amaçlanıyor.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


İşyeri Trendleri Raporu 2018 Yayınlandı: IoT Geliyor!

$
0
0

Dünya çapında 72 ülkede hizmet veren Sodexo, ‘İşyeri Trendleri Raporu 2018’i yayınladı. Rapora göre nesnelerin interneti çalışma alanlarını değiştiriyor. Çalışanlar nesnelerin internetiyle birlikte daha konforlu alanlarda çalışırken verimlilik ve performansları artıyor. 2030 yılına kadar 200 milyardan fazla öğenin birbirine bağlanacağı nesnelerle geleceğin ofisleri şekillenecek.

Geleceği anlatan bilim kurgu filmlerindeki sahneler, ‘nesnelerin interneti’ (IoT) ile gerçeğe dönüşüyor. Bir komutla aydınlanan odalar, daha az trafiği tespit eden uygulamalar, sağlıklı bir yaşam adına her adımı izleyen bileklikler ve daha fazlası artık hayatımızın içinde. Nesnelerin interneti pazarının 2019 yılı sonunda küresel ekonominin 1,5 trilyon dolarlık kısmını oluşturması bekleniyor. Bunun yanında 2020 yılına kadar 50 milyar, 2030 yılına kadar da 200 milyardan fazla nesnenin birbirine internet aracılığıyla bağlanacağı tahmin ediliyor. Dünya çapında 72 ülkede hizmet veren Sodexo’nun hazırladığı ‘İşyeri Trendleri Raporu’nda nesnelerin internetinin yükselişinin çalışma alanlarına etkisine dikkat çekiliyor.

Nesnelerin interneti üzerine yoğunlaşan işletmeler, çalışanların memnuniyetini, güvenliğini ve performansını artırmayı hedefliyor. Yapay zekayla donatılan sanal asistan botları ofislerde hayatı kolaylaştırıyor, sensör sistemleri çalışanlara güvenlik, memnuniyet sunuyor. Sensörler aracılığıyla binanın belli bölümlerinde kaç kişinin çalıştığı, hangi bölümde yoğunluk yaşandığı gibi bilgiler elde edilip; ısınma, aydınlatma ve temizlik konularında tasarruf sağlanabiliyor. Bunun yanında yeni teknolojiler, çalışan güvenliği de sunuyor. Endüstriyel alanda kullanılabilecek IoT ürünleriyle çalışanların yorgunlukları tespit edilip, olası yaralanmaların önüne geçilebiliyor. Giyilebilir akıllı teknolojilerin kask ve emniyet kemerlerine bağlanması da planlanıyor.

2021 Yılına Kadar 500 Milyon Cihaz Üretilecek

Şirketlerin gelecek planları arasında nesnelerin interneti önemli rol oynuyor. Küresel bir ankete göre kuruluşların yüzde 31,4’ü bu konudaki çalışmalara başlarken, yüzde 43’ü ise önümüzdeki 12 ayda hazırlıklarını tamamlamayı hedefliyor. 2016 yılında üretilen 202 milyon giyilebilir cihazın, 2021 yılına kadar 500 milyona kadar yükselmesi bekleniyor. Çalışanlar da nesnelerin internetine karşı değil. Çalışanların yüzde 58’i, “işlerin daha hızlı yapılmasına yardımcı olacaksa” giyilebilir bir cihazla çalışabileceğini belirtiyor.

Raporda öne çıkan rakamlar ise şöyle:

  • Şirketlerin yüzde 65’i 2020 yılına kadar çalışmalarına IoT ürünlerini eklemeyi planlıyor,
  • 2020 yılında dünya çapındaki şirketlerde 9,5 milyar dijital asistanın görev yapması bekleniyor,
  • Çalışanların yüzde 69’u, otomasyon ile asıl görevlerine daha çok yoğunlaşabiliyor,
  • Çalışanların yüzde 86’sı otomasyon ile yaratıcılığa daha çok vakit buluyor,
  • Şirketler IoT ürünleriyle güvenlik anlamında yüzde 20-50 arasında tasarruf yapabilir,
  • Şirketler, enerji takibi ile elektrik faturalarında yüzde 20’ye yakın tasarruf sağlayabilir.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Üniversitelilerin Sosyal Sorumluluk Proje Fikirleri Ödüllendirildi!

$
0
0

Kredi Kayıt Bürosu’nun hayata geçirdiği sosyal sorumluluk proje fikirleri yarışması ‘Hayal Edin Gerçekleştirelim’in kazananları açıklandı. Türkiye genelinde 162 farklı üniversiteden, 2 bine yakın projenin başvurduğu yarışmada büyük ödülün sahibi Beyaz Titreşim projesi oldu. 

Kredi Kayıt Bürosu’nun, üniversite öğrencilerinin sosyal sorumluluk konularındaki farkındalıklarını ve toplumsal sorunlara karşı duyarlılıklarını artırmak amacı ile başlattığı ve yoğun ilgi gören ‘Hayal Edin Gerçekleştirelim’ yarışmasının altıncı döneminin kazananları belli oldu. Türkiye genelindeki 162 farklı üniversitede ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi gören öğrencilerin Çevre, Eğitim, Sağlık ve Spor, Findeks Finansal Okuryazarlık, Kültür- Sanat ile Toplumsal kategorilerinde 2 bine yakın proje başvurusu alındı. Yarışmada 6 kategorinin birincileri ise şöyle sıralandı:

Hayal Edin Gerçekleştirelim Yarışmasının Kazanları
KategorilerProje AdıÖğrencilerin AdlarıÜniversite
Çevre Kategori BirincisiArıların DansıHilal Nur Yergök, Ayşe Nur Yakut, Beyza DumlupınarEge Üniversitesi
Eğitim Kategori BirincisiGüvenli Geleceğe Robotek’le El EleSadık Atakan Aksakal, Hacer Yenişar, Sahure ÇağlarAnadolu Üniversitesi
Findeks Finansal Okuryazarlık BirincisiSayaçla SaklaEzgi Arslan, Açelya TaşkıranMarmara Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi
Kültür-Sanat Kategori BirincisiSanat İçin ÜretDiren Anıl DemirMarmara Üniversitesi
Sağlık ve Spor Kategori BirincisiBeyaz TitreşimEda Özgür, Emre Meriç, Zindan ÇakıcıKadir Has Üniversitesi – Galatasaray Üniversitesi
Toplumsal Kategori BirincisiAlzheimer’ı Önle Çocukları ÜşütmeDoğukan Mert Kaldırım, Sibel Cansu Akdeniz, Bedirhan KöseoğluIsparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi

Sağlık ve Spor kategorisinde birinciliğe layık görülen proje, aynı zamanda yarışmanın büyük ödülünün de sahibi oldu. Törende ‘Hayal Edin Gerçekleştirelim’ web sitesi üzerinden sosyal medya oylamasıyla seçilen projeye ‘Sosyal Medya Ödülü’, tüm kategoriler arasından en yüksek puanı alan projeye ‘Büyük Ödül’ ve her kategorinin ‘Birincilik’, ‘İkincilik’, ‘Üçüncülük’, ‘Dördüncülük’ ve ‘Beşincilik’ ödülleri takdim edildi.

10.000 TL’lik Büyük Ödülün Sahibi "Beyaz Titreşim" Projesi Oldu

Yarışmada ‘Büyük Ödül’ü, jüriden en yüksek puanı alarak Sağlık ve Spor kategorisindeki Beyaz Titreşim adlı projeleri ile ve Kadir Has Üniversitesi’nden Eda Özgür, Emre Meriç ve Galatasaray Üniversitesi’nden Zindan Çakıcı’nın oluşturduğu grup kazandı. Sağlık ve Spor kategorisinde de kategori birincisi olan, yoğun titreşimle çalışan elektrikli el aletleri kullanan makine operatörlerinde yaygın olarak görülen beyaz parmak hastalığı konusunda farkındalık oluşturmanın amaçlandığı Beyaz Titreşim projesi, 10.000 TL’lik büyük ödülün sahibi oldu.

5.000 TL’lik Sosyal Medya Ödülü Can Saati Projesi’nin Oldu

‘Sosyal Medya Ödülü’ ise Karabük Üniversitesi’nden Esna Yaşik, Emine Sürek ve Edanur Korkmaz ’a ait Can Saati projesine verildi. Proje sahibi 5.000 TL’lik ödülü almaya hak kazandı. Yarışmada kategori birincileri 5.000 TL, kategori ikincileri 3.000 TL, kategori üçüncüleri 2.000 TL, kategori dördüncüleri 1.000 TL ve kategori beşincileri 500 TL para ödülünün sahibi oldu. 2013 yılında başlayan ve üniversitelilerin yıldan yıla ilgisinin arttığı “Hayal Edin Gerçekleştirelim” proje fikir yarışmasına bugüne kadar 8 bine yakın başvuru yapıldı.

www.hayaledingerceklestirelim.com web sayfasını ziyaret ederek Hayal Edin Gerçekleştirelim yarışması hakkında daha fazla bilgiye sahip olabilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Dijital Pazarlamaya Neden Mecburuz? İşte Nedenleri

$
0
0

Online pazarlamanın bir yönü de sadece yeni ve farklı bir pazarlama yöntemi olmasıydı. Hizmet ve ürünleri pazarlamak için meydanın yeni bir biçimini ortaya çıkarmıştı. Fakat sadece birkaç yıl içinde dijital pazarlamanın önemi bambaşka bir yöne doğru gelişti. İşletmenin ayrılmaz bir parçası haline geldi.

Artık bir web sitesine sahip olmak ya da bir hedefi olmayan reklam sloganları kampanyası yeterli değil. İşletmeniz için işe yarayan tamamlayıcı dijital pazarlama stratejileriniz yoksa zaman aleyhinize işliyor demektir.

Kolay Pazarlama CEO’su ve İletişim Tasarımı Uzmanı Ömer Yoluk, işletmenizi büyütmek ve geliştirmek için neden dijital pazarlamaya ihtiyaç olduğu konusunda şu bilgileri verdi:

İnsanların Zaman ve Paralarını Harcadığı Yerlere Erişir

2018 yılında ortalama bir internet kullanıcısı en az 7 sosyal medya hesabına sahip. Bu sayı 5 yıl önce sadece 3’e kadar çıkabiliyordu. Şuan ise sosyal medya müşteri hizmetleri için kuvvetle tercih edilmekte. Bununla birlikte müşteri mesajlarının yüzde 89 kadarı işletmeler tarafından görmezden gelinmekte.

Dünya nüfusunun yüzde 22’si Facebook’ta. Facebook kullanıcılarının yüzde 76’sı ve Instagram kullanıcılarının da yüzde 51’i her gün bu sosyal medya araçlarını kullanmakta. Sosyal medyadaki insanların yüzde 30'u hayatlarındaki dönüm noktalarına atıfta bulunarak belirli bir markadan bahsetmekte. X kuşağının, sosyal medyada bir marka ile etkileşime girme olasılığı, milenyum kuşağına göre ise daha yüksek.Şu anki eğilim, ortalama bir insanın günde iki saatten fazla zamanını sosyal medyada geçirmesi. Gençler ortalama 9 saatlerini sosyal medyada geçirmekte. Sosyal medya okuldan işe, eğlenceye, arkadaşlarıyla takılmalarına kadar yaptıkları her şeyin ayrılmaz bir parçası olmuş durumda.

Sosyal medya, insanların olduğu yerdir. Fakat insanlar buradan satın alırlar mı?

İnsanların sosyal medyada olduklarını söylemelerinin on gerekçesinden biri, kendilerine reklamı yapılan ürünü satın almaktır. Sosyal medyadaki zamanlarının yüzde 37’sini etiket içerikleri ile etkileşerek geçirmekte. Milenyum kuşağının yüzde 37’si sosyal medyanın kendileri ile ilişkili gördüğü reklamları yaptığını belirtmekte. İnsanların yüzde 48’i son online alıverişlerini doğrudan Facebook’un sonucu olarak yaptıklarını söylemekte.

Fakat pazarlamacıların sadece yüzde 45’i sosyal medyadaki çabaların sonuç verdiğini düşünmekte. Kesinlikle sosyal medyada bazıları kazanan bazıları da kaybeden olarak yer almakta. Sadece bir profil sahibi olman ve bazı içerikleri bir kere paylaşmak yerli değildir. Bir sosyal medya pazarlama stratejisine gerek vardır. Sosyal medya reklamlarında yatırım getirinizi nasıl maksimize edeceğinizi anladığınızda kazancınız büyük olacaktır. Sosyal medya pazarlaması ve reklamlar, dijital pazarlamanın sadece bir parçasıdır. Fakat en önemli bölümüdür.

Küçük İşletmelerin Faaliyet Alanı Seviyeleri

Walmart gibi büyük bir şirket şehre gelir ve yerel işletmelerin yüzünü ortadan kaldırır. Starbucks gelir ve mahalle kahvesinin ve simit dükkanının kapanmasına neden olur. Bunun online eşdeğerini Amazon örneğinde görürüz. Tanınmış bir isimle rekabet etmek ya da pazarlamaya ya da tanıtıma milyonlar harcamış markalarla rekabet etmek zordur. İşte bu noktada küçük işletmeler için dijital pazarlamanın önemi bir ümit ışığı olarak parlamakta. Bu, geleneksel olarak bir yerden hizmet veren işlemeler, e ticaret ve kişisel markalar için aynıdır. Dijital pazarlama gerçekte daha küçük işletmeleri üst sırada konumlanabilmesine olanak verir. Dijital pazarlama küçük işletmelerin daha düşük reklam bütçeleri ile rekabet etmesine imkan sağlar.

Daha Hedefe Yönelik

Örneğin bir dergi reklamı hazırladığınızda belli bir hedef oluşturursunuz. Hedef kitlenizin bu reklamı okuyup okumayacağını bilirsiniz. Yer ve boyut üzerinde biraz kontrol sahibisinizdir. Mesajı belli yayıncılık ölçütlerinde kontrol edersiniz.

Bu reklam bir milyon kişiye daha ulaşabilir. Fakat bu milyonun yüzde kaçı gerçekten sizin hedefinizdedir? Özel bir moda dergisi 35 – 55 yaş arasındaki kadınların yüzde 59’u gibi demografik bir hedefe sahip olmalıdır. Bunlardan bazıları yüksek okul mezunudur. Ve dergide bazı moda ürünler ile ilgilendiklerini bilirsiniz. Fakat bu büyük bir nüfus istatistiğidir.

Dijital pazarlamanın bize sağladığı yararlardan biri de büyük nüfus istatistiklerini parçalara ayırabilme imkanıdır. Bunları özel bir tür insana süper odaklı hedef gruplara böler.

Peki bu kişi kimdir? O, sattığınız şeyi satın almaya en yakın kişidir.

Bu seviyede hedef koyduğunuzda hedef pazar ile yüksek seviyede ilişkili bir reklam oluşturursunuz.

Dijital pazarlamada ne tür hedefleme mümkündür? Belki de şaşıracaksınız.

Örnek olarak arama reklamlarına bakalım. Bu, reklam anahtar sözcüklerini kapsar. Bu biçimdeki dijital pazarlamada Google araması yapan insanları hedef alırsınız. Arama sonuçları artık İnternet'teki web sitesi trafiğinin yaklaşık yüzde 64'ünü oluşturmakta.

SEO'ya (arama motoru optimizasyonu) güçlü bir şekilde odaklanan işletmeler için, trafiğin yüzde 80’i arama sonuçlarından geliyor.

Arama reklamcılığı, web sitenizin organik olarak görüneceği yer olmasa bile PPC (tıklama başına ödeme) ile, kendinizi aramaların tepesine yerleştirmenize olanak sağlar.

Arama reklamcılığı ile çok özel insanları hedefleyebilirsiniz: zorluk, hedef, meslek, eğitim seviyesi, satın alma davranışları ve başka şeyler

Bunu, bu belirli hedefleri temsil eden arama sorguları önererek yapın. Bu trafiği dönüştürmek için etraflarına reklamlar ve açılış sayfaları oluşturun.

Sosyal medya reklamları benzer şekilde daha dar hedef kitle oluşturmaya imkan verir

Kullanıcıları hakkında topladıkları verileri kullanın. Örneğin Facebook, reklamınızı sadece çok özel davranış, ilgi, konum ya da diğer belirleyici unsurlarla belirlediği kişilere gösterir. Tek bir reklam için çok fazla harcama yapmayın. Ve reklamları süresiz olarak yayınlayabilirsiniz. Böylece farklı insan gruplarıyla bağlantı için bu reklamı kolayca uyarlayabilirsiniz. Başka tür pazarlama ile reklamınızı gören kişiler üzerinde bu derecede bir kontrol sağlayamazsınız.

Son Derece Kişisel Olarak Özelleştirilmiş

Tüketicilerin yüzde 72’si işletmelerin kendileri ile iletişim için e-mail kullanmalarını tercih etmekte. Bu, insanlara e-mailleri açmak ve sizden satın almak konusunda daha rahat hissetmelerini sağlayan bir kontrol duygusu vermekte. Gönderdiğiniz şeyi beğenmezlerse, abonelikten çıkabilirler. Fakat gönderdiğiniz içerik yüksek oranda bağlantılı ise listenize kalır ve tekrar tekrar satın alırlar. Buradan, yaşam boyu tekrar alışveriş yapan müşteri açısından dijital pazarlamanın önemini görebilirsiniz.

Daha İleri Çözümlemeler

TV reklamlarının nasıl işe yaradığı hakkında gerçekten en biliyorsunuz? Bazı denemeler yaptıysanız reklam yayınlamak için en iyi saat ve en iyi sıklığın ne olduğunu belirleyebilirsiniz. Verilerden detaylandırmak için bir odak grup oluşturabilir siniz. Şimdi, karşılaştırmalı olarak dijital pazarlamanın önemine bakalım.

Dijital pazarlama ile reklamlar ve kullanıcılar hakkında aşağıda verilen şeyleri bilirsiniz:

  • Gerçekten gönderiyi görüp görmediklerini. TV reklamları ile bunu kesin olarak bilemezsiniz. Mutfakta olabilir ya da televizyonun sesini kısmış olabilirler.
  • Etkileşim olup olmadığını.
  • Beğenip beğenmediklerini.
  • İnceleyip incelemediklerini.
  • Arkadaşları ile paylaşıp paylaşmadıklarını.
  • Başka bir işlem yapıp yapmadıklarını.
  • Sonunda satışa yönelip yönelmediklerini.

Reklamla etkileşime gire insanlar hakkında daha fazlasını öğrenirsiniz:

  • Reklamınızla en çok kim ilgilendi
  • Neden hoşlandılar
  • Onları harekete geçiren şeyler nelerdir
  • En kolay kim markaya dönüş yaptı
  • Kim daha çok harcadı
  • Online iken neler yaparlar
  • Sizi online olarak bulmak için kullandıkları araçlar nelerdir?
  • Sizinkine gelirken hangi websitelerini ziyaret ettiler

Tüm bunlar Google Anaytics gibi bedava analiz yazılımları ile izlemesi oldukça kolay olan şeylerdir. Ya da bunlar için olan araçlara para harcayarak daha fazlasını da elde edebilirsiniz. Yatırımlara geri dönüş olmadığı durumlarda maliyeti kesmek için öğrendiklerinizi kullanın. En iyi sonucu aldığınız noktada harcama ve çabalarınızı artırın.

Sonuçları optimize etmek için kampanyaları artırın.

Geleneksel pazarlama için de biraz para ayırmaya karar verebilirsiniz. Birçok işletme pazarlama planlarını bir karışım olarak sürdürmek ister. Bu durumda, dijital pazarlamanın önemi, diğer pazarlama yöntemlerinde de kullanmak üzere, müşterilerinizin kim olduğunuzu size göstermesidir.

Ölçeklendirme ve Uyarlama Kolaylığı

Diğer pazarlama yöntemleri gibi, trafik akışını sağlamak için başlangıç yatırımı gerekmekte. Fakat dijital pazarlananın küçük işletmeleri için önemi işletme büyürken ölçeklendirme ve uyarlamanın ne kadar kolay olduğunu görünce ortaya çıkmakta. Örneğin sosyal medya kampanyaları, reklam gösterimi ile günlük bir bütçe seçebilirsiniz. Bu kampanyanın ne kadara mal olacağını tam olarak bilirsiniz.Sonra da şaşırtıcı sonuçları görmeye başlarsınız. Reklamın yayınlanmaya devam etmesi için içeri girmeniz ve bir reklam spotunun dönmesi için tekrar pazarlık yapmanız gerekmez. Trafiği kendinize çevirirken sadece günlük harcamanızı artırır ve bununla da getiriyi yükseltirsiniz.

Bir müşteriden yüklü bir sipariş aldıysanız ve siparişi karşılanamamasını önlemek için yeniden ölçeklendirme gerekiyorsa bunu yapmak son derece kolaydır. Pazarlamada yolunda gitmeyen şeyler varsa, beklemeniz ve reklam kontratının bitmesini beklemeniz gerekmez. Sıfırdan başlamak zorunda değilsiniz.

Güç sizde. Sadece küçük bir değişiklik yapın ve reklama tekrar başlayın.

Dijital pazarlamanın önemi anında sonuç alabilmekte. Verileri analiz edin ve işe yaramayan reklam harcamalarını ve kayıpları anında azaltın. Bu bizi küçük işletmeler için nasıl maliyet etkin dijital pazarlama yapılacağı konusuna götürür.

Günümüzde İnsanlar Nasıl Alışveriş Yapıyor?

İnsanların yüzde 88’i, online incelemeyi satın alma kararının önemli bir parçası olarak görüyor. İyi bir yorum okuduktan sonra insanların yüzde 23’ü işletmenizi ziyaret ediyor. Ortalama bir Amerikalı, haftada 24 saatini online olarak geçirmekte. Milenyum ve Z kuşağı için günde 10 saat standarttır. Bu işte ve okuldaki internet zamanını da kapsamakta. Milenyum ve Z kuşağının yüzde 47’si TV izlememekte. Geçtiğimiz yıl sonunda 22 milyon kişi kablolu TV aboneliklerini iptal etti. Dergi ve gazetelerin satış oranında yıllık yüzde 16 oranında bir düşüş gözlenmekte. Fakat diğer yandan her yıl 1 trilyondan fazla online arama gerçekleşmekte. Google bu aramalarda 3,5 milyar ile en büyük payı elinde tutmakta. Her gün Facebook’ta 8 milyar video izleniyor ve bunların çoğu da işletmeler tarafından yerleştirilmekte.

Restoranlardan doktorlara, ön muhasebe yazılımlarından emtiaya modern satış süreci online olarak başlamış durumda. İster sosyal medyada bir arkadaşın paylaşımı, ister bir aramanın sonucu ya da bir e-mail haber bülteni ile olsun, her şey burada başlıyor. İşletmenizi müşterinin online deneyimi ile daha da bütünleştirerek işinizi daha hızlı büyütmek mümkün.

Müşterilerinizin büyük çoğunluğu ile bağlantılı bir online konumunuz olmalı. Dijital pazarlamanın önemi de size bu konumu sağlamasıdır.

Nasıl Online Bağlantılı Olunur?

Günümüzde online bağlantılı olmak için gerekenler:

  • Kullanıcı dostu bir web sitesi
  • Bazı anahtar sözcüklerden arana sonuçlarında görünür olmayı sağlayacak arama motoru optimizasyonuna (SEO) yatırım.
  • Müşterilerle iletişime geçebileceğiniz en az bir aktif sosyal medya hesabı
  • AdWords, Instagram, Twitter ya da Öne Çıkan Tweetler gibi ödeme yapılan reklamlar. Bazı medyalara ödeme yapmadan online var olmak imkansızdır.
  • Marka yönetimi. Hangi insanların hakkınızda konuştuğunu bilin. Yorum istendiğinde çoğu insan olumlu yorum yazar. İstenmediğinde ise sadece mutsuz insanlar yorum yazma eğilimi gösterir.
  • Entegre temas noktaları. Online olduğunuz tüm yerler birlikte çalışmalıdır. Belirli bir yerde ticaret yapıyorsanız, hedef müşterilerinizi hem çevrimiçi hem de fiziksel mağazanızda kendinize bağlayın.

İnsanlar İşletmelerin Kendilerine Nasıl Ulaşmasını Tercih Eder?

İnsanlar artık geleneksel reklamlardan sıkıldı. Seçenekleri olduğunu öğrendiler. 16 – 34 yaş arasındaki kişilerin yüzde 16’sı reklam bloklayıcı kullanıyor. İnsanlar, sayfaya ilk geldiklerinde sinir bozucu davetler ve reklamlar açan web sitelerinden yoğun bir şekilde kaçarlar.

Onları reklamlara girmeye zorlamayan medyaları kullanmayı tercih ediyorlar.

Klişe gibi görünebilir. Fakat insanlar saygı görmek istiyor. Birinin onlara bilinçli kararlar vermelerine yardımcı olacak bilgileri sağlamasını isterler. Kendi değerlerine değer veren markalardan satın almak istiyorlar. Konuşmalarının bir parçası olmanızı istiyorlar.

Dijital pazarlamanın önemi, insanlara, onlara saygı duyduğunuzu ve insan olarak değer verdiğini gösterecek şekilde pazarlamanıza olanak vermesidir.

Pazarlamayı Mobil Teknoloji ile Bütünleştirin

IBM’in araştırmasına göre mobil işlemler yıllık yüzde 35 oranında bir yıldırım hızıyla artmakta. Ancak bu yalnızca mobil cihazda gerçekleşen gerçek bir alım satım değil.

İnsanlar cep telefonlarını giderek, bir işletmenin üzerine yerleştirildiği bir çeşit artırılmış gerçeklik olarak kullanıyorlar. Online sipariş verip yoldayken müşteri hizmetleri ile iletişime geçiyorlar. Mağazanızdayken ürün yorumlarına ve bilgilerine bakıyorlar.

Mağazanızda çekecekleri bir selfi sizin için bir tanıtım fırsatı olacak. Sizin ofisinizden ayrılmadan önce hakkınızda bir yorum yazacaklar belki de.

Mobil deneyimi fiziksel deneyimle bütünleştirin. Böyle yaparak işletmeniz bu tür fırsatlardan daha fazla yarar sağlayacak.

Koridordan aşağı inerken ilgilendikleri şey in satışta olduğu hakkında onlara bildirim göndermek için bir uyarı yapın. Fiziksel mağaza davranışını, telefonları üzerinden gerçekleştirin (elbette izinlerini alarak).

Size yakın konumda olduklarında mağazanızı ziyaret etmeleri için davet gönderin.

İşletmeniz için dijital pazarlamanın önemi açıktır. Modern ekonomide işletmeler rekabet için dijital pazarlamaya ihtiyaç duyarlar. Müşteri artık online platformlardadır. Sizin onalar ulaşmanızı tercih ettikleri yer orasıdır. Modern satın alma sürecinin başladığı yer artık online ortamlardır.

İşinizi geliştirmek için dijital pazarlamayı nasıl kullanacağınız konusunda hemen yardım alın.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

BizBizze: Dünyadaki Her İnsan Birbirine En Fazla 6 Kişi Uzaklıkta!

$
0
0

“Birlikte. Daha Güçlü” sloganıyla kadınları istihdam ve girişimcilik alanında desteklemek amacıyla koçluk, mentorluk, danışmanlık, eğitim desteği içeren kapsamlı programlar düzenleyen BizBizze Kadınlar için Fikir ve Destek Derneği, Bahar Buluşması kapsamında BizBizze üyeleri, gönüllüleri ve program katılımcıları ile Networking buluşması gerçekleştirdi. 

BizBizze Girişimcilik, İstihdam ve Gönüllülük programlarıyla iş arayan, iş yaşamında güçlenmek, kariyer planında değişiklik yapmak, gönüllü olarak sivil topluma destek vermek isteyen, iş kurmak isteyen ya da mevcut işlerini iyileştirmek isteyen kadınlara ihtiyaç duydukları desteği sunmayı amaçlıyor.

2017’nin son aylarında kurulan BizBizze Kadınlar için Fikir ve Destek Derneği, kadınları hem sosyal alanda, hem de istihdam ve girişimcilik alanında desteklemek amacıyla çok yönlü programlar düzenlemeye, kadın girişimcileri buluşturan etkinlikler yapmaya devam ediyor. 

BizBizze Derneği’nin, Bahar Buluşması geçtiğimiz günlerde JointIdea evsahipliğinde gerçekleştirildi. Dernek bu defa BizBizze üyeleri, gönüllüleri ve program katılımcıları ile Networking buluşması yaptı. BizBizze gönüllüleri, üyeleri ve program mezunlarına özel düzenlenen buluşmaya 50 kişi katıldı. 

Dünyadaki Her İnsan Birbirine En Fazla 6 Kişi Uzaklıktadır 

BizBizze Kadınlar için Fikir ve Destek Derneği Başkanı Özden Anık Tekir yaptığı açılış konuşmasında “Birlikte. Daha Güçlü” diyerek yola çıktıklarını, yardımlaşma ve dayanışma içinde büyüdüklerini belirtti. Networking kavramının çağımızın vazgeçilmez bir kavramı olduğunu hatırlatan Tekir,“Ne kadar dilimize bu hali ile yerleşmiş olsa da Türkçesi ‘ağ kurmak veya ağ oluşturmak’ ya da ‘iş fırsatları yaratmak’ olarak tanımlanabilir.  Bir kuram, dünyadaki her insan birbirine en fazla 6 kişi uzaklıktadır der. Görünen o ki ‘Güçlü Ağ’ çağın gereği... İşte biz de bu fikirden yola çıkarak 1. yılını dolduran derneğimizin girişimci ve girişimci adaylarıyla, BizBizze daha neler yapabileceğine bir kez daha ivme kazandırmak üzere, sürprizli bir ‘Networking’ buluşması organize ettik” dedi.

Tekir konuşmasında BizBizze’nin üyeleri, gönüllüleri ve mezunları ile yakaladıkları sinerjiye büyük önem verdiklerini bu nedenle BizBizzelilere özel network buluşmaları ve etkinlikler düzenlemeye devam edeceklerini belirtti. Tüm katılımcıların birbiriyle tanışmalarına, kartvizit ve/veya tanıtım broşürü alışverişi yapmalarına olanak sunan eğlenceli bir “Networking Oyunu” konseptinde düzenlenen etkinlikte, girişimciler kendilerini tanıtma fırsatı buldu. 

www.bizbizze.com web adresini ziyaret ederek BizBizze Kadınlar için Fikir ve Destek Derneği hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

"Bu Gençlikte İŞ Var!" Programının 2019 Kazananları Açıklandı!

$
0
0

Üniversite öğrencilerine, yenilikçi bakış açısı ve girişimcilik yetkinliği kazandırmak amacıyla eğitimden networkinge, kuluçkadan mentorluğa kadar geniş yelpazede destek sağlayan bir girişimcilik programı olan “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” Programının 2019 yılı kazananları İstanbul'da gerçekleştirilen ödül töreninde açıklandı. 

5'i yurt dışından olmak üzere 81 şehir, 178 üniversiteden 2990 gencin 1118 iş fikriyle başvurduğu “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” Girişimcilik Programı'nın ödül töreninin finaline “Algdeha”, “Kisar - Bal Kutusu”, “DsyApp”, “Kodit” ve “Teknofarm” olmak üzere beş ekip kaldı.

Fiba Grup sponsorluğunda Swissotel The Bosphorus'da gerçekleştirilen ödül töreninin açılış konuşmasını TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski yaptı. Kaslowski konuşmasında, TÜSİAD'ın girişimciliğe verdiği önem ve bu alandaki çalışmalarına değinerek; “Girişimcilik her şeyden önce bir kültür meselesi. Biz bu kültürün tohumlarını Türkiye'de son birkaç yıldır atıyoruz. Başarılı ve dünyada ses getiren girişimleri yeni yeni çıkartıyoruz. Bu anlamda kat etmemiz gereken yol uzun ama potansiyelimiz de bir o kadar yüksek! Fikir ve girişim özgürlüklerinin desteklendiği, gençlere ve girişimcilere olan güvenin arttığı bir Türkiye'de rekabet gücü yüksek ve dünyada adından söz ettirecek girişimlerin daha hızlı yeşereceğine inanıyoruz.” dedi.

“TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” Programının 2019 Yılı Kazananları 
ÖdüllerProjeDetaylar ve Ekip Üyeleri
75.000 TRY'lik Birincilik ÖdülüAlgdeha 

Küresel ısınma ile balıkların yağ hacminin düşmesi ve buna bağlı endüstrilere sürdürülebilir kaynak arayışından yola çıkarak, hayvansal ürünleri mikroorganizmalardan elde etmeyi hedefler.

Rehberi: Lale Ergin, Borusan Holding

  • Mert Furkan Filizoğlu (İstanbul Üniversitesi),
  • Mehmet Can Sucu (İstanbul Üniversitesi)
50.000 TRY'lik İkincilik ÖdülüKisar - Bal Kutusu

Bal üretim verimliliğini arttırırken, geleneksel yöntemleri endüstri 4.0 standartlarına taşır, arı yaşamını korur. 

Rehberi: Yeşim Sümerkan, UBS

  • Nabican G. Özdemir (Başkent Üniversitesi),
  • Bahadır G. Özdemir (Başkent Üniversitesi),
  • Hakan Aktan (Nişantaşı Üniversitesi),
  • Mahmut Serkut Öğüt (Başkent Üniversitesi),
  • Ayçanur Tekin (Başkent Üniversitesi) 
25.000 TRY'lik Üçüncülük ÖdülüDsyAppDisleksiye çoklu çözüm üreterek daha geniş bir kitleye hitap eden ve alanında uzman kişilerin işini, mobil platforma taşıyarak kolaylaştıran bir sosyal girişim uygulamasıdır.

Rehberi: Öget Kantarcı, GittiGidiyor

  • Esra Ablak (İzmir Ekonomi Üniversitesi),
  • Büşra Bektaş (İzmir Ekonomi Üniversitesi),
  • Öykü Demirhan (İzmir Ekonomi Üniversitesi),
  • Deniz Öztürk (İzmir Ekonomi Üniversitesi),
  • İnan Evin (İzmir Ekonomi Üniversitesi)

Melek yatırımcılar ve girişimcilik ekosisteminin önde gelen isimlerinden oluşan TÜSİAD “Bu Gençlikte İŞ Var!” Programının bu döneminde finalist beş ekip anlaşmalı kuluçka merkezlerine doğrudan girme hakkı kazandı. Finalist ekiplerden biri ise TÜSİAD Yönetim Kurulu ile Silikon Vadisi'ne gitme fırsatı yakaladı. Program kapsamında yarı finale kalan ekipler, ödül töreni alanında kurulan proje pazarında, TÜSİAD rehberlerinin desteğiyle geliştirdikleri iş fikirlerini katılımcılara anlatma imkanı buldular. Ödül töreninde ayrıca, TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Programının Girişimcilik Kampı'na en fazla öğrenci gönderme hakkını elde eden Karabük Üniversitesi'ne TÜSİAD Girişimcilik Bayrağı verildi.

www.bugenclikteisvar.com web adresini ziyaret ederek “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” Girişimcilik Programı hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

"Türkiye İnovasyon Haftası" Rekor Katılım ile Sona Erdi!

$
0
0

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda 3-4 Mayıs 2019 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Türkiye İnovasyon Haftası” 40 bin kişilik rekor katılım ile sona erdi.

“Türkiye İnovasyon Haftası”, bu yıl ilk günü 20 bin 800 olmak üzere yaklaşık 40 bin kişinin katılımıyla bugüne kadarki en yüksek katılımcı sayısına ulaştı. İnovasyon ekosisteminin en büyük buluşması olan “Türkiye İnovasyon Haftası”nın son gününde Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Halis Yunus Ersöz ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan’ın katılımıyla “Darüşşafaka İnovatif Gençliğe Katkı Ödül Töreni” düzenlendi. 

"Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye Hedefini İnovasyonla Elde Edebiliriz"

Törende konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, “İnovasyon Haftamıza, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Bakanlarımızın teşrifleriyle, çok değerli konuşmacılar ve paneller ile start verdik. Muhteşem bir gün yaşadık. Salonlarımız, yenilik peşinde koşan arzulu gençlerimizle, firmalarımızla doldu taştı. Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak düzenlediğimiz bu etkinlik, inovasyonun tek adresi olduğunu perçinledi. Her platformda dile getirdiğimiz, ‘Dış Ticaret Fazlası Veren Türkiye’ hedefimize, ihracatta rekorların kalıcı bir hale gelmesine, ancak inovasyonu ve teknolojik dönüşümü üretimimize ve ihracatımıza entegre ederek elde edebiliriz. Bugün bu salonu dolduran misafirlerimizin önemli bir kısmının genç arkadaşlarımızdan, İnovaTİM ailemizden oluştuğunu görmek, son derece memnuniyet ve umut verici. Geleceğe uzanan yolu bugünden inşa etmek istiyorsak, gençlerimizin sürecin merkezinde yer alması hayati bir önem taşıyor. Çünkü geleceğe sizlerin dinamik ve yenilikçi bakış açıları ile ulaşabiliriz. Yeni hikayeleri sizlerin bitmek bitmeyen enerjileriniz ile yazabiliriz” dedi.

"Teknoloji İhraç Eden Bir Ülke Konumuna Gelmeliyiz"

TİM Başkanı Gülle sözlerine şöyle devam etti: “Sayın Cumhurbaşkanımızın her mecrada şöyle der: ‘Teknolojiye hakim olmadan, bağımsızlığımızı sürdüremeyiz.’ Nitekim Türkiye olarak, veri üretiminden güvenliğine, savunma, sağlık, eğitim, bilişim teknolojilerinden yapay zekaya kadar her alanda, kendi ayaklarımızın üzerinde durmak mecburiyetindeyiz. Teknolojiye hakimiyet konusunda gereken önemi vermeli, teknolojiyi sadece kullanan değil, tasarlayan, üreten ve hatta ihraç eden bir ülke konumuna gelmeliyiz. Bu süreci de ülkeler arasındaki karşılıklı bağımlılığın bilincinde, kazan – kazan prensibi ile kolektif bir şekilde yürütmeliyiz.“

Darüşşafaka İnovatif Gençliğe Katkı Ödülü Sahibini Buldu

Darüşşafaka İnovatif Gençliğe Katkı Ödül Töreni’nde, yüksek mühendislik ve robotik başarılarıyla uluslararası alanda Türkiye’nin göğsünü kabartan Darüşşafaka Lisesi FRC Robot Kulübü ödül aldı. Türkiye’nin ilk robot kulübü unvanının sahibi olan ve bu yıl kuruluşunun 10’uncu yılını kutlayan Darüşşafaka Robot Kulübü ‘Sultans of Türkiye’ adına ödülü takım üyeleri Aytek Aksu, Güller Yazgı Akata, Ahmet Burhan Yücel, Ahmet Utku Yılmaz, Ceren Ulusoy, Aysun Yıldız Yılmaz, Şevval Öztürk Dudunur Özdamar, Mert Aykutlu, Mutlu Demir ve Belsu Seyran aldı.

İnovatif Gençliğe Katkı Özel Ödülleri Verildi

İnovaTİM’in uluslararası başarıya sahip dört proje takımı METU Formula Racing, ATAÜNİ Formula Racing, İTÜ APİS, İTÜ AUV Takımı öğrencilerine Türkiye İnovasyon Haftası kapsamında İnovatif Gençliğe Katkı Özel ödülleri takdim edildi. Türkiye’nin 72 ilindeki 150 üniversitede inovasyonu odak noktasına alan 2 bin 920 kişilik dev bir aile olarak tanımlanan İnovaTİM’in yenilikçi öğrencileri uluslararası projeler üreterek yarışmalara katılıyor, Ar-Ge projeleri geliştiriyor, Türkiye’nin geleceğini oluşturacak liseli gençlere ülke genelinde gönüllü eğitimler veriyor.

Shazam Kurucu Ortağı İstanbul’da Konuştu

“Türkiye İnovasyon Haftası”nın son gününde “Akıllı Şehirlerden Bilinçli Şehirlere”, “Dijital Dönüşümden Üretim Dönüşümüne: Sanayide Yeni Ufuklar”, “Uzayda Neler Oluyor?”, “İhracatın Yeni Rotası: Fiyat Rekabetinden Bilgi Rekabetine” ve “Finansta İnovasyon: Fintech ve Blokzincir Teknolojileri” başlıklı paneller düzenlenerek inovasyonla ilgili son gelişmeler ele alındı. Panellerde Shazam Kurucu Ortağı Chris Barton, Human Works Kurucu Ortağı Fütürist Rudy de Waele, Nasa CIO Omar Hatamleh, Nasa Eski Roket Mühendisi Kevin J. Debruin ve Astrofizikçi Dr. Umut Yıldız gibi dünyada ve Türkiye’de alanında uzman isimler konuştu.

İki gün süren etkinlik boyunca katılımcılar, uzman konuşmacıların katıldığı inovasyon odaklı konferansları takip etmenin yanı sıra inovatif sergi ve atölye çalışmalarını da yakından görme fırsatı buldu.

www.turkiyeinovasyonhaftasi.com web adresini ziyaret ederek Türkiye İnovasyon Haftası hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Abbas Güçlü ile Büyük Oyun'da 250 Bin TL'lik Ödül Sahibini Buldu!

$
0
0

Netmarble ve StartersHub işbirliği ile hazırlanan ve Kanal D’de yayınlanan “Abbas Güçlü ile Büyük Oyun”da finale kalan oyunlar arasından 250 bin TL’lik ödülü Kağıt Makineler adlı oyun kazandı. 

Dünyanın en büyük 5 mobil oyun firması arasında olan Netmarble ve erken aşama teknoloji girişimlerini hızla büyüyen başarılı şirketlere dönüştürmek için gerekli yatırım, strateji ve iş geliştirme desteği sunan StartersHub işbirliğiyle hazırlanan ve Kanal D’de yayınlanan “Abbas Güçlü ile Büyük Oyun” yarışmasında 250 bin TL’lik ödülü Kağıt Makineler oyunu kazandı.

Gençlerin büyük ilgi ile takip ettiği eğitimci Abbas Güçlü tarafından hazırlanan ve sunulan “Abbas Güçlü ile Büyük Oyun”da ilk haftanın finalisti “Drunkard Bird” adlı oyunuyla Ahmet Keleş oldu. İkinci hafta Uğur Tosun, Harun Uysal ve Hakan Uygun’un geliştirdiği “Sword Wars” adlı oyun finalist oldu. Üçüncü programda ise Doğan Tosun’un geliştirdiği “Watch and Walk” adlı oyun finalist olurken dördüncü haftada Metehan Şahin’in oyunu “Black”, beşinci haftada Mustafa Şenel’in oyunu “Never Drop” altıncı haftada Umur Can Gürelli, Hakan Özer ve Kerem Akyüz’ün geliştirdiği “Kağıt Makineler” ve yedinci haftada Gökhan Kınay, Yusuf Işık ve Lütfi Demir’in geliştirdiği “Battle Medal” finalist oldu.

Toplam 7 hafta boyunca yarışmaya katılan oyunlar, jüri üyeleri tarafından değerlendirildi ve seyircilerin de verdiği oylarla her haftanın birincisi seçildi. Yarışma sonunda finale kalan oyunlar arasında Kağıt Makineler birinci, Battle Medal ikinci, Swordwars oyunu ise üçüncü oldu. Yarışmada dereceye giren ilk 3 oyun Netmarble tarafından tüm dünyada yayınlanma imkanı kazanırken, birinci olan Kağıt Makineler oyununu tasarlayan ekip ise 250 bin TL değerinde yatırım hakkı kazandı.

Türkiye’den Daha Fazla Oyun Stüdyosu Dünyaya Açılacak

Netmarble EMEA Yönetim Kurulu Başkanı Barış Özistek, yarışmayı kazanan Kağıt Makineler isimli oyunu geliştiren Umur Can Gürelli, Hakan Özer ve Kerem Akyüz’ü tebrik ederek, 7 hafta boyunca birbirinden güzel oyun projeleri değerlendirme imkanı bulduğunu belirtti ve Türkiye’nin oyun geliştirme konusunda dünyanın en iyi ülkelerinden biri olduğuna olan inancının bir kez daha pekiştiğini söyledi.

Önümüzdeki 5 yıl içerisinde global anlamda başarı kazanacak birden fazla Türk oyun geliştirici şirketin ülkemizden çıkacağını belirten Özistek şöyle devam etti: “Kağıt Makineler isimli oyuna, Netmarble olarak yayınlama ve pazarlama desteği vereceğiz. Amacımız; oyun geliştiricilerinin yanında olarak, onların stüdyo becerilerini geliştirmek, ekiplere global tecrübelerimizi aktarmak ve global pazarda başarı ihtimallerini yükseltmektir. Türkiye’nin oyun sektöründeki başarısı hızlanarak devam ediyor. Senelerdir söylediğim gibi 1 milyar dolar bilişim ihracatını Türkiye’de oyun sektörü tek başına 2018’de yaptı, şimdi hedefleri çok daha yükseğe koymalıyız. Türkiye’den daha fazla sayıda başarılı oyun stüdyoları çıkarmak için elimizden gelen desteği StartersHub ve Netmarble olarak vermek istiyoruz.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Kadın Girişimci Yönetici Okulu’nun 27. Durağı Van Oldu!

$
0
0

Girişimci kadınların işlerini giderek büyütmek ve sürdürülebilir kılmak, yenilikçilik ruhunu, rekabetçi güçlerini artırmak hedefiyle Garanti Bankası ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) iş birliğiyle gerçekleştirilen Kadın Girişimci Yönetici Okulu’nun 27. durağı Van oldu.

Kadın Girişimci Yönetici Okulu kapsamında Van’da eğitime katılarak Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri tarafından gerçekleştirilen; işletme, müşteri ilişkileri, yönetim becerileri, finans ve insan kaynakları gibi çok çeşitli konuları kapsayan eğitim programını başarıyla tamamlayan girişimci kadınlar, Van Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen tören ile sertifikalarını aldılar.

2012 yılında hayata geçirilen Kadın Girişimci Yönetici Okulu projesiyle ilgili bilgi veren Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Cemal Onaran, “Sürdürülebilir bir gelecek için ekonomik ve toplumsal kalkınmadaki en önemli parçanın kadınların iş hayatı ve sosyal hayattaki gücünün artması olduğuna inanıyoruz. Bu amaçla iki binli yılların başında çıktığımız yolda; kadın girişimleri merkezine alan, onlar için bütünsel bir program geliştiren ilk özel banka olduk. Bugüne kadar olduğu bundan sonra da kamu, özel sektör ve girişimcilik ekosisteminin yakın işbirliği çerçevesinde kadın girişimcilerin önündeki engelleri kaldırmak için öncelikli olarak finansman konusuyla beraber eğitim, cesaretlendirme ve yeni pazarlara açılma olmak üzere dört temel alanda yoğunlaşmaya devam edeceğiz. Bu bakış açısıyla, kadın girişimcilik alanında kalıcı etki yaratan, uzun soluklu projeler geliştirdik ve geliştireceğiz. BÜYEM ile birlikte hayata geçirdiğimiz Kadın Girişimci Yönetici Okulu ise Türkiye’nin dört bir yanında 3 bine yakın kadın girişimciye işlerini büyütebilmeleri ve sürdürülebilir kılmaları için gerekli olan eğitimleri sunabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bugün ise Vanlı girişimcilerimizle beraber olmaktan ve onların işlerindeki rekabetçi güçlerini arttırmak adına sağlam ilerlemeler kaydettiklerini gözlemlemenin gurur duyuyoruz.” dedi.

BÜYEM Merkez Müdürü Dr. Tamer Atabarut da görüşlerini, “Sosyal sorumluluk projesi olan Kadın Girişimci Yönetici Okulu kapsamındaki eğitimlerle, küçük ve orta ölçekli işletmelerin kurucu ortaklarının yanı sıra yönetiminde çalışan ikinci ve üçüncü kuşak kadın girişimcilere de ulaşmayı hedefliyoruz. Günümüzde işletmelerin uzun ömürlü olabilmesi ve kurumsallaşma yolunda doğru adımlar atabilmesi, ancak ‘stratejik yönetim felsefesi’ odaklı bir anlayışla gerçekleşebilir. Kadın Girişimci Yönetici Okulu’nda verdiğimiz eğitimlerin, ‘iş geliştirme’ yaklaşımını kadın girişimcilere şirket kültürü olarak benimsetmesini, aynı zamanda ‘kurumsal ve uzun ömürlü’ işletmelere zemin yaratmasını amaçlıyoruz. Kadın girişimcilerimize vizyoner bir kimlik sağlayan eğitimlerin, katılımcıların yönetsel ve kişisel becerilerini geliştirirken, bilgi düzeyini de artırdığını gözlemliyoruz” ifadeleriyle belirtti.

Kadın Girişimci Yönetici Okulu programının, başta oda üyesi kadınlar olmak üzere çalışan ve girişimci tüm kadınlara önemli katkı sunduğunu Van TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fevzi Çeliktaş ise “2018 yılı verilerine göre Ülkemizde 15 yaş üzeri 61 milyona yakın bir nüfus gözükmekte yine bu oranın 31 milyona yakınını kadınlar oluşturmakta. Ancak istihdam ve çalışma hayatına baktığımızda erkeklerde % 65.8 olan istihdam oranı kadınlarda % 29.3. Yine erkeklerde işsizlik oranı %8.8 iken kadınlarda bu oran % 13.7. Yüksek öğretimden mezun olan kadınlarımızın çalışma hayatında istihdamı ile ilgili ise; AB Ülkeleri ortalamasında % 5.1, ülkemizde ise bu oran %21.3’ ü işsiz durumdadır. Konu ile ilgili birçok istatistik bilgisi sunabiliriz. Ancak şuna inanıyoruz, kadın toplumun her alanında kendine yer bulmalı ve değer görmelidir. Van Ticaret ve Sanayi Odası olarak Kadını önceleyen, ekonomik hayata yer almasını isteyen ve bunun için çabalayan bir yönetişim anlayışına sahibiz” dedi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Makineye Tahminleme Öğreten Girişime 100 Bin TL'lik Büyük Ödül!

$
0
0

KoçSistem’in girişimcilik platformu TechSquare, birinci yaşını “T-Day Yılın Girişimi Ödülleri” etkinliğiyle kutladı. Yarışmada, makine öğrenimi odaklı veri analizi yaparak tahmin algoritmaları geliştiren Enhencer ekibi 100 bin TL’lik “T-Day Yılın Girişimi Ödülü”ne layık görüldü. 

Türkiye’nin lider markalarına dijitalleşme çözümleri sunan KoçSistem’in girişimcilik platformu TechSquare birinci yılını “T-Day Yılın Girişimi Ödülleri” etkinliği ile kutladı. Yıl boyunca 250’den fazla girişim fikrinin alındığı TechSquare Girişimcilik ve İnovasyon Platformu, finale kalan on iki yenilikçi girişimi duyurdu. Sunulan projeler arasından 100 bin TL’lik T-Day Yılın Girişimi Ödülü’nün sahibi makine öğrenimi odaklı veri analizi yaparak tahmin algoritmaları geliştiren Enhencer ekibi oldu. Finans, sigorta, e-ticaret ve bilişim sektörlerinde yüzden fazla proje gerçekleştiren Enhencer, Python veya R gibi açık kaynak sistemlerde tahmin modelleri geliştiriyor. 

Koç Holding Turizm, Gıda ve Perakende Grup Başkanı Tamer Haşimoğlu, jürinin verdiği oylarla birinci seçilen Enhencer’a 100 bin TL’lik ödülü takdim etti. Birbirine çok yakın puanlarla sonuçlanan T-Day Yılın Girişimi Ödülleri finalinde jüri, çok az bir puan farkı ile ikinci olan “Simularge” ekibine ise KoçDigital ile ortak proje geliştirme imkânı tanıdı.

T-Day Yılın Girişimi Ödülü’nü kazanan birinci ekip, TechSquare platformu ile Türkiye’nin lider teknoloji şirketi KoçSistem’in ulusal ve uluslararası bilgi birikiminin yanı sıra Türkiye’nin en güçlü teknoloji girişimcilerinden oluşan geniş bir iş ve yatırımcı ağından faydalanabilecek.

www.TechSquare.com.tr web adresini ziyaret ederek TechSquare girişimcilik platformu hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Başarısız Olmanın Size Kazandıracağı 6 Şaşırtıcı Fayda!

$
0
0

Başarısız olmayı kim ister öyle değil mi? Etrafta çok fazla başarı hikayesi duyuyoruz ve biz de onlardan biri olmak istiyoruz. Peki, o başarı hikayelerinin arkasındaki esas öykü nedir biliyor muyuz?

Pek çok başarı hikayesinin temelinde başarısızlık hikayeleri yatmaktadır. Önemli olan asla pes etmeden aynı amaç doğrultusunda ilerlemektir. Bu nedenle başarısız olmanın üzülecek bir şey olmadığını, bu başarısızlıklardan ders alınarak çok daha iyilerinin yapılabileceğini bilmek çok önemlidir. En büyük başarıların anahtarı başarısızlıktır diyerek size başarısız olmanın 6 şaşırtıcı faydasını söylüyoruz.

İşte Karşınızda Başarısız Olmanın Size Kazandıracağı 6 Şaşırtıcı Fayda

1. Ders Almayı Öğretir

Bir iş hakkında çok fazla bilgi sahibi olduğunuzu düşünseniz de her zaman başarısız olma ihtimaliniz vardır. Çünkü her gün öğrenilecek yeni bir şey mutlaka çıkacaktır. Başarısızlık en etkili ders alma yöntemidir. Nerelerde hata yaptığınızı, bu hatalarınızı nasıl düzeltebileceğinizi size çok güzel öğretir. Tabii bu öğretiyi ancak doğru bir bakış açısı ile kazanabileceğinizi de hatırlatmak gerekir. Başarısızlık sizi bazen üzebilir; ancak asla pes etmeden ders almayı öğrenmek ve mutlak başarıya ulaşmak tamamen sizin elinizdedir.

2. Korkularınızı Yenmenize Yardımcı Olur

Bilinmez olan her zaman korkutucudur. İşinden memnun olmayan bir kişiyi düşünün. Memnun olmayan, ancak güvenli ve bilindik ortamını bırakıp da farklı alternatifler denemeye korkan bir kişi... Bu kişi başarısız olmaktan korktuğu için yıllarca aynı yerinde mutsuz olmaya ve hep acaba demeye mahkum kalacaktır. Oysa başarısızlık ile karşı karşıya geldiğimizde tıpkı hastalıklarda olduğu gibi ona karşı bağışıklık geliştiririz. Korkularımızla yüzleşiriz ve bu bize daha çok cesaret verir.

3. Tekrar Deneme ve Keşfetme Cesareti Verir

Hayatta pek çok şey için tek şansımız olduğunu düşünsek de gerçek asla öyle değildir. Bugün kullandığımız pek çok icadın mimarları olan bilim adamlarını düşünün. Sizce ilk denemede mi başarılı oldular? Tabii ki hayır! Belki de defalarca başarısızlığa uğradılar. Ancak asla pes etmediler. Önceki başarısızlıklarından kendilerine yeni öğretiler kazandırdılar ve bu doğrultuda doğru olanı bulmaya çalıştılar. Her başarısızlık onlara bir sonraki deneme için cesaret, umut ve keşfetme aşkı aşıladı. Çünkü başarıya ancak bu şekilde ulaşabileceklerinin farkındaydılar.

4. Yeni Fırsatlar Yakalama Şansı Verir

Her başarısızlık size aklınızda olmayan, oturup düşünseniz bile asla aklınıza gelmeyecek harika fırsatlar sunabilir. Başarısız olmaktan korkanlar ise bu deneyimleri elde etme şansları olmadığı için oldukları yerde sayacak, hatta belki sektörün gerisinde kalacaktır. Başarılı olma yolunda başarısız olmaktan korkmayanlar yeni girişim fikirleri elde edebilir, kendilerine yeni fırsatlar yaratabilirler. Böylece ilk etapta başarısız olsalar dahi günün sonunda kazançlı çıkacak kişiler yine onlar olacaktır.

5. Yaratıcılığınızı Artırır

Her başarısızlıktan alınacak birçok ders olduğunu biliyoruz. Peki bu başarısızlıkların yaratıcılığı artırdığını biliyor muydunuz? İnsanlar genellikle doğası gereği sıkışmadıkları zaman yaratıcı ve pratik fikirler üretmekte zorlanırlar. Ancak yaşanan başarısızlık, kişideki başarılı olma arzusunu dürtükleyerek orijinal fikirler bulmalarını teşvik eder.

6. Daha Uyanık Olmayı Öğretir

Başarısız olma korkusu insanları pek çok girişimi gerçekleştirmekten alıkoyar. Ancak denemek, hatta başarısız olmak hiç denememekten her zaman daha iyidir. Olduğu yerde sayan yeni bir şey öğrenemez ve zamanla rakiplerinin gerisinde kalır. Ancak deneyen ve başarısız olan kaybetmenin nasıl bir şey olduğunu bilir ve bunun için gözünü dört açarak daha uyanık olur. Kendini sektörde tutabilmek ve prestijini korumak için akılcı yöntemler izler. 

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Mehmet Başer: Endüstri 4.0 Devrimi 5G Teknolojisi ile Hızlanacak!

$
0
0

Endüstri 4.0 devriminin ihtiyaç duyduğu en önemli altyapı yatırımı olan 5G teknolojisine geçişte dünyadaki farklı ülkelerin ve ekonomik bölgelerin dinamikleri de farklılıklar gösteriyor. McKinsey ortağı Mehmet Başer, Türkiye’nin yerli imkânlarla 5G teknolojisine geçen dünyadaki ilk ülke olma yönündeki çalışmalarını hatırlatarak, Türkiye’nin 5G’ye geçişte Avrupa’dan daha avantajlı olduğunu ve bu gelişmelerin ülkemizde Endüstri 4.0 teknolojilerinin gelişimini de hızlandıracağını belirtti.

2020’den itibaren kullanılmaya başlanması planlanan 5G teknolojisi mobil cihazların internet hızını artırmasının ötesinde, sürücüsüz araçlarda, sanayide, tarımda, sağlıkta, eğitimde ve başka birçok alanda yeni bir çağı başlatan 4. Sanayi Devrimi’ni hızlandıracak.

2G teknolojisinde telefon konuşması yapılıp SMS atılabilirken, şimdi taksi rezervasyonu yapabiliyor, banka hesaplarını yönetebiliyoruz. Hatta tarladaki mahsulümüzün durumunu kontrol edebiliyor, tıbbı yardım alabiliyoruz. Akıllı telefonlar bireyler ve toplumlar için olağanüstü değer yarattı. Şimdi sırada dünya ekonomisi için büyük bir kaldıraç etkisi yaratacak Endüstri 4.0 devriminin tam anlamıyla işlerlik kazanabilmesi için 5G teknolojisi var. 5G’nin, çok daha büyük bir hız sağlayacağını, gecikmeyi azaltacağını ve nesnelerin interneti (IoT) uygulamalarını kolaylaştıracağı öngörülüyor. McKinsey’nin düşünce kuruluşu McKinsey Global Enstitüsü (MGI) tarafından nesnelerin interneti teknolojileri tarafından yaratılacak değerin 4 trilyon dolar ila 11 trilyon dolar arasında olacağı tahmin ediliyor.

McKinsey ortağı Mehmet Başer konuyla ilgili şunları söyledi: “5G teknolojisi içerdiği esneklik sayesinde şebeke/iletişim katmanları yaratabilmesi ve bu katmanların farklı özelliklere sahip olmasını mümkün kılıyor. Endüstri 4.0 uygulamalarındaki her kullanıcının farklı hız, gecikme gibi özelliklere ihtiyacı olduğunu düşündüğümüzde 5G’nin getirdiği esneklik çok önemli. Fabrikalarda çalışan bir operatörün kullandığı artırılmış gerçeklik uygulaması, uzaktan kontrollü robot üzerinde bakım hizmeti verebilme veya tedarik zincirinin otomasyonu gibi birbirinden farklı uygulamalar 5G sayesinde farklı şebeke/iletişim katmanlarında bağlantı kurabilecek. Özellikle 5G’nin sağladığı yüksek hız ve düşük gecikme ile sürücüsüz (otonom) araçların gelişimi ve yaygınlığı daha da artacak.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

BIO Startup Programı'nın Finalistleri Küresel Temaslar için Hazır

$
0
0

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD) tarafından desteklenen, yürütücülüğünü ReDis Innovation'ın üstlendiği ve bu yıl 65 biyogirişimcinin başvurduğu dördüncü BIO Startup Programı'nın finalistleri belli oldu. 

 AIFD ve ReDis Innovation işbirliğinde gerçekleştirilen Türkiye'nin ilk ve tek biyoteknoloji temalı hızlandırıcı programı BIO Startup Program'da finalistler belli oldu. Online eğitim ve mentorluk sürecini tamamlayan girişimciler, bu süreci tamamladıktan sonra 17-19 Nisan'da İstanbul'da Biyogirişimcilik Kampı'na katılarak uzman eğitmenler ve sektörün önde gelen profesyonellerinden eğitim ve mentorluk aldılar. Kampa katılan startuplar aynı zamanda AIFD üyesi global şirketlerin temsilcileri ile temasa geçme ve tecrübelerinden faydalanma şansına sahip oldu. Kampın ilk günü İTÜ Magnet'te, ikinci günü AIFD ofisinde, üçüncü günü ise BIOExpo'da TÜSEB "Güçlü Bir Biyoekonomiye Doğru: Biyoteknolojide Öncelikler ve İşbirlikleri” sempozyumu kapsamında gerçekleşti. 19 Nisan öğleden sonra BIOExpo'da BIO Startup Demo Day'de jüri karşısına çıkan 11 biyogirişimci arasından seçilen beş biyogirişimci, 1-6 Haziran tarihleri arasında ABD'de dünyanın en önemli biyoteknoloji organizasyonu olan BIO Entrepreneurship Bootcamp ve BIO Convention'a katılma hakkına sahip oldu.

BIO Startup 2019 Kazananları

  1. VacciZone Biotech: Dört uluslararası bölgede patent sahibi startup şirketi VacciZone Biotech, milli ve yerli anti-kanser immün tedavi yöntemi geliştiriyor. 
  2. Vagustim: Geliştirdikleri cihazla kulaktaki vagus sinirini elektriksel olarak noninvazif bir şekilde uyarıyor ve otonom sinir sistemini düzenleyerek migren ataklarının oluşmasını engelliyor. 
  3. Pera Labs: Yapay zeka kullanarak sperm hücresine zarar vermeden, sağlıklı sperm hücrelerini seçip, görüntü işleme algoritmaları ve derin öğrenme modelleri ile DNA kalite analizi yapıyor; günümüzde 10 güne uzayan sürecin yaklaşık bir buçuk saatte tamamlanmasını sağlıyor. 
  4. Tarabios: Kan Pıhtılaşma süresi ölçüm platformu geliştiriyor.  
  5. ELAA Teknoloji: Akciğer kanserine erken teşhis amacıyla 3 Boyutlu Akciğer Navigasyon Sistemi için bir algoritma geliştirdi. Günümüzde kullandığımız bronkoskopi cihazlarına doktoru yönlendirecek bir algoritma ekleyerek ulaşılmak istenen noktaya, tam hedefe ulaşmayı sağlamak ve bu noktadan da yüzde doksan sekiz başarı oranıyla biyopsi alınmasını sağlamak amacıyla çalışıyor.  

Seçilen biyogirişimciler ABD programı süresince yatırımcılar, küresel şirketler, inkübasyon merkezleri gibi uluslararası ekosistemin farklı aktörleri ile bir araya gelecek. 

Hızlandırıcı Program Sayesinde Girişimciler Küresel Temaslar için Hazır

BIO Startup Program'ın yaşam bilimleri, inovasyon ve Ar-Ge'nin geleceğinde önemli bir yere sahip olduğundan bahseden AIFD Yatırım Politikaları ve Kurumsal İletişim Direktörü Cengiz Aydın, hızlandırıcı programla startuplara pazarlama, lisanslama ve regülasyonlar gibi çeşitli eğitimler de verildiğinden bahsetti: “Programın başlamasından itibaren çalıştıkları alanlarda birçok yenilikle tanışan startuplar, eğitimler sayesinde girişimlerine başka açılardan bakmayı öğrendi, uzmanlaşmaya başlayıp eksiklerini tamamlamak için çalışmaya başladı. BIO Convention'a yalnızca katılmak bile büyük bir avantaj, ancak her sene kendini geliştiren programımıza bu sene bu ABD'ye yönelik eğitimi de eklememiz sayesinde startuplarımız oldukça hazırlıklı gidiyorlar. Nasıl bir ortamla karşılaşacaklarını, uluslararası alıcıların neler istediklerini, kendilerinden neler beklediklerini biliyorlar.  Program'ın yaşam bilimleri odaklı olması ise katılımcılara geniş bir yelpazede küresel temaslar kurmaları için benzersiz fırsatlar sunuyor.  Biz de AIFD olarak kendi üye firmalarımız ile onları bir araya getireceğiz ve mümkün olduğu kadar doğru insanlarla tanışmalarını sağlayacağız.”

"Biyoteknoloji'nin Türkiye'nin Gündemi Olduğunu Görmek Mutluluk Verici"

ReDis Innovation kurucusu Selin Arslanhan, BIO Convention'ın startuplar açısından önemini şu sözlerle dile getirdi:“Seçilen biyogirişimcilerimiz, kendileri gibi startuplarla bir araya gelip tecrübelerini paylaşmanın yanı sıra alanında uzman profesyonellerle temas etme fırsatı yakalayacak; yatırımcılarla, kurumsal şirketlerle, müşteri potansiyeli olan aktörlerle görüşebilecekler. BIO Convention, biyoteknolojide bilimsel ve teknolojik gelişmeleri izlemek, küresel biyoteknoloji ekosisteminin farklı aktörleri ile temas etmek, işbirliklerine yönelik birebir görüşmeler yapmak için önemli bir fırsat sunuyor. Her geçen sene daha da nitelikli başvurular alıyoruz. BIO Startup Program'a katılan biyogirişimciler, dünya genelinde hangi alanlar öne çıkıyorsa o alanlara odaklanıyorlar. Biyoteknoloji alanında dünyadaki gündemin Türkiye'nin gündemi olduğunu görmek mutluluk verici."

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Algoritmaların Hakimiyeti Bilgiye Erişimi Sınırlıyor Olabilir mi?

$
0
0

“Algoritmaların kişiselleştirdiği internet farklı bilgilere ulaşımı zorlaştırıyor.”

Araştırmalara göre Türkiye’de 54.3 milyon internet kullanıcısı var. Bu 54.3 milyon kişi günde ortalama yedi saatlerini internette harcıyorlar. 51 milyon kişi ise sosyal medya kullanıyor. Sosyal medyaya günde harcanan süre 2 saat 48 dakika. İnternette harcanan sürenin 2 saat 44 dakikası video izlemeye gidiyor, 1 saat 22 dakikası ise müzik servislerine. Sosyal medyanın sığlaştırıcı etkisi inkar edilemez. “O ne yapmış, bu ne yemiş” gibi konular ilgi odağı. Eğer dikkatli olmazsak, hem kendimiz hem de toplum için en faydasız içeriği tüketir hale gelebiliriz. İnternette kişiler kendilerine hazır geleni alıyorlar. Araştırma ve öğrenme duygusu ise kayboluyor. Google ne aradığımızı bildiğimiz konularda bize yardımcı olmakta gerçekten iyi, ancak ne istediğimizi bilmediğimiz durumlarda o kadar iyi değil.

Algoritamaların Hükümdarlığı

2011 yılında yayımlanan “Filtre Balonu: İnternetin Sizden Sakladıkları” adlı kitabında Eli Pariser, toplumdaki her bireyin kendi için oluşturulan bilgilerden süzülen bir balonun içine hapsedildiğini anlatıyor. Filtre Balonu dünyayı algılama şeklimizi, ve internette neyi görüp neyi görmeyeceğimizi kontrol ederek görünmez bir şekilde değiştiriyor. Bu balon internetteki günlük hareketlerimiz sonucunda algoritmalara verdiğimiz bilgiler ile oluşuyor. Görüntüde internetin bizim için kişiselleştirilmesine hizmet eden bu model, birçok bilgiye ulaşmamızı zorlaştırıyor, ve bir süre sonra kullanıcıları manipüle etmeye başlıyor.

Örneğin Google aramalarında kimin arama yaptığına bağlı olarak bambaşka sonuçlarla karşılaşmak mümkün. Kişiselleştirme arayışı Google, Facebook gibi devleri giderek daha fazla kullanıcı bilgisi toplamaya iten bir şey. Bu bilgiler ne kadar detaylı olursa, size o kadar alakalı bilgi sağlanabilir. Tabi aynı zamanda o kadar ilginizi çekecek bir ürün veya hizmet size satılabilir varsayımı var. Bir hizmet size bedava sunuluyorsa, bilin ki oradaki ürün aslında sizsiniz, ve sizin bilgilerinizin başka yerde para edebileceği düşünülüyor. Bu yıl Avrupa’da ve Türkiye’de çıkan kişisel verilerin korunmasıyla ilgili yasalar da sınırlı bir koruma sağlayabilir, çünkü hizmetlerini kullanmak istiyorsanız şirketlere izin vermek zorundasınız.

Kişiselleştirme için bireyler ile ilgili her türlü bilgiyi toplama her zaman doğru sonuçlar veren bir yaklaşım değil. Öncelikle bireylerin bir tane kişiliği yok. Bay Ahmet işte ayrı, ailesi ile ayrı, arkadaşları ile ayrı bir kişi olabilir. Kişilerin farklı ortamlardaki davranışları iç özellikleri ve kişilikleriyle örtüşmeyebilir. Yalnızca merak sonucu baktığımız bir şey aslında o kadar ilgimizi çekmeyebilir. Nusret’in et kesmesine bakan biri muhtemelen her gün Nusret videoları seyretmek istemez. Geçmişte aldığımız bazı kararlar, bugünkü evrenimizi tanımlamaktan çok uzak olabilir. Tabii ki yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojileri geliştikçe alınan sonuçlar çok daha alakalı olacaktır. Ama sürekli son derece alakalı şeyler ile karşılaşmak iyi mi kötü mü tartışılır.

Sınırlı Bilgi Hücresi

Şunu anlamamız lazım. İnternette gerçek olduğunu düşündüğümüz bilgiler bize genellikle kaynağından değil ikinci ağızdan, biçimlendirilmiş, medya tarafından filtrelenmiş ve genel anlamda çarpıtılmış bir biçimde gelmekte. İnternette gezinen birçok insan için, üzerine tıkladıkları bir bağlantı sonucunda sürekli karşılarına çıkmaya başlayan haber ve yazılar yönlendirici olmaya başlayabilir. Bunun sonucunda, üzerlerine geçirilen cam kafes olmasa öğrenebilecekleri şeylerden mahrum kalabilirler. Bu kısır kişiselleştirme modelinin internet kullanıcılarını getirdiği yer, sınırlı alanlarda sınırlı bir dünya görüşünden başka bir şey olamaz. Kişiler zaten aşina oldukları fikirlerle tekrar tekrar karşılaşarak sıkıştırıldıkları küçük bir evrene hapsolurlar. Üstelik internet devlerinin karşılarına çıkardığı bilgi bundan ibaret olduğu için dünyayı da bundan ibaret sanarak sahte bir kendine güven duygusu da gelişebilir.

Kişiselleştirmede kullanılan internet filtreleri öğrenmeyi de bloke eder nitelikte. Öğrenme olabilmesi için merak lazım. Merak uyandıran şey ise bir bilgi boşluğu, bir şeyin eksik olduğunun hissedilmesi. Öğrenme, bilinmeyenle, ve daha önce düşünülmemişle karşılaşmayı gerektiriyor. Karşınıza sürekli zaten bildiğiniz şeyler çıkıyorsa bunu yapmak hayli zor. Yaratıcılık, birbiriyle alakasız fikirlerin karşı karşıya gelmesi ile tetiklenen bir durum. Devamlı alakalı şeyler arasında gezinilen bir ortamda yaratıcılığın körelmesi kaçınılmaz.

Kişiselleştirilmiş İnternet İçimizdeki Keşfetme Duygusunu En Aza İndiriyor

Cam Kafesin bilgi edinmede daha pasif bir yaklaşımı teşvik ettiği açık. Kişiselleştirilmiş internet içimizdeki keşfetme duygusunu en aza indiriyor. Algı çerçevelerimizi kırmada bizi isteksiz hale getiriyor. Bir tembellik, ataletten keyif alma, beyni fazla zorlamama durumu yaratıyor. Bundan kurtulmanın bazı yolları web tarihçemizi sık sık silmek, çerezleri engellemek, özetle kim olduğumuzu internetten saklamak. Bir başka yolu ise ilgi alanınızı geniş tutarak algoritmaların etrafınıza çizeceği çemberi genişletmek. Makinelerin sizi bilgisiz bırakmasına izin vermeyin.

Keiretsu Forum Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Özgenç'in kaleme aldığı alıntı makalemizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İhracatın Metalik Yıldızları 21 Kategoride Ödüllendirildi!

$
0
0

Bu yıl 10 milyar dolarlık ihracat hedefi ile yola çıkan İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), geçen yıl gerçekleştirdikleri ihracat ile yıldızlaşan üyelerini 21 farklı kategoride 64 ödül ile ödüllendirdi.

Geçen yılı 8,2 milyar dolarlık bir ihracat ile kapatan ve 2019 yılında ise 10 milyar dolarlık bir ihracat hedefleyen İDDMİB, İhracatın Metalik Yıldızları 2018 Ödül Töreni’nde, geçen yıl gerçekleştirdikleri ihracat ile yıldızlaşan üyelerini ödüllendirdi. İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki’nin ev sahipliğinde, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle’nin katılımıyla gerçekleştirilen, 21 farklı kategoride 64 ödülün sahiplerini bulduğu İhracatın Metalik Yıldızları 2018 Ödül Töreni’nde, bu yıl ilk kez sektörlerine verdikleri katkılarından dolayı sektör Sivil Toplum Kuruluşlarına ve uluslararası başarıları nedeniyle kültür ihracatçısı olarak adlandırılan yetenekli çocuklara ödüller verildi. Bu kapsamda 8 ay önce babasının yönlendirmesiyle piyanoyla tanışan ve Almanya'daki yarışmada Dünya İkincisi seçilen Doğu Balyemez ile Prag’ta düzenlenen keman yarışmasında Dünya Birincisi seçilen Defne Güngör ödül aldı.

“8,2 Milyar Dolarlık İhracat Guru Verici”

Ödül töreninde konuşan T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, 13 yıl önce kendisinin TİM üyesi bir ihracatçı olduğunu hatırlatarak, “Sıkıntılarını çok iyi biliyoruz. Birlikte aşacağız. Dertlerinizi gelin bize anlatın, ancak bunu yaparken empati kurmanızı istiyoruz. Size göre en öncelikli sıkıntınız ne ise onu bize anlatın, ilk önce onu birlikte çözelim. Sektörün geçen yıl gerçekleştirdiği 8,2 milyar dolarlık ihracat gurur verici. İhracatınızı geçen yıl, bir önceki yıla göre yüzde 18 oranında artırdınız. Türkiye ihracatı yüzde 1,33 artarken, siz yüzde 4,6’lık bir orana ulaştınız. Dünya ihracatından aldığınız pay yüzde 1,5 olurken, Türkiye’nin payı ise yüzde 0,9. Bu rakamlar aslında sektörde katma değer olarak ne kadar önemli bir rol oynadığınızı gösteriyor. Bu gerçekten de bizleri gururlandırıyor. Bu yılın ilk 4 aylık döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre ihracatımızı yüzde 4 artırmayı başardık. Nisan ayında 15,3 milyar dolarlık ihracat ile yeni bir rekora imza attık. Bunlar hep sizlerin sayesinde oluyor. Üretip ihraç ediyorsunuz ve ülke ekonomisine çok değerli katkılar sağlıyorsunuz. Bugün Türkiye’nin büyümesinde en fazla katkıyı ihracattan alıyoruz. İç piyasada sıkıntılar var, biliyoruz, ancak buna yönelik adımlar da atıyoruz. Kararlıyız, önümüz düz. İnşallah güzel günler bizleri bekliyor.” dedi.

“Nisan’da Cumhuriyet Tarihinin Rekorunu Kırdık”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle ise törende yaptığı konuşmasında Nisan ayın ihracatta yaşanan 15,3 milyar dolarlık rekordan söz ederek, “Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Üretmek kolay değil. İhraç etmek ve bunu devamlı kılmak da kolay değil, ama artık sağ olsun bakanımız, bakan yardımcılarımız ihracatı çok benimsiyor ve desteklerini esirgemiyorlar. Sorunlarımız ile ilgili her zaman bir araya geliyor, birlikte çözümler üretiyoruz.Eğer siz birine inanıyorsanız, ona gözünüz gibi bakarsınız. Ülkenin yüzünü güldürenler ihracatçılar, bu sebeple önemli bir değeri hak ediyorlar. Geçen hafta Ankara’da bakanlık nezdinde ticaret ataşelikleri ile bir toplantı yaptık ve ihracat ailesi olarak bazı sorunların analizini gerçekleştirdik. İhracatta bir mükâfat olması taraftarıyız. Bu fikrimizi paylaştık ve kabul gördü. Biz artık içimizdeki çalışan ve çalışmayanı, iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırmamız gerektiğini düşünüyoruz. Çalışanı, doğruyu ve iyiyi ödüllendirmeliyiz. Biz ne söylesek ülkemiz insanlarımız için söylüyor ve yapıyoruz. Bu iş bir takım işi.” dedi.

“2019 Yılı Hedefi 10 Milyar Dolar, İhracata Her Zamankinden Fazla İhtiyacımız Var”

Ödül töreninde konuşan İDDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Öztiryaki, sektörün 2018 yılında gerçekleştirdiği 8,2 milyar dolarlık ihracat ile tarihi bir rekora imza attığını belirtti. Bir önceki yıla oranla sektör ihracatının yüzde 18,8 oranında arttığına da dikkat çeken Tahsin Öztiryaki, “200 ülke ve bölgeye ihracat yaparak neredeyse dünyanın ulaşmadık köşesini bırakmadık. 2019 yılında ise sektör ihracatını 10 milyar dolara ulaştırma hedefini ortaya koyduk. Zorlu bir dönemden geçiyoruz. Başta ihracat olmak üzere döviz kazandırıcı işlemlerin çok daha önem kazandığı bu dönemde ihracat yapmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız bulunmaktadır. Bugün burada ödül almak için bulunan ve sektör ihracatımızın 3’te 1’inden fazlasını temsil eden firmalarımıza, bu anlamda da büyük bir görev düşüyor. Türkiye ihracatında 2023 yılı hedefleriyle çıkılan yolda İDDMİB olarak payımıza düşeni yapmaya ve dünya pazarlarındaki payımızı artırmaya devam ediyoruz. 2019 yılının ilk 4 ayını geride bırakmış bulunmaktayız. Tüm ihracatçılarımızı 2019 yılında çabalarımızı yoğunlaştırmaya ve ülke ekonomisinin geleceğe daha kararlı ilerleyebilmesi adına payımıza düşeni yapmaya davet ediyorum.” dedi.

Konuşmasında 21 kategoride gerçekleştirilen ödüller ile ilgili bilgiler de veren Tahsin Öztiryaki, bu sene ödül alan firmaları belirlerken bazı ilave kategoriler eklediklerini ifade etti. Öztiryaki, sözleri şöyle sürdürdü:“Demir ve Demir Dışı Metaller sektörünün ana mal gruplarında en fazla ihracat yapan firmaları sektörün öncülüğünü yaptıkları için, üyemiz olsun olmasın, ödüle layık gördük. Ayrıca son 5 yılda sürekli ihracat artışını yakalayanlar arasında ilk 3’e giren firmalarımızı da ödüllendirerek istikrarlı ihracat artışına verdiğimiz önemi de vurgulamak istedik. Bunun yanı sıra yurt dışında inşaat işleri yapan ve ülkemizden en çok Türk yapı malzemesi ihraç eden inşaat firmalarının da ödüllendirilmeye layık olduklarını düşündük. Bu ödüllerin ihracatçı firmalarımızın moralini yükseltmesini arzu ediyoruz.”

İhracatın Metalik Yıldızları 2018 Ödülleri ve Sahipleri

  1. Alüminyum Çubuk ve Profiller Kategorisi: Sistem Alüminyum Sanayi ve Ticaret A.Ş.
  2. Alüminyum Yassı Ürünler Kategorisi: Asaş Alüminyum Sanayi ve Ticaret A.Ş
  3. Alüminyumdan Mamül Ürünler Kategorisi: Arslan Metal ve Plastik San. Dış Tic. Ltd. Şti.
  4. Alüminyum Döküm Mamüller Kategorisi: Arslan Alüminyum A.Ş.
  5. Bakır Çubuk ve Profil Kategorisi: Sarbak Metal Ticaret ve Sanayi A.Ş.
  6. Bakır Tel ve Örme Halatlar Kategorisi: Sarkuysan Elektrolitik Bakır Sanayi ve Ticaret A.Ş.
  7. Bakır Yassı Ürünler Kategorisi: Altek Döküm Hadde Mamülleri San. ve Tic. A.Ş.
  8. Alüminyum Mutfak Eşyası Kategorisi: Mehtap Mutfak Eşyaları Sanayi ve Ticaret A.Ş.
  9. Endüstriyel Mutfak Kategorisi: Öztiryakiler Madeni Eşya San. ve Tic. A.Ş. 
  10. Paslanmaz Çelik Mutfak Eşyası Kategorisi: İsfa Metal Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.
  11. Alüminyum İnşaat Malzemeleri Kategorisi: Sistem Metal Yapı Reklam Malzemeleri ve İnşaat San. Tic. A.Ş.
  12. Demir Çelik İnşaat Malzemeleri Kategorisi: Asil Krom Evye San. ve Tic. A.Ş.
  13. Binalar ve Cephe İçin Metal Aksamlar Kategorisi: Vorne Pencere Kapı Sistemleri Pazarlama Dış Ticaret A.Ş.
  14. Metal Hırdavat Kategorisi: Kale Kilit ve Kalıp San. A.Ş. 
  15. Demir Çelik Döküm Mamüller Kategorisi: Trakya Döküm San. ve Tic. A.Ş.
  16. Kaynak Malzemeleri Kategorisi: Asa Kaynak Ve Metal Alaşımları San. ve Tic. A.Ş.
  17. Metal Ambalaj Kategorisi: Sarten Ambalaj San. ve Tic. A.Ş.
  18. Demir Çelikten Mamül Ürünler Kategorisi: Vestel Ticaret A.Ş. 
  19. Metal Mobilya Kategorisi: Hmy Teknogon Dış Ticaret A.Ş. 

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Pazarlamanın Geleceği Marketing Meetup 2019’da Konuşuldu!

$
0
0

Pazarlama dünyasına farklı bir bakış sunan Marketing Meetup 2019, dünyanın en iyi öğretmeni ünvanına sahip Andria Zafirakou, sıra dışı nesnelerin mucidi Dominic Wilcox, ilginç hediyelere imza atan pazarlama gurusu Shed Simove gibi çok özel konuşmacıları İstanbul’da ağırladı.

“Happiness” teması ile iş zekâsına, analitiğe ve entelektüelliğe odaklanarak klişelere meydan okuyan Marketing Meetup, 25 Nisan’da UNIQ İstanbul’da gerçekleşti. Bugüne kadar 2 binden fazla şirketin bir araya geldiği etkinlik serisinin altıncısı tüm gün boyunca 1200 kişiyi ağırladı.

Pazarlamanın geleceğini konuşmak üzere ilham verici konuşmacıları bir araya getiren Marketing Meetup 2019, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da birbirinden değerli isimlerin hikaye ve sunumlarına ev sahipliği yaptı. Türkiye’den ve tüm dünyadan alanında fark yaratan isimleri ağırlayan etkinliğin en özel konuşmacıları arasında geçtiğimiz yıl “Dünyanın En İyi Öğretmeni” ödülünü kazanan Andria Zafirakou yer aldı. Eğitimde sanatın gücünü kullanarak yaratıcılığın nasıl gelişebileceğini anlatan Zafirakou, ilham veren konuşmasıyla katılımcılara farklı bir dünya sundu. İlginç fikirleriyle geliştirdiği hediyelerden dünyada 1,5 milyon satmasıyla ünlenen Shed Simove ise yaratıcılığın anahtarının nasıl açılabileceğini anlattı. Oxford'ta 'Deneysel Psikoloji' alanında uzman olan Simove, başarıya giden yolsa ipuçları paylaştı. Dünyanın en popüler filmlerinin pazarlamalarını yürüten Hollywood Pazarlama Stratejisti Peter Adee ise “’Tutku Her Şeydir' Yaptığını sev, ya da sana ilham veren bir şey bul” başlıklı konuşmasıyla Marketing Meetup 2019’ın fark yaratan isimleri arasında yer aldı. Etkinliğin dikkat çeken diğer iki konuşmacısı ise dünyanın GPS’li ilk ayakkabısı gibi sıra dışı nesnelerin mucidi olan Dominic Wilcox ile Burning Man kültürünün dünya çapında büyümesine yön veren iletişim direktörü Megan Miller oldu.

6 aylık yoğun bir hazırlık süreci geçirdiklerinin altını çizen Marketing Meetup CEO’su Necip Murat, “Bu yıl Marketing Meetup’ta “Happiness” temasıyla doğrudan hayatın kendisini sahiplendiğimiz bir içerik kurguladık. Pazarlamada ses getiren, dünyaca ünlü konuşmacıları bir araya getirdik. Her biri birinden bağımsız konularda fark yaratmış ve ilham veren isimlerdi. Her bir konuşmacımızın içeriği dinleyicileri gülümsetip, düşündürmesinin yanı sıra, tüketicilere daha iyi bir deneyim yaşatırken onları mutlu edebilmenin mümkün olduğunu hatırlattı” dedi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Yatırımcılarla Görüşürken Yapmamanız Gereken 4 Şey!

$
0
0

Aklınıza müthiş bir fikir geldi. Hem kendi yaşadığınız hem de insanların yakındığını gördüğünüz bir sorunu çözüyorsunuz. İnsanlarla görüştünüz, anketler yaptınız fikrinizin ihtiyaç olduğunu doğruladınız ve sonunda girişiminize başlama kararı aldınız. Küçük bir ekip oluşturdunuz ürününüzün bir prototipini çıkardınız ve artık bu işi geniş kitlelere yaymak için bir şeye daha ihtiyacınız var: maddi kaynak.

Kitlesel fonlama dışında maddi kaynak bulmanızın yollarından biri de ihtiyacınız olan parayı yatırımcılardan toplamaktır. Ancak yatırımcılarla konuşurken çoğu erken aşama girişimin görüşme sırasında şansını düşüren bazı söylemler var. Bugün sizlere yatırımcılarla görüşürken dikkat etmeniz gereken bazı faktörlerden bahsedeceğiz.

İşte Karşınızda Yatırımcılarla Görüşürken Yapmamanız Gereken 4 Şey

1-) “Rakibimiz yok” Demek

Herkes tarafından bilinen bir şeydir ki “Rakibiniz yoksa, pazar da yoktur.”

Pazarda farkında olmadığınız ancak gerek doğrudan gerekse dolaylı yoldan onlarca rakibiniz mutlaka var. Rakibiniz mutlaka sizinle aynı işi aynı şekilde yapmak zorunda değildir. Çözdüğünüz sorunu farklı bir yöntemle çözen şirketler, ya da fark etmediğiniz ancak müşterilerinizin bu sorunu çözmek için kullandığı farklı yöntemler olabilir.

Yatırımcılarla görüşürken rakibinizin olmadığını söylemek sizi görüşmede 1-0 geriye düşürebilir.

2-) Yatırıma İhtiyacım Yok Demek

Yatırıma ihtiyacınız olmadığı bir zamanda bağlantı kurmak adına yatırımcılarla görüşmek sıkça yapılan bir hatadır. Yatırımcılar genellikle büyüme potansiyeli olan girişimlere doğru zamanda yatırım yapmak için girişimcilerle görüşür. Haricinde ihtiyacınız olmadığı zamanlarda yatırımcıların vaktini alıp ihtiyacınızın olmadığını söylemeniz kötü bir izlenim bırakabilir.

3-) Gizlilik Sözleşmesi İmzalanmasını İstemek

Fikrinizi koruma altına almanın birçok yolu var ancak büyük ihtimalle bugüne kadar kimsenin aklına gelmemiş değildir. Ayrıca sizden duyan birinin toplantıdan çıkınca kendisinin de yapabileceği bir fikriniz varsa zaten bu fikrin ederi gizlilik sözleşmesi ile koruma altına alınabilecek değerde değildir.

Girişiminizle ilgilenen bir yatırımcıya görüşmede gizlilik sözleşmesi imzalamasını istemeniz çoğu yatırımcının girişiminize karşı ilgisini dağıtacaktır. Fikriniz endüstriyel veya bilimsel alanda çığır açacak bir buluşsa paten başvurunuzu yapıp patentinizi elinize aldıktan sonra korunmasını garanti altına alabilirsiniz.

Ancak haricindeki hiçbir çözüm sizin fikrinizin başkaları tarafından da yapılamayacağını garanti altına almayacaktır.

4-) İlk Görüşmede Hemen Parayı İstemek

Bir yatırımcı ile toplantı ayarlamış olmanız demek o yatırımcının girişiminize para yatırmaya o gün hazır olduğu anlamına gelmez. İlk görüşmeler yatırımcıya daha çok fikrinizi, vizyonunuzu ve gelecek planlarınızı açıklamak içindir.

Olumlu geçen ilk görüşmeden sonra yatırımı alacağınız günün birkaç aydan fazla bir süreye kadar uzayabileceğini bilmenizde fayda var.

Eğer bir yatırım turunu kapatmayı başardıysanız ve hatta birkaç yerde haberiniz de çıktıysa bunu sakın bir girişimcilik başarısı olarak algılamayın. Yatırım almak sadece sizin girişiminizin ilerde büyüyeceğini öngören birkaç kişinin şirketinizin belirli bir hissesini bir miktar para karşılığı satın almış olması demektir.

Yatırım almanın bir başarı olmadığını sermayesini yatırımcılardan sağladıktan birkaç yıl sonra batan onlarca örnekte de görebiliyoruz.

Girişiminizin başarılı olması için yatırımı değil, müşteriyi önemseyip en iyi deneyimi sunmalısınız.

Fongogo Blogkaynaklı haberimizi yatırım arayışında olan okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Pazarlamada Teknolojiyi En İyi Kullanan Markalar Ödüllendirildi

$
0
0

Teknoloji ve pazarlama dünyasını buluşturan etkinlik serisinin altıncısı Marketing Meetup 2019, MarTech Awards ile heyecanı üst seviyelere taşıdı. Bu yıl ikinci kez gerçekleşen MarTech Awards’da pazarlama dünyasında kullanılan teknolojiler, bu teknolojilerin yaratıcı ve etkin kullanımını ödüllendirildi.

Bu yıl ikincisi düzenlenen MarTech Awards, pazarlamada teknolojiyi en iyi kullanan şirketleri buluşturdu. Jüri başkanlığını UiPath Türkiye Genel Müdürü Tansu Yeğen’in üstlendiği ödül organizasyonunda pazarlama teknolojilerini sektörü geliştirmek adına kullanan marka ve ajanslar ödüllendirildi. Sektörün önde gelen isimlerinden oluşan jüri üyeleri 5 ana kategoride 26 şirketi ödüllendirdi. Ödül alan şirketler şöyle sıralandı:

MarTech Awards 2019'un Kazananları 
ÖdülProjeAjansMarka
Açıkhava Ünitelerinde En İyi Teknoloji KullanımıLifecell Wi-Fi OutdoorRafineriLifecell
Sadakat Programı Uygulamalarında En İyi Teknoloji KullanımıTurkcell Sürpriz NoktaRafineriTurkcell
Çok Mecralı Kampanyalarda En İyi Teknoloji Kullanımı1:1 Kitlesel ErişimPerformicsP&G Türkiye
En İyi Medya Teknolojisi1:1 Kitlesel ErişimPerformics 
En İyi Programatik Kullanımı1:1 Kitlesel ErişimPerformics 
En İyi Veri-İçgörü Teknolojisi1:1 Kitlesel ErişimPerformics 
Hızlı Tüketim Ürünleri Sektöründe En İyi Teknoloji Kullanımı1:1 Kitlesel ErişimPerformicsP&G Türkiye
Doğrudan Pazarlamada En İyi Teknoloji KullanımıBANABAKAkampüs, Starcom, PublicisP&G Banabak
En İyi CRM TeknolojisiPROTONBizim Toptan Satış Mağazaları A.Ş. 
Sosyal Platformlarda En İyi Teknoloji KullanımıDIGITAL WINBACKBizim Toptan Satış Mağazaları A.Ş.Bizim Toptan Satış Mağazaları A.Ş.
En İyi MarTech Ekosistemi KullanımıGittiGidiyor Google Reklam PaketiGittiGidiyorGittiGidiyor
En İyi MarTech Start Up’ıbigadvice |Müşteri Deneyimleri Analiz PlatformuVizyon Veri Toplama Teknoloji ve Bilgi Hizmetleri Ticaret A.Ş 
En İyi Mekan Temelli Teknoloji KullanımıVakıfBank Lansman Real Time OOH TrackingArena MediaVakıfBank
En İyi Ölçümleme TeknolojisiBayi DedektifiTanı Pazarlama ve İletişim Hizmetleri 
En İyi Veri KullanımıMediaMarkt "Black Friday" Şahane CumaSEMMediaMarkt
En İyi VR/AR KullanımıUzman Görüşü ile Zor Hastalar Cebinizde

Blender İletişim

Bayer & Kardiyoloji Bölümü
Sağlık Sektöründe En İyi Teknoloji KullanımıUzman Görüşü ile Zor Hastalar CebinizdeBlender İletişimBayer & Kardiyoloji Bölümü
En İyi Yapay Zeka KullanımıMaxiTürkiye İş Bankası 
Finans Sektöründe En İyi Teknoloji KullanımıMaxiTürkiye İş Bankası 
Hazır Giyim Sektöründe En İyi Teknoloji KullanımıPenti- MyBra TouchUtopic FarmPenti
İçerik Pazarlamasında En İyi Teknoloji KullanımıSesli KomutGenart MedyaNobel Pazarlama – DİMES
Online Mecralarda En İyi Teknoloji KullanımıSesli KomutGenart MedyaNobel Pazarlama – DİMES
Indoor / In-Store’da En İyi Teknoloji KullanımıAmerikan Hastanesi Kalbi Sanat İçin AtanlarTazefikirAmerikan Hastanesi
Marka Deneyiminde En İyi Teknoloji Kullanımı'Rennovative" Test Sürüşü-Renault-Getir Test Sürüşü TeknolojisiRenault Mais Türkiye & Wavemaker TurkiyeRenault Mais Türkiye -Megane Sedan
Mobil Mecralarda En İyi Teknoloji Kullanımı''Rennovative" Test Sürüşü-Renault-Getir Test Sürüşü TeknolojisiRenault Mais Türkiye & Wavemaker TurkiyeRenault Mais Türkiye -Megane Sedan
Otomotiv Sektöründe En İyi Teknoloji Kullanımı''Rennovative" Test Sürüşü-Renault-Getir Test Sürüşü TeknolojisiRenault Mais Türkiye & Wavemaker TurkiyeRenault Mais Türkiye -Megane Sedan

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türkiye'de Enerji Girişimcilerinin Gelecek Yol Haritası Açıklandı!

$
0
0

Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından organize edilen Enerjide Arama Buluşmaları - Startup’lar (Yeni Nesil Girişimler) etkinliği Ankara’da düzenlendi. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından, Sayın Fatih Dönmez’in katılımı ile düzenlenen ve ilk kez startup’ların katıldığı özel etkinlikte Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın belirlediği startup’lar için dört aşamalı yol haritası açıklandı.

T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından organize edilen “Enerjide Arama Buluşmaları - Start-up’lar (Yeni Nesil Girişimler)” etkinliğinde “enerji” konusunda yeni nesil girişimler masaya yatırıldı. Türkiye’de ilk kez startup’ların T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde bir araya geldiği etkinlikte, Türkiye’nin enerji geleceği için büyük önem taşıyan yol haritasının ilk adımı “yaklaşım belgesi” yani beyaz genelge, ikinci adım “görüşler belgesi (mavi genelge)”, üçüncü adım “karar belgesi (kırmızı genelge)” ve son adım “yeşil genelge” katılımcılarla paylaşıldı. 

"Enerji Teknolojilerinde Merkez Konuma Yükselmiş Bir Ülke Hedefliyoruz"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yaptığı açılış konuşmasında, teknoloji dinamosuna dönüşen start-up ekosistemini gündemlerine aldıklarını söyledi. Kamu ve özel sektörü yenilikte buluşturmanın peşinde olduklarını vurgulayan Bakan Dönmez, "Bugün burada devlet kamu iktisadi teşebbüslerinin girişimcilik programları açmalarının gerekip gerekmediğini, enerjideki özel sektör şirketlerinin start-up'lara desteğini nasıl arttırabileceğimizi, enerji sektörü olarak start-up ekosistemini nasıl geliştirebileceğimizi, hangi konularda start-up'ları desteklememiz gerektiğini tartışacağız." dedi.

Dönmez, Milli Enerji ve Maden Politikası'nın temelinde öngörülebilirlik ve katılımcılık ilkelerinin yattığına işaret etti. Enerji sektöründe daha sürdürülebilir bir piyasaya doğru ilerlemek istediklerini vurgulayan Dönmez, şunları kaydetti: "Amacımız sadece kaynaklarımızın bir şekilde gün yüzüne çıkarılması değil. Enerji teknolojilerinde merkez konuma yükselmiş bir ülke hedefliyoruz. Bu hedefimiz açısından hayati gördüğümüz start-up'lar için dört aşamalı bir yol haritası belirledik. Ülkemizin enerjide geleceğini belirleyecek bu yol haritasının ilk adımı, 'Yaklaşım belgesi' yani 'Beyaz genelge' olacak. Bu adımla yeniliğe beyaz bir sayfa açarken felsefemizi de ortaya koymuş olacağız. Bununla kalmayarak sorularımızı da bu beyaz sayfada dile getireceğiz.. Kısacası sizlere sorup fikir ve vizyonlarınızdan ülke olarak faydalanacağız."

İkinci aşama olarak "Görüşler belgesi (Mavi genelge)" ile yaklaşım belgesine gelen tüm görüşlerden bir özet yayımlayacaklarını belirten Dönmez, üçüncü ayın sonunda görüşler belgesini kamuoyu ile paylaştıktan sonra bir çalıştayda mevcut görüşleri ele alacaklarını kaydetti. Dönmez, üçüncü adımda "Karar belgesi (Kırmızı genelge)" ile de alınan kararları bir araya getirip ahenkli bir bütüne dönüştüreceklerini aktararak, "Tüm bu teorik ve düşünsel arka plan başarıyla tamamlandığında Uygulama belgesi 'Yeşil genelge' ile de artık yeşil ışığın yandığını ve kararlarımızı gerçekleştirebilmemiz için nasıl hareket edeceğimizi kamuoyuna sunacağız." diye konuştu. Yeşil genelgenin tüm sürecin en somut adımı olacağını vurgulayan Dönmez, karar belgesinden sonraki üçüncü ayda da uygulama yol haritasını paylaşacaklarını ifade etti.

"Türk Girişimcisine ve Start-Up'larımıza İnancımız Tam"

"Türk girişimcisine ve start-up'larımıza inancımız tam." diyen Bakan Dönmez konuşmasını şöyle sürdürdü: "Artık sahne sizlerin, fikir ve projelerinizin olacak. Türkiye enerjide yeniliğin sembol ülkesi haline gelmiş olacak. Bugünkü gelişmelerde Biruni’yi, Harezmi’yi, El Razi’yi, Ali Kuşçu’yu, İbni Sina’yı, Piri Reis’i, İbni Rüşt’ü görmemek mümkün müdür? İnovasyon her ne kadar bir Batı jargonu olsa da özü itibarıyla bize, bu topraklara ve bu medeniyete ait bir kavramdır. Bu topraklar 'Şimdi yeni şeyler söylemek lazım' diyen Mevlana’nın fikirlerinin filizlendiği topraklardır. Toplum olarak yenilikçi fikirlere, yeniliğe her zaman açığız. Milletimizin köklerinde var olan bu değerleri yeniden dirilterek yüzyılın kaderini değiştirecek yeniliklere birlikte imza atacağız. İnovasyon konusunda tekrar köklerimize dönme zamanı geldi."

Milli Enerji ve Maden Politikasını açıklarken sadece ham madde satan değil uç ürün geliştiren, transit değil merkez ülke olacaklarını söylediklerini anımsatan Dönmez, bu yolda bordan hidrokarbon aramacılığına, yenilenebilir enerjinin her türünden nükleere kadar geniş bir yelpazede yatırım, teşvik ve Ar-Ge çalışmalarının devam edeceğini sözlerine ekledi

“Enerji sektöründeki dönüşüm – Başlangıç noktası (TBV)” başlıklı ilk paneli Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Şahin Çağlayan yönetirken, “Enerji sektöründe yüksek teknoloji ekosistemi – Yenilikçi start-up”lar başlıklı ikinci paneli Enerji Girişimcisi ve Hello Tomorrow Türkiye Kurucusu Timur Topalgökçeli yönetti. Bu vesile ile Başlangıç Noktası enerji çalışma grubu lanse edildi. 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez tarafından açıklanan 4 aşamalı yol haritasının tüm detayları önümüzdeki günlerde bakanlığın websitesinde açıklanacak.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Gelecek Dijital Fabrikalar ve Haberleşme Üzerine Kurulu

$
0
0

Bu yıl 5.'incisi gerçekleştirilen IoT Line Fair ’19, nesnelerin İnterneti (IoT) ve akıllı ürünler konuları alanındaki sektör profesyonelleri ile IoT alanına ilgi duyan öğrencileri İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde bir araya getirdi.

IoT Line Fair ’19 etkinliğine altın sponsorluk ile destek veren CLPA Türkiye Müdürü Tolga Bizel etkinlikte “Sanayi 4.0 Sürecinde Dijital Fabrikalar ve Endüstriyel Haberleşme” başlıklı sunumuyla konuşmacı olarak yer aldı. Günümüz tüketicilerinin kişiselleşmiş ürün taleplerine cevap verebilmek için fabrikaların en kısa sürede dijital dönüşümlerini başlatmaları gerektiğini söyleyen Tolga Bizel, robotlar dahil üretim hattındaki tüm makine ve sistemlerin birbiri ile çok hızlı bir şekilde haberleşmesinin önemine dikkat çekti. Bu haberleşme süresini milisaniyeler seviyesine indiren CC-Link platformu hakkında bilgi veren Bizel, bu yeni nesil teknoloji sayesinde Sanayi 4.0’ın gereklerini yerine getirmenin çok daha kolay olacağını vurguladı.

Fabrikalarda Kişiselleştirilmiş Ürün Dönemi

Tüketicilerin taleplerinin 90’lı yılların başından itibaren kişiselleştirilmiş ürünlere doğru kaymasının Sanayi 4.0 dönemine geçiş aşamasında önemli rol oynadığını belirten Tolga Bizel, sözlerine şöyle devam etti; “Geçmişte arz-talep dengesinde yaşanan monolog süreç içinde, bir ürün veya hizmet üretiliyor ve bunun tüketici tarafından alınması bekleniyordu. Otomobillerin renkleri kişisel olarak seçilemiyor, üretimden hangi renk çıkarsa ve alıcılar hangi sıradaysa, o sırada bulunan renkteki aracı almak zorunda kalıyordu. Bugün ise bireylerin kendi beklentilerine uygun ürün ve hizmet seçme eğilimleri nedeni ile istekler farklılık gösteriyor. Dolayısıyla bu yeni endüstri evresinde işletmelerin, kişisel tercihlere hızla yanıt veren verimli üretim bantları kurarak rekabette avantaj sağlayabilmesi için dijital dönüşümlerini gerçekleştirmeleri gerekiyor.”

IIoT Tabanlı Akıllı Fabrikaların İnşa Süresi Kısalıyor ve Verimlilik Artıyor

Endüstriyel Nesnelerin İnterneti (IIoT) sistemlerinin son yıllarda uygulama aşamasına gelmesi ile birlikte genel amaçlı ethernet iletişimi sağlayan farklı cihazların kullanımı konusunda artan bir talep olduğunu belirten Bizel, yüksek fonksiyonlu hareket kontrolü ekipmanlarıyla farklı türlerdeki ekipmanlara ilişkin protokol uygulaması taleplerinde de artış yaşandığını ifade etti. Bu talepleri karşılamak amacı ile yeni bir endüstriyel haberleşme ve iletişim platformu olan “CC-Link IE TSN”nin geliştirildiğini söyleyen Bizel, yeni teknolojinin mevcut CC-Link IE’nin performansını ve fonksiyonlarını önemli ölçüde iyileştiren bir ağ modeli olarak öne çıktığını ifade etti. CC-Link IE TSN’nin “Zaman Duyarlı Ağ” (TSN: Time Sensitive Network) teknolojisiyle desteklendiğini söyleyen Bizel, bu yeni uygulamanın IIoT tabanlı akıllı fabrikaların inşası için harcanan zamanı azaltmak ve verimliliği arttırmak konusunda iddialı olduğunu vurguladı.

Dünyanın İlk ve Tek Gigabit Hızında Çalışan Endüstriyel Haberleşme Platformu

Merkezi Japonya’da bulunan CLPA’nın temel teknolojisi olan CC-Link IE’nin otomasyon alanında dünyanın ilk ve tek gigabit hızında çalışan açık endüstriyel haberleşme platformu olarak Sanayi 4.0 uygulamaları için ideal çözüm sunduğunu belirten Bizel, şu bilgileri aktardı; “Bugün dünya genelindeki yüzlerce otomasyon ekipmanı üreticisinin sunduğu 1.400'den fazla sertifikalı CC-Link uyumlu ürün bulunuyor. CC-Link teknolojisi, güvenilir haberleşme için tüm veri bağlantı katmanı ve taşıma katmanını ele alan ve cihazlar arasındaki haberleşmeyi sağlayan bir ASIC kullanımına dayanıyor. CC-Link endüstriyel networkler ile verimli fabrika ve proses otomasyonu sağlamak amacı ile kontrol ve üretim verilerini yüksek hızda iletiyor. Bu yüksek hızlı haberleşme, farklı tedarikçilerden sağlanan çok sayıda otomasyon cihazını tek bir kablo üzerinden birbirine bağlıyor. Geleneksel endüstriyel kontrol ağlarıyla yalnızca bir üreticiye ya da az sayıda üreticiye ait saha cihazlarının kurulumu yapılabilirken, CC-Link gibi açık ağlarla bu sayı yaklaşık olarak 300’e ulaşabiliyor.”

Uygulamanın Fonksiyon ve Kapsamı Genişletildi

CC-Link IE’nin ilk 1Gbps Ethernet tabanlı açık endüstriyel ağ olarak 2007 yılında hayata geçirildiğini söyleyen Tolga Bizel; sözlerine şöyle devam etti; “CC-Link IE genel giriş/çıkış kontrolü olarak başladıktan sonra CC-Link IE TSN ile birlikte hareket ve emniyet kontrolü de eklenerek uygulamanın fonksiyon ve kapsamı genişletildi. Zaman paylaşımı metodu ile farklı protokolleri birleştiren standart Ethernet’in geliştirilmiş versiyonu olan Zaman Duyarlı Ağ (TSN) teknolojisinden yararlanan dünyanın ilk endüstriyel açık ağı olan CC-Link IE TSN, üst düzey IT sistemi ile entegre edildiğinde ve diğer açık ağlarla birleştirildiğinde dahi üretim iletişimi katmanında gerçek zamanlı iletişim sağlayan TSN teknolojisini destekliyor. Makine kontrolü ve bilgi iletişimlerinin tek bir Ethernet kablosunda entegrasyonuna imkan tanıyan TSN teknolojisi, standart Ethernet cihazlarıyla esnek sistem konfigürasyonunun gerçekleştirilmesini sağlıyor. TSN gerçek zamanlı kontrol gerektiren kontrol iletişiminde deterministik mesajlaşma sağlarken, genel Ethernet ile bilgi iletişimini gerçekleştirerek büyük çaplı endüstriyel ağ sistemlerini hayata geçiriyor. Genel üretim sisteminin kontrolünü etkilemeden IT sistemiyle iletişime imkan tanıyan TSN, bir üst katmandaki IT sistemiyle sorunsuz iletişim sağlayarak IIoT sistemi ve Edgecross ile işbirliği yapan bir uç nokta bilişim sisteminin kurulmasını destekliyor.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Viewing all 7039 articles
Browse latest View live